“Direniş”e Destek, "Çağrısı"na Tepki!

Mısır’da birkaç gündür “halkın direnişi” var.

Halk, sıkıyönetime aldırmadan, Cumhurbaşkanı Mübarek’e karşı “direniş"i sürdürüyor.

“Direniş”in nasıl olduğunu, televizyonlar gösteriyor, gazeteler yazıyor, Mısır’dan dönen Türk yurttaşları anlatıyor. Bu bakımdan bizim anlatmamıza gerek yok.

Türkiye’de ise “direniş” yok, sadece “direniş çağrısı” var.

CHP’li 10 milletvekilinin bu çağrısına, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, kimilerince tepkiyle karşılandı.

Konu üzerinde fazla söz söylemek yerine, konuyla ilgili 5 “alıntı”ya yer verelim, yeter!

Belge: 1

CHP'li Anayasa ve Adalet Komisyonu'na üye 10 milletvekilinin, AKP’ye karşı “direnişe çağrı” bildirisi:

“Demokraside siyasi partileri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve kamuoyuyla bir bütünü oluşturmaktadır. Bu yapı içinde bütün unsurları anayasal ve meşru zemin içinde direnmeye ve muhalefete çağırıyoruz. Söylediğimiz budur. Bunun yol ve yöntemleri, vurmadan kırmadan, meşru zeminlerde her zaman için demokrasilerde bulunur.”

Belge: 2

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP’nin “direniş çağrısı”na gösterdiği tepkilerden sadece ikisi:

“Hani siz iktidara yürüyordunuz? Bu direniş işi nereden çıktı, bu eşkıyalık sevdası nereden çıktı? İktidara geleceğini, oylarını artıracağını düşünen biri çıkar da eşkıyalığı, terörizmi, anarşiyi över mi?"

Belge: 3

“Millete eline taş sopa alıp, sokak sokak direnme çağrısında bulunanlar bu ülkenin birliğine ve kardeşliğine kastetmenin bedelini elbette sandıkta çok ağır bir şekilde ödeyecektir.”

Belge: 4

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır halkının “direnişi”ne hak verdi; Mısır yönetimine seslendi:

“İçindeki sorunları çözemeyen, iç karışıklıklardan kurtulamayan, kendi arasında uzlaşı sağlayamayan ülkeler aydınlık bir geleceğe de ulaşamazlar. Halkın haykırışına, son derece insani taleplerine, kulak verin. Halktan gelen değişim arzusunu hiç tereddüt etmeden karşılayın. Açık söylüyorum, istismarcıların, kirli odakların, Mısır üzerine karanlık senaryoları olan kesimlerin inisiyatif almasına fırsat vermeden, Mısır'ın huzuru, güvenliği, istikrarı adına önce siz adım atın. Halkı tatmin edecek adımlar atın. Bugünün dünyasında özgürlükler artık ertelenemez, göz ardı edilemez.”

*****
“Alıntı”lara, “belge” dedik!

Dedik ya, Mısır’da Cumhurbaşkanı Mübarek’e karşı halkın “direniş"i sürdürüyor. Türkiye’de ise “direniş” yok, sadece “direniş çağrısı” var.

Ama Başbakan “olan”la “olmayan”a farklı bakıyor.

“Olan”a hak/ destek veriyor, “olmayan”a “eşkıyalık” diyor.

Bu fotoğraf, çok konuşulacağa benziyor!