"O gazeteleri okumayın"

İster ayakta duralım, ister amuda kalkalım, ister eğri oturalım, ama biraz olsun doğru konuşalım.

Erdoğan, bu sefer kendisine methiye düzmeyen, 'ne yaparsa yapsın doğrudur' demeyen, kısaca 'ben ne dersem o' emrine itaat etmeyen basın kuruluşlarına savaş açtı. Onları partililerine şikayet etti. Şikayetle de kalmadı, 'almayın, okumayın' talimatını verdi. Her zamanki gibi haksızlığa, hukuksuzluğa uğramış edebiyatıyla, bazen ezik, bazen de dik çıkışlı konuşmasından bir kaç cümle:

"Bu ülkede medya güvenilirliğini yitirmiştir, kendini bitirmiştir.
Yalan yanlış yazan medya karşısında sizler de kampanyanızı yapın, sürdürün ve bu gazeteleri evinize sokmayın"

"Bu ülkenin bütün insanları bize emanettir. Gelecek adına da hiçbir endişemiz yok.

Bu güven ve istikrar zedelenmemiş olsaydı biz bugün çok daha farklı noktalarda olurduk"

"Bu ülkeyi krizlerden istikrara, karanlıklardan aydınlıklara, felaketlerden kurtuluşlara götüren icraatlarımız ortada.
2002 Kasım'ından itibaren Türkiye'nin nereden nereye geldiği ortada"

Altı yıldır ele avuca gelir bir icraatları mı oldu da, yazılmadı, alkışlanmadı?
Hükümetlerin rutin işleri icraat değildir.
'Fırınların ekmek yapması', 'muhtarların ikametgah vermesi', 'çocukların okula gitmesi',
'öğretmenlerin derslere girmesi', 'birden sonra ikinin gelmesi' gibi.
Haber midir bunlar? Değildir.
Ama bunları haber diye yazan gazeteleriniz zaten var.

Müsaade edin de, biraz ülke gerçekleri su yüzüne çıksın.
Mesela, sonuçlanan Deniz Feneri e.V. davasında suçlar kesinleşti.
Bu haberdir.
Bu veriler elindeyken onu haber yapmayan art niyetlidir, taraftır, gazeteci değildir.
Örnek verelim, doyurucu olsun:
Baykal'ın, bu haber üzerine yapmış olduğu açıklamaları da haberdir.
Hatırlayalım;
"Kendi ifadesiyle 'Koca bir başbakanın' köşeye sıkışınca 'tanımıyorum, bilmiyorum' diye kaytarmaya çalışması hüzün verici bir manzaradır.
Anlaşılmıştır ki bu yolsuzluğun kahramanlarıyla çok yakın ilişkisi vardır. Dayanışma içindedir, birlikte çalışmışlardır."

Evet, bunları söyleyen Ana Muhalefet Lideri ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal.
Bu nasıl haber olmasın,
nasıl yazılmasın?
Şimdi, Baykal'a cevap verilecek olursa haber olmaz mı?
Bal gibi olur.
Yeter ki cevap verilsin.