"Evdeki editörler"den şikayet var!!

Herkesin bir derdi var…

Yeşil…

Bizim derdimiz, fıstığı yeşil…

Hele şükür benim gibi bir tane daha dedi “fıstığı yeşil” olan arkadaşa rastladım. Bilmem başka var mı?

Şayet varsa…

Arkadaşlar bir önerim var…

En çabuk, hızlı ve etkin bir şekilde “derdi fıstığı yeşiller” derneğini kurmamız gerekir. Sayımız dernek kurma sayısına ulaştıysa (Ki, kaç kişiyle kurulur bilmem) hemen kuralım…

İki konuda fayda sağlar bize…

En önemlisi ise her nerede olursa olsun “editör”ler karşı vereceğimiz mücadelede sayısal olarak üstünlüğümüzü göstermiş oluruz…

İkincisi, istediğimizi yazar, istediğimiz şekilde ifade ederiz.

Tabi, adap ve erkâna uymak kaydıyla…

“editör” ne demek? Şimdi onu da sözlükten bulalım. Editör, isim Fransızca “éditeur”: Yayımcı… Yazıları yeniden düzenleyerek yayıma hazırlayan kimse.

İşte mücadelemizin hedef kitlesi bu kişiler. Gerek evde, gerekse evin dışında…

Efendim unuttuk…

Peki, bu “fıstığı yeşil” dert nereden hâsıl oldu diye soracak olursanız ki sorun bence, anlatayım efendim…

“saydın35” arkadaşımız bir blog yazmış. Orada da İbrahim TATLISES’in GP’den milletvekili adaylığı üzerinde duruyor ve ekliyor “eşim kızıyor, yazma böyle şeyler başına bela alacaksın diyor. Ne yapsın, haksızsın diyemiyorum” diyor…

Ben de yorum yazdım…

“Öyle derler ya hani ‘Allah iyiliğini versin emi’ diye… Ben de diyorum. Bu arada, sen de demek ki benimle aynı dertten muzdaripsin. Bizim evde de öyle bir kişi var ikide bir ‘Onu yazma, bunu yazma’ diyen. Ama yaz, boş ver, kimse de bir şey yapamaz... Tatlıses'e gelince... Türkiye'nin kaderi... Diyecek bir şey yok... Saygılarımla...” demişim.

İşte derdimizin “fıstığı yeşil” bölümü…

Yani… Sonuç olarak yazıp fikrimizi ortaya koyuyoruz, kimseden de korkmuyoruz elbette. Lakin bu “Editör”lükler bizi engelliyor kardeşim. Buna bir dur demenin zamanı gelmedi mi?

Hem “Evdeki” editörlere hem de Milliyet’teki (!) editörlere karşı birleşelim arkadaşlar...

Diyorum da…

Kimse duymasın ama bir de olumsuzluğundan söz edeyim…

Milletvekilleri gibi liste “Dışında” da kalmak gibi bir durum söz konusu…

İyi düşünün ha… Benden söylemesi…

05 HAZİRAN 2007

Fotoğraf: Editör fotoğrafı bulamayınca çaresiz kolleksiyon özellikli “Hokka takımı” fotoğrafı buldum.