Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

"Kürtçü terör" ün binlerce genci katlettiği bir ülkede Kürt genci olmanın dayanılmaz ağırlığı!

"Kürtçü terör" ün binlerce genci katlettiği bir ülkede Kürt genci olmanın dayanılmaz ağırlığı!
 

Gençlik yılları herkes için biraz çalkantılıdır. Kişilik gemisinin henüz dalgalı sularda olduğu, dingin sulara erişemediği dönemlerdir gençlik yılları.

Son yıllarda gelişen teknoloji, sanallaşan hayat bu durumu gençler açısından daha vahim hale getirdi. Gençlerin ayakları iyice yerden kesildi.

Bütün dünya gençleri için, buna benzer cümlelerle başlayan nice "uzman" yorumları okunabilir, dinlenebilir. Ne var ki, söz konusu Türkiye olunca daha başka gerçekler de söylenmelidir.

Son otuz beş yılını teröre evladını kurban vererek geçiren bir ülkenin psikolojisini tahlil etmek, öyle sıradan cümlelerle yapılabilecek bir iş olmamalı herhalde. Artan şiddet ve kan; artan kin ve öfke!...

Böyle bir ülkede, genç olmanın zorlukları herhalde daha başka daha ağırdır. Eğer, terörle içli dışlı bir Kürt siyasetçinin oğluysanız bu ağırlığın "dayanılmaz" bir ağırlık olması çok muhtemeldir.

Otuz beş yıllık "Kürtçü Terör" ün içinden gelen yirmi beş yıllık hayat... Babası BDP milletvekili iken Ankara'nın göbeğinde bir "genç" olarak yaşayabilmek!!...

Bu gencin intiharından sonra, sosyal medyada ortaya çıkan vahim yorumlara bakınca, Sidar Sakık'ın yaşadığı sosyal çevrenin kendisi için nasıl bir "Kurt kapanı" olduğunu anlamak kolaylaşıyor.

Örneğin, bu delikanlının bir kız arkadaşı var idiyse ve bu kız da bir Türk kızı ise, hem bu kızın, hem bu delikanlının durumunu bir düşünelim. Hem aileler, hem sosyal çevre bakımından.

Ankaranın göbeğinde bu kızın ailesi, kızlarının BDP'li bir vekilin oğluyla "çıkma"sına nasıl bakardı??

Ne yazık ki, bugün büyük acı yaşayan babasının da katkısıyla, Sidar Sakık bu cehennemi yaşıyordu... Ben, annesini kaybetmesinin acısını onu bu intihara sürüklediği iddiasını çok inandırıcı bulmadım açıkçası...

Türkiye gibi, terörün 35 yıldır binlerce gençin hayatına son verdiği bir ülkede, bir Kürt milletvekilinin oğlu olmanın kolay bir şey olmadığını söylemek istiyorum.

Öyle sanıyorum ki, Sidar Sakık'ı öldüren, biraz da babasının mesleği idi. Hayat ne yazık ki, çocuklarımızın ölümlerini "yapma evladım" demekle önleyebileceğimiz kolaylıkta değil. Onların kendi hayatlarına da başkalarının hayatlarına da saygılı olmaları için yapmamız gereken şeyler var...

Bu şeylerin başında da onları "öldürmenin  marifet sayılmadığı" bir ülkede büyütmek olmalıdır.

Bu alanda, bugün, bu büyük acıyı yaşayan BDP milletvekili Sırrı Sakık'a da görev düştüğü kesin...

Kendisinin ve tüm ailesinin başı sağolsun!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..