"Karizmayı çizdirmedik"

Önce Cumhurbaşkanı Gül'ü Erivan'daki maça davet eden Sargisyan'ın çağrısı tartışıldı. Sonra Gül'ün bu daveti kabul ettiğini açıklamasıyla tartışmalar doruğa çıktı. Yine her zamanki gibi tartışmaların temelinde iç siyaset ve onun kısır döngüsü vardı.

Zaten ufku açık olanlar, olaylara daha geniş bir perspektiften bakanlar, bunun iki taraf için de geleceğe yönelik atılmış olumlu bir adım olacağını hissediyorlardı. Yeniliklere, gelişmelere ve değişmelere ayak uydurabilmek kolay değil. Bağnazlık bazan lafta çözülebiliyor da, uygulamaya gelince insanlar çuvallayabiliyorlar.

İşin siyasi boyutu ön plana çıkınca futbol neredeyse unutuldu gibi..

Bu konuda maç öncesinde 3, maç sonrasında da 3 olmak üzere toplam 6 blog yazılmış.

Aslında Euro 2008 üçüncüsü Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası finallerine gidebilmesi için baştan işi sıkıı tutması gerekiyordu. Çünkü gurubumuz öyle yabana atılacak cinsten değil. Buradan çıkmamız lazım. Bunun da birinci şartı kazanma ihtimali yüksek olan maçları mutlaka kotarıp sürpriz puanlar kaybetmemek.

Bu bağlamda rakip sahada 3 puan alarak turnuaya başlangıç yapmış olmamız önemliydi. Milliler yüzümüzü kara çıkarmadılar Tuncay ve Semih'in golleriyle 2-0'lık net skorlu bir açılış yaptılar.

Aksi de mümkündü. O zaman gerçekten karizmayı çizdirmiş olurduk.

*****

Başbakanımız bu konuda futbolcuları ve teknik kadroyu uyardı. Bir başbakanın futbolla yakından ilgilenmesi güzel bir şey. Bu başbakanın Erdoğan olması belki bazılarını kızdırıyor ama, neden hayatımızı hep birilerine kızarak geçiriyoruz ki?

Gerçekleri olduğu gibi kabullenip biraz rahat olsak, hem kendimizi hem yöneticileri strese sokmasak olmaz mı?

Ben maçtan doğrusu endişe ediyordum. Çünkü biz benzeri sürprizleri çok yaşadık. Hatta Ohannis'in bloguna yorum yaparken, "içimden bir his mağlup olacağız diyor" diye de yazdım. Hislerimin yanlış çıkması pahasına maçın kazanılmış olmasından mutluyum.

Ben bu sonuçta Başbakanın katkısı olduğunu düşünüyorum. "Karizmayı çizdirmeyin" uyarısı yabana atılacak gibi değildi. Buradan yola çıkarak "karizmayı kurtardık" başlığıyla bu haberin arşivlere geçmesi gerektiğini düşündüm.

Tam iftar saatine denk gelmesi, akşam da işyerimizde iftar yemeği verilmesi dolayısyla maçı seyredemedim. Gerçi seyretsem de teknik analiz yapacak durumda değilim. Bu konuda teknik bilgiler veren, eleştiriler yapan çok değerli arkadaşlarımız var. Ben sadece bir futbol seyircisisyim. Sonuçlara sevinmeyi veya üzülmeyi bilirim, o kadar.

Çarşamba günü de sevindirici bir sonuç almamız dileğiyle...