Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '13

 
Kategori
Tasarım
 

"Sanatın yansıttığı hayat değil, o sanatı izleyendir"

"Sanatın yansıttığı hayat değil, o sanatı izleyendir"
 

Kimi film karşısında bitiş müziği başlasa da donup kalır, kimi şarkıyı dinlerken dördüncü başa sarışı fark etmeyiz. Kimi görsel malzemenin de önünde göz kırpmadan dakikalarca durabiliriz.  Kusursuz sanat mıdır bunu başaran? Yoksa bizi kusursuz yakalamak mıdır yaşanılan?

Keskin köşeleri oldum olası hem somut hem de soyut anlamda sevmem. Tedirginlik, güvensizlik, uçurum hissi verir bana. Kareler düşmanım, daireler dostum demiyorum ama oval sempatizanı olduğumu kabul ediyorum.

Ayna sevgim de beni zaman zaman düşündürmüyor değil: ‘Megolaman mıyım?’

Bienal hırsızı olmak istemem ama Anish Kapoor sergisinde sık sık kendime ‘Anne, ben narsist miyim?’ diye sorduğumu kabul etmek istiyorum.

“Bize kendi imgemizden daha güç veren imge yoktur” diyen Kapoor içimi biraz daha rahatlattı açıkçası. Narsist değilim sanırım kendimi bulduğum sanata yakınlığım fazla diyerek gezdim, baktım, düşündüm, durdum kimi zamanda dondum kaldım…

Sonuç kendimi bulabildiğim her sergide olduğu gibi beğendim…

Neden beğendim?

Sonsuzluk hissi uyandırdı.

Düz karenin içinde dahi oval detaylar hayatın temelde kareye sokulsa da dönemeçlerle dolu olduğu gerçeğini düşündürdü.

Hayat dört köşe kadar net, daire kadar dönemeçli tezimi doğrulattı.

Aynalar bana nerede ve kim olduğumu hatırlatarak, hayatı sorgulattı.

Sanatta yüce olan düşünce etkilerinden düşme ve kaybolma duygusunu fazlasıyla hissettirdi. 

Yüzeyin altının yere sıfır formattan kurtarılmasıyla eserlere güç vermesi izleyiciye de güç kattı.

Zamansızlık duygusuyla zaman kavramının başarılı işlenmesi zamanı sorgulattı.

Ovma ve şekil vermeyle yaratılan eski çağ gelenekleri mistik hava yarattı.

Sergiye açıldıktan bir hafta sonra eklenen eserlerden biri olan, “Gayri-Obje (Kutup)” İstanbul izleri hissettirdi.

Şok olduğum detaylar…

Bir mermer eserin ağırlığı 10 tonmuş, İstanbul’a getirilişi uzun süre kendi gündemime oturdu.

Tahta görünümlü mermer olabileceği,

Cam elyaf diye bir maddenin pamuk kadar naif görünmesi,

Dünya kadar isim belirleyeceğim objelere Kapoor’un ‘isimsiz’ ismini vermesi.

Dona kaldığım ikonik eserler: Gök Ayna ve Sarı

Yeniliğe kapalı biri olarak hiç tahmin etmeyeceğim değişim: favori taşlarıma kaymaktaşını eklemem.

NOT: Sanatta kendini arayanlar  5 Ocak 2014’e kadar S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’ne uğramalı.

 
Toplam blog
: 17
: 364
Kayıt tarihi
: 31.07.12
 
 

Milliyet gazetesi haber araştırma servisinde muhabirlik yapıyor. 'Mağdurun yanında Damla' esp..