Âhiret'in hatırlandığı yerde ne olur?

Vakit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak'ın, bugünkü(26.05.2008, pazartesi) ''Deprem olacak!..'' başlıklı yazısını, haber7.com isimli internet sitesinde okudum.

17.Ağustos.1999 (salı) depremini iliklerine kadar yaşamış bir kardeşiniz olarak, tekrar o günlere gittim. ''Tekrar o günlere gittim.'' dediğime bakmayın. Aslında âilece, o günlerden hiç gelemiyoruz ki. O günleri hiç hiç unutamıyoruz ki!..

Rabb'im tekrar yaşatmasın İnşaallah!..

Sayın Dilipak'ın, yazısının sonunda; ''Depreme yaptığınız hazırlık kadar, âhiret yurdu için bir hazırlığınız var mı?'' şeklindeki soruyu, bütün müslümanlar olarak hattâ bütün insanlık olarak, fert fert kendimize bir sorabilsek!.. İnanın, insanlık için her şey, çok daha farklı olur diye düşünüyorum.

Çünkü hergün, her an Âhiret'in varlığını düşünen bir insan, öncelikle bir ''KUL'' olduğunu hatırlıyacaktır.

Kul olduğunu hatırlıyan bir kişi de;

Adam kandırmıyacak,

Üçkağıtçılık yapamıyacak,

Kul hakkı yiyemiyecek,

Bir sürü fırıldak çevirip, ''hortumculuk'' yapamıyacak...vs...vs...

Ahiretin varlığını ve orada hesap vermek olduğunu, her an düşünen bir insan, diğer ''KUL'' luk görevlerini de hatırlıyacak ve hayatını ona göre düzenliyecek...

Böyle bir ortamda; hep iyilikler, hep güzellikler, hep gerçek dostluklar, gerçek kardeşlikler ortaya çıkacak.

Âhiret'in hatırlandığı, tefekkür edildiği bir mekanda dayanışma olacak!

Âhiret'in hatırlandığı, tefekkür edildiği bir mekanda dayanışma olacak!

Âhiret'in hatırlandığı, tefekkür edildiği bir mekanda kaynaşma olacak!.. Huzur ve barış olacak.

Yetime, muhtaca, darda olana, yolda kalmışa, düşmüşe, komşuya, akrabaya vs...yardım olacak.

Kısacası Âhiret'in hatırlandığı, tefekkür edildiği bir mekanda huzur ve mutluluk olacak.

Buna göre oturup bir düşünelim bakalım.

Bunların hangi biri; insanlıkta, özellikle de günümüz müslümanlarında, ne kadar var?

Kıyaslamayı hep birlikte, kendimizden yapalım. Hem de devvamlı.

Sağlık ve Muhabbetle