Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '09

 
Kategori
Deneme
 

[şiir] Aslında ben, ölmemiş miydim, öyküsüzlüğümde?

[şiir] Aslında ben, ölmemiş miydim, öyküsüzlüğümde?
 

Zilleri ben çalmadım, komşumu ben uyandırmadım aşklara


Nerede olduğumu bir bilsem, bildiğimi
Nerdeysem, oradan görürüm her şeyi, onda görürüm.
Herkes için başka öter sabah horozlar, çalan ziller ve mutlaka hüzün

Acısız ve artsız depremler alıp götürürken
Dengemi, alt üst oluşlarımın en diplerinde
Göze geldi, dize geldi yalnızlıklarım
Bir ebabil sürüsü havada
Şekillerin binbir haline dönerken
Tiz çığlıkları ile onlar uykularının en tatlı yerinde
Havada sürüler, uykularımda uyanamadığım
tam da orta yerinde gündüz gözüyle
Rüyalarım ve olmayan öykülerim,
ben aslında ölmemiş miydim?

Zilleri ben çalmadım, komşumu ben uyandırmadım aşklara
evren benim dışımda, dilediğince döner
Ben görürüm, açık seçik sadece an’ları
olanlar bildiğim gerçekliklere dönüştüğünde
Dönmekten başım döner, alır götürür beni yangınlar
Sabah uyanırım, bakarım her şey olmuş
bir gece vakti en karanlık yerinde bir sokağın
hangi zamanında vakitlerden bilmediğim
kurşunlarına arka çıkıp altıpatlarların
seslerinin hemen ardından,
almamış mıydın beni yalnızlıklarıma
aslında ben ölmemiş miydim?

Hüzne dair ne varsa yenilgilerimin tümü yaşamdır,
acılar yekpare aynalar gibi yansıttığında içimizdekileri
ve sizler en sevdiklerim olarak
olmayan öykülerimin yaşayan kahramanları
olmayan zamanlarımın tümünde
farkındayızdır da değiliz gibi davranırız
oradasınızdır, kendimdir ve biz değilizdir
tam da kıyıya yanaşmış bir taka misali
adım atsan, dalgalar kabaracaktır bilinmeyene
nasıl da parlar bilirsin yada hiç görmemişsindir
bozkırların uçsuz bucaksızlığında
nereden bileceğim, bileceksin
güneşin dalgaların kırık dökük pırıltılarını
nasıl yansıttığını pırıl pırıl
bu takalar dün geçmemiş miydi buradan?
Ben nereden bildim?
Nerede öldüm, aslında ben ölmemişmiydim?

kuytuluklarına yaslanmış
iki ayrı, aynı badem ağacının dibinde.
Kıvrılmış kalmışsın beyaz ve açık pembe çiçeklere
Dönüşmüş ve uzanmışsın tadına ve tadıma
Bir bozkırda, yalnızlıkların açık mavi gökyüzü
Tadında çöktüğü anlarda üzerime senelerce
tam da bozkırın
Kuş uçmaz kervan geçmez orta yerinde
Bir badem ağacının dibinde
Ben aslında ölmemiş miydim?

Aldatır görüntüler, acıları ulaştırırken bizlere
deneyim aidiyettir kodlarımıza yazılan, seçtiğimse sen, yaşadığım
ve bastığın tetik kendinedir, kendimedir
rüyalarında, öyküsüzlüğüm uzaklarda değil içimdedir
ölüm, benim olduğum bir başka dilde
bir başka zamanda geçmiş bir öyküdür
mezarımın başında bütün inaçların dilinde bir dua,
hayvan boynuzundan bir borazandır çalınan
melodilerin ince nağmelerinde
törenimdir ama son değildir
hüznün son perdelerinde melodi
eninde sonunda, o biz değilizdir, kendisidir
bir kez daha öyküsüzlüğümün
en olmadık anlarında başından beri
aslında ben ölmemiş miydim?
 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..