- Kategori
- Deneme
“Kavanozun dışından sanki yedim der gibi…” mi?
Sanatı duyan insanlarla, sanatı anlayan insanlar çoktur; ama sanatı hem duyan, hem de anlayan insan pek azdır…(G. S. Hilard) resim sevgi anne tasarım.
Hani alışveriş merkezlerinin raflarında, dizi dizi boy boy reçel kavanozları durur ya, görünce imrenirsin, kanımca şiir de öyledir…
Gider çeşit çeşit bal veya reçeller alırsın, eve gidince şöyle bir parmak daldırıp yalar tadına da bakarsın. Sabah akşam kaşık kaşık yersin, değil mi?
Şiir de aynen öyledir, raflar dolusu kitapları seyretmek için karşına koyup bakmazsın.
Şiiri anlamaz, tam tadına varamazsan, kavanozun dışından yalamak gibi, ancak tat verir sana.
Bazı yazarların ısrarla savunduğu, “Sanat sanat için.” Savına göre şiirde anlam aramamak, tat almamak veya “Sanat toplum için.” Ne dersiniz?
Milliyet Blok’ta sevdiğim bir, bilen üstadım!? Çok güzel şiir tahlilleri yazıyor. Suya sabuna dokunmadan, çuvaldızı dokunduruyor.
Bense yazılanlara dirgen gibi bodoslama daldığımdan, hal hatır hak getire, anlarsınız ya!..
Haydi hayırlısı…
Uzanırsın raflara birçok şiir kitabı, seç beğen al…
Bir de yarışma kazanmış şiir kitapları vardır, reklâmı da yapıldığından ilgini çeker.
Bu arada içindekiler bölümünden başlayıp, Şiirleri okumaya başlarsın. Bir tane iki tane bazılarını zar zor bitirirsin, hâlâ ağzına bir tat gelmez. Şair kavanozun kapağını iyice kapatmıştır. Kapağı açmadan dışından yalarsın.
Eee ne oldu, ne kadar tat aldın, hadi yetinsene?
“Ben senin önüne ne koyarsam yersin.” Yok ya “anan güzel mi?” Buradan yak…
Bir de kavanozun içindekini bilmeden kabullenirsen yarın sana olmadık şeyleri yedirirler, DNA’nızı bile değiştirirler, haberin bile olmaz, her önüne geleni şakşaklar durursun.
Yok, kardeşim ben öyle, “Kavanozun dışından sanki yedim der gibi yaladım.” diyenlerden değilim diyorsan, kapağı açar en azından koklar, bir okur, düşünür bir anlam daha…
Artık tadına varmışsındır şiirin, ben almayayım demezsin…
Şahin Özşahin