Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '07

 
Kategori
Haber
 

"Kukla" oynatıyorlar...

"Kukla" oynatıyorlar...
 

Eskiden “KUKLA” diye bir gösteri sanatı vardı. Daha doğrusu “Oyunun” materyali idi “Kukla” denilen şey…

Kukla, sanırım (çok iyi bilmediğim bir şey) ağaçtan yapılan bir şeydi. Ağaçlar, boyalarla veya üzerine giydirilen esvap (Elbise)larla “insan kılığına” veya istenilen şey ne ise, o kılığa sokulur ve tüm eklem yerleri de “oynak”tır. Üzerindeki istavrozun her bir ucundan sarkan ipler vasıtası ile en az dört yerinden “Oynak” haldedir. O istavrozu elinde tutan “oynatıcı” kuklayı istediği gibi hareketlendirir ve ağzı ile de konuşturur.

Bunun “Türk” gösteri sanatı içindeki bir başka benzeri de “Hacivat ile Karagöz” gösterisidir.

Bu oyundaki karakterler de eskiden ışık geçiren deriden yapılırdı. Şimdilerde şeffaf materyalden yapılıyor. Bu temsili karakterler de ortalarından en az bir noktadan hareketli olur ve bir çubuğa bağlı olarak sanatkâr tarafından hareketlendirilir ve seslendirilir.

Sanatçı, minyatür sahnede veya ışıklı perdede karakterlere hareket verirken, konuşarak da sanki hareket halindeki kişilikler konuşuyor hissi verir.

Yani, oyunu oynatan sanatkâr değil de sahnedeki sanki konuşuyor, ne diyorsa o diyor. Oyunu oynatanın burada bir katkısı yok… Öyle imaj verilir…

Aynen "Birilerinin" konuştuğu gibi…

Yalnız “Kukla” ile “Hacivat ve Karagöz” oyunlarındaki karakterler cansızdır. "Birileri" ise, etli, kanlı, canlı ancak en olması gereken uzvu normal “Et parçası” gibi görev yapan bir yaratıktır.

Bir başka deyişle “Beyin” denilen uzuvdan yoksundur. Yok, eğer “Beyin” denilen uzuv var ise, işlev görmediği aşikârdır.

Bu kendini “Akıllı” sanan beyin fukarası, söylediği sözlerin nereye gideceğinin farkında değil. Ne dediğinin farkında değildir.

Ama konuşur…

Tepesinde bağlı olduğu istavroza bağlı iplere, ustanın verdiği hareket ile kıvırtarak oynar, oynatıcının ağzı ile verdiği ses ile konuşur…

Akıl fukarası, etli, canlı, kanlı ama olmayan uzvunun verdiği eksiklik ile “Kukla” görevi yaparken, acaba ipler kimin elinde, ses nerden veriliyor?

Önemli olan da bu…

Şimdi de ülkemizde bazı "Kukla"cılar, kukla oynatmaya başladı.

“Kukla”nın arkasındaki kişi veya kişiler, Türkiye’ye dün de “Ömür” biçiyorlar.

Ne diyorlar?

Ne dediklerini şimdi burada yazamayız… Sonra kendilerini “Adam” yerine koyar ve yasaların kendilerine verdiği hak etmedikleri “Hak”kı kullanarak bizi de sıkıntıya sokarlar. Ama siz anlayın, sözleriyle bu günden Türkiye’nin geleceğine “Vade” biçiyorlar.

Elbette ki bu sözler “Kukla”nın sözleri olmadığı belli… Arkasındakiler de belli… Ancak arkasındakiler konusunda buradan bir şeyler ifade edebilmek için, elimizde “Sağlam” deliller olması gerekir ki, sonunda yine “YARGI” sorunu ile karşılaşmayalım.

Yargıya hesap vermeden adını vereceklerimiz ise, onlar belli…

ABD, AB, İsrail, Vatikan… PKK, Barzani, Talabani…

Yetmez mi bunlar?...

Yeter de artar bile. İçeridekiler de bunların bir uzantısı. Onlar da belli…

Şimdi onlar, dışarıdan da aldıkları destek ile ülkemizde “KUKLA” oynatmaya başladılar…


 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..