Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '09

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

“Hello! Bonjour! Hallo! Ciao!” Pratik yapma…

“Hello, welcome! What can I do for you? –“ Merhaba, hoş geldiniz! Sizin için ne yapabilirim? Ya da “May I help you? – Size yardım edebilir miyim?”

1959 yılında 12 yaşında bir Ortaokul öğrencisi iken, okul dışı zamanlarda ve özellikle yaz aylarında Aydın şehir merkezinde bulunan Turizm ve Danışma Bürosunda karşılaştığım İngilizce bilen turistlere – gülümseyerek- sorduğum ilk sorulardı. Ücret almadan lise son sınıfa kadar çalışmıştık orada 3 arkadaş turistler için. Diğer ikisi Almanca ve Fransızcalarını geliştiriyorlardı.

Bizim için çok özel bir dershaneydi orası. Üstelik parasızdı. Ders kavramı da yoktu. Hem severek turistlere yardımcı olurken, hem de yabancı dilimizi de pratik yaparak ilerletmeye çalışıyorduk. Hatalarımızı gülümseyerek-hoşgörüyle- düzeltenler de olmuştu. Değişik uluslardan yabancılarla karşılaşmak ve konuşmak, söylenenleri kolayca anlamak için gereken kulak eğitimimizi de sağlamıştı. Farkında olmadan bol bol tekrarlamıştık öğrendiklerimizi. Kelime dağarcığımızda epey artmıştı.

Her şeyden önemlisi “ kendimize güven” gelmişti.

“Bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yolu, ana dilin konuşulmadığı bir yerde, yalnızca o dili bilen kişilerle bir arada olmak ve iletişim kurmaktır.”

Kuşadası ve Didim gibi turistik yerlerdeki lokantalarda çalışan garsonların –işleri gereği para kazanmak için-yabancı dili – gramer hataları da olsa - konuşmak, turistlerle anlaşmak zorunda olduklarına tanık olmuşsunuzdur.

Onların yabancı dili kolayca öğrenmelerinin sırrı, günlük konuşmaları – bolca pratik yaparak – tekrarlamalarıdır.

Okullarımızda ise, sınıfta “hata yaparsam”, ”öğretmen kızarsa”, “arkadaşlarım gülerse” korkusu olduğundan, öğrenilen yabancı dilde pratik yapma çok zordur. Bu durumda yapılması gereken, görsel ve işitsel yayın araçlarından, tv. filmleri, radyo yayınları, bilgisayar, video CD ve ses kasetlerinden yararlanarak, pratik yapmaya çalışmaktır. Tabii, hata yapmanın doğal olduğunu önceden kabullenmek gerekir. “Ben bunu yaparım” sloganınız olmalıdır.

“Hata yapa yapa doğrusunun öğrenileceğini bilmelisiniz.”

“Yapamam demeyin, yapan sizden üstün değildir.”

Pratik dolu günler dilerim.

Saygılarımla.

Ali İhsan ÖZÇAKIR

MEB. Bakanlık Başmüfettişi (E)

e-mail: aliihsanozcakir@hotmail.com

Web.Sitesi: aliihsanozcakir.googlepages.com

 
Toplam blog
: 172
: 4867
Kayıt tarihi
: 07.04.09
 
 

50 yıllık eğitimciyim. İngilizce öğretmenliği ve Bakanlık müfettişliği yaptım. Bunca yıllık eğiti..