Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '08

 
Kategori
Futbol
 

"Fenerbahçe yarı finalde!" diye bağırmak...

"Fenerbahçe yarı finalde!" diye bağırmak...
 

"Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nde yarı finalde!" diye bağırmak için önümüzde 180 dakika var. Çok değil sadece iki adet doksan dakikada toplanacak bir taktik.

Fenerbahçe gerçekten çok başarılı bir dönemden geçiyor. Bununla birlikte biraz da şansı yanında gidiyor. Rakiplerinin önemli bölümü öyle ya da böyle ciddi sorunlarla uğraşıyor. Örneğin bu sekiz takım arasında Real Madrid, Milan ve Bayern Münih yok.

Chelsea giderek daha kötü top oynuyor. Hatta bu takımı haftasonu oynadıkları Beşiktaş ile kıyaslamak bile mümkün. Çok mücadele ediyorlar ama güçlerini efektif, yararlı bir işe dönüştüremiyorlar. Gol atmakta çok zorlanıyorlar. Pazar günü M'Boro ile oynadıkları maç tam anlamıyla fiyaskoydu. Chelsea teknik adamının nasıl sinmiş ve saklanıyor olduğunu gördüğümüzde Zico'nun her daim ayaktaki dim dik duruşu geliyor gözlerimizin önüne. Grant asla Morihno değil. Chelsea eski teknik adamının yarattığı felsefeyi de yitirmek üzere. Zaten sürekli değişen bir oyun şablonuyla oynuyorlar. Orta sahalarındaki kalabalık ve aşılamaz isimlerinin bulunduğu görüntü de belki de bir kalabalıklık.

Fenerbahçe'de cumartesi günü izlediğimiz Maldonado'nun tek paslık oyun kurgusuyla orta sahayı zaman kaybetmeksizin geçmek mümkün. O orta saha aşıldıktan sonra Fenerbahçe'nin sağ ve sol kanatları için önlerinde geniş düzlükler var. Kısaca ova diye tabir edebiliriz. Fenerbahçe'nin son on maçta üstüne koyarak geliştirdiği kanat akınlarının Chelsea maçında büyük bir işe dönüşmesi ise bir mucize ya da rastlantı değil. O akınlarda kale önünde yaratılacak bir karambol anının Fenerbahçe'ye turu getirmesi ise öylesine yakın ki.

Chelsea tipik bir kontra atak takımı. İleriye atılacak ve uzun koşular gerektirecek akınlara ihtiyaç duyuyor. Kanatlar genel olarak çok kullanılmıyor. Kulanılsa bile ötneğin Sevilla gibi kademeli değil. Yani Chelsea'nin bir kanat akınını kestiğinizde ileriye attığınız top onlar için hayati tehlikeye dönüşebilir.

Chelsea İstanbul'da maça oyunu soğutarak başlayacaktır. Öncelikle taraftara alışmak ya da taraftarın sesini kesmek için. Orta sahadaki etkili adamları oynarsa Makalele örneğin sert pres yapabilir. Aurelio için bulunmaz bir fırsat. Yıllarca onu Makalele'ye benzettik durduk. ama hiçbir zaman odur diyemedik. Oysa Makalele'de düşüş, Aurelio'da yükseliş var. Orta sahadaki bu kapışma onda büyük bir sükse yaratacaktır.

Kilit oyuncu Lampard. Maldonado'nun bu adamı ilk otuz dakika içinde eritmesi gerekiyor. Ondan sonrası zaten kendiliğinden gelecek.

Fenerbahçe'nin bu turda tüm beklentilerin ötesinde Avrupa'da ses getirecek bir skor üretmesi de mümkün. Buna tüm kalbimle inanıyorum.

Kadıköy'e son beş yıl içinde gelip de gol yemeden çıkan ekip hatırlamıyorum. Inter'in 1-0'la kurtarması da tam bir mucizeydi. Bildiğimiz, alıştığımız Fenerbahçe gibi oynarsa neden 3-0 gibi bir skor olmasın? Bana çok uzak bir hayal gibi gelmiyor. O zaman İngilter'ye güle oynarak gidip orada da tarihi bir zaferle neden dönmeyelim; çiçek gibi açılan Chelsea'den.

Tarihinin en önemli maçına çıkıyor Fenerbahçe. Ve ilk defa da buralara gelmesi bir mucize değil tamamen bileğinin hakkıyla. Şampiyonlar Ligi'nin belki de tüm maçlar içinde bir istatistik yapılsa en istikrarlı takımı hüviyetinde. Tam bir kupa takımı oldu. Şartlar bu kadar müsaitken neden olmasın...

Benim gönlümden geçen skor 3-0.

Sonra da bağıracağım...

"Fenerbahçe yarı finalde!"

Uzay Gökerman

Konu ile ilgili diğer bloglar:

Chelsea nasıl bir takım - http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=98500

Fenerbahçe: Şampiyonlar ligi takımı - http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93570

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..