Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '13

 
Kategori
Futbol
 

“Muz”un gölgesinde: “Irkçı” suçlaması, futbolun yeni “organik gıda"sı mı?

“Muz”un gölgesinde: “Irkçı” suçlaması, futbolun yeni “organik gıda"sı mı?
 

Fırsatçılar, yaratılan fırsatı kaçırmazlar. 

Fırsat, ayağa getirilmişken ondan yararlanmamak olmaz. O bakımdan, her getirilişinde rakibine vuracaksın. Vuracaksınız ki yolun açılsın. Yolun açılması demek, rakibinin tökezlemesi, yolunun kesilmesi demektir.

Yandan vuracaksın, arkadan vuracaksın. Sonra da kalkıp “barışmak”tan, “ahlak”tan, “hoşgörü”den söz edeceksin. Sonra araya bir de “Ben temiz, sen kirli” türküsü koyacaksın.

Sloganlar, suçlamalar, türküye dönüşmüşse, keyfine diyecek yoktur.

Ama...

Sloganlar, suçlamalar zamanla etkisini yitirir. İlk günlerde, her şey birbirine karışacağı için, kafalar da karışıktır. Böylesi karışıklık iyidir! Çünkü kimi “fikir fukarası” kişilerin, yandaşlarının olumsuzluklarını gizlemeye, unutturmaya uygun bir ortam vardır. “Kendi gözündeki merteği görmeme, başkasının gözündeki çöpü görme” misali...

Gün gelir, sular durulmaya başlayınca, eski suçlamalar/ sloganlar “çöp”e gider. Ama “suçlama”lardan beslenenler, yenilerine yönelirler.

*****

Bizim insanımız, “namus” adına, “gurur” adına, “renk aşkı”na, bilmem ne adına adam vurur, öldürür. Ama “renk aşkı”ndan gözü dönmüş taraftar, o kadar kusuru olmasına karşın, futbolcuya “rengi”ne göre değil, maç içindeki davranışlarına bakarak tepki gösterir. O tepki, kendi futbolcuna bile yönelir; zaman zaman hakaret boyutuna ulaşır. O bakımdan tribünleri kışkırtmaya yatkın, “spor ahlakı”ndan yoksun, “sahte kâr” ardında koşan futbolcu, renginin arkasına sığınamaz.

Futbolcu da adam gibi olmalı!

Rakip takımda oynayan kimi futbolcuların sevilmeleri, “renk”, “inanç”, “siyasi görüş”, “etnik yapı”dan kaynaklanmaz.

Birileri, başka toplumlara tepeden bakan Batılı kesimden medet umarak, rakiplerini yolunu kesmek, futbol sahalarında geride bırakmak için “aptalca” davranırsa, bunun sonucundan aslında kimin/ neyin zarar göreceğini hesaplaması gerekir. Taraftarın ağzına bakan, taraftarı “velinimet” görenler, iki düşünüp bir konuşmak zorunda olduklarını unutmasınlar.

*****

Hiçbir futbolcunun rengi, “futbol ahlakı”ndan yoksunluğunu bağışlatmaz, ona bir ayrılacak sağlanmasının nedeni olamaz.

Bir taraftarın “muz” göstermesinden yola çıkarak, o taraftarın kulübünü ırkçılıkla suçlamak, “aymazlık”tan başka bir şey değildir. Bu, ancak, “fikir fukarası” olanların yapacağı iştir.

“Kafa”da oluşmayan, biçimlenmeyen düşünce, karanlık yollarda yürüyenlerin işidir. Bu açısından bakınca, Trabzonspor’da sadece Zokora, Galatasaray’da sadece Eboue varmış gibi davranmak, insan zekasıyla alay etmektir. Ortada bir sorun varsa, örnek vermek gerekirse, bunu özellikle Eboue’nin saha içindeki “futbol”dan uzak tavırlarında aramak gerekir.

(Drogba’nın Türkiye’ye geldiği günden Fenerbahçe maçına kadarki görüntüsü nasıldı?

Fazla söz gerek yok: Övgüye değer.

Ama o övgüye değer Drogba, Fenerbahçe maçında farklı bir kimliğe büründü. Drogba, öteki olumsuz “tip”lere benzetilirse, yazık olur
.)

*****

Futbolda yaşanan olumsuzluklar, “renk aşkı”na Burak Yıldırım’ı öldürmek, “muz”un gölgesinde kaldı. Bunu geçen pazar günü TT Arena’da Galatasaray-Trabzonspor maçında bir kez daha gördük.

Neredeyse, “Fair Play” ödülüne aday gösterilecek havasındaki “görüntüler”, ekranlara, sayfalara taşındı.  “Alkışa değer” övgüsüyle sunulan bu görüntüler yanındaki “olumsuzluk” içerenler, nedense geri plana itildi.

İşte, “muz”un gölgesinde, TT Arena’da  bir “ortak yapım" haberi:

“Seremonide üzerinde 'Fair Play' yazan formalarıyla futbolcularla birlikte sahaya çıkan çocuklardan Fenerbahçe forması giyenlerin formalarının çıkarttırıldığı iddia edildi. Seremonide 17 takımın forması yer alırken F.Bahçe formalı çocuk dışarıda tutuldu.”

Bu “iddia”ya nerede yer verildi?

Habere göre, elinde maç görüntüleri olmadan, futbol programı yapan bir kanalda.

Haber nerede de yer alıyor?

Yayıncı kuruluşun sitesinde. Bütün görüntüleri ayrıntılarına kadar elinde bulunduran yayıncı kuruluş, bunu bir başkasını kaynak göstererek, üstelik de buna “iddia” diyerek neyi kaçak güreşir ki?

*****

Bitirirken...

Yasalar mı?

Futbolda bir “fiyakalı yasa” var; ama...

Yönetmelikler mi?

Bu da “yönetemeyen”lerin elinde kalırsa...

RTÜK mü?

O da ne ola ki?

Bütün iş yöneticilere düşüyor; ama hangi yöneticilere?

Yönetici, “yönetilme”ye muhtaç olursa, vay halimize!..


http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..