'Silahlara veda' mı 'yola devam' mı?

On binlerin katili Terör Örgütü gizli uzlaşmalar doğrultusunda İran'a ve Kuzey Suriye'ye çekiliyormuş!

'Silah bırakma' ya da kimi zafer sevinci aşılamaya çalışanların yazdığı gibi 'silahlara veda' yok!

‘İstihbarat birimlerinin elde ettiği bilgilere göre, silahlı PKK 'lıların ilk çekileceği alanların İran topraklarındaki Şehidan Kampı ile Suriye ’nin Kobani, Kamışlı ve Afrin bölgeleri olacağı’ öğrenilmiş.

Özellikle K. Suriye'ye geçecek olan Terör Örgütü 'teröristleri' ya da 'silahlı militanları' söz konusu alanların Türkiye sınırına yakın olması bakımından yeniden 'tehlike' oluşturmazlar mı?

Suriye sınırının küçük tepeler ile düzlüklerden oluştuğunu düşündüğümüzde terör saldırılarının daha da yayılmayacağını kim söyleyebilir?

Ayrıca Suriye'deki İç Savaş bağlamında bu silahlı terörcülerin istedikleri yerlerde konuşlanması kimi akl-ı evvellerin öne sürmeye çalıştığı gibi ne silahların gömülmesi ne de terör tehlikesinin ortadan kalkacağını göstermiyor.

Bu gelişmelere göre vur kaç düşkünü Terör Örgütü yeni bir yapılanma ve o yöredeki Peşmergeler ile yeni hedefler üzerinden çok daha tehlikeli bir vurucu güç durumuna yükselecektir. Öte yandan yöredeki 'ağır silahlar' ile olası kimi 'yabancı terör uzmanları' bu gibi silahlı (ki geçenler CNN Türk’te konuşan Doç. Dr. Yalçın Akdoğan'a göre on beş tümen kadar var imiş K. Suriye’de. 23.03.2013. hürriyet.com.tr) yoldaşlarını en etkili bir biçimde kullanmak isteyeceklerdir.

Bu kapsamda olası bir Barış Masası (!) kurulduğunda bu tür terör örgütleri ile içeride şimdilik 'uykuda tutulan' terör hücreleri en küçük bir 'işaret' ile yeniden en umulmadık yerlerde silah ya da bomba patlatmayacaklar ve suikastlara teşebbüs etmeyeceklerdir, denilebilir mi?

Yörede belgeseller çekmiş bir toplumbilimci olarak ben ancak böyle bir değerlendirme yapabiliyorum. Kim bilir sorunun uzmanı kişiler daha başka ne gibi değerlendirmeler yaparak 'yanlış yoldan dönülmesi' için bazı önerilerde bulunabilirler.

Ne olur Türkiye için olduğu kadar komşularımız ve insanlık için de en kansız en tehlikesiz yolları bulalım.

Yoksa izlenen bu tür iğrenç kaydırma çözümleri ancak Uluslararası Terör Örgütü ile onun dahili ve harici siyasi uzantılarına yarayacaktır. Kişilikli ve barışçı siyaset bu olmamalıdır. Kısaca 'Belânı benden bulma da git nerden bulursan bul' yaklaşımı Terör Örgütleri için hiç de akılcı bir çözüm değildir. Onlar ki 'kan üzerinden' çok yönlü kazanç elde etmek gibi bir sarmala saplandıklarından onları doyurmak da durdurmak da çok zor olabilir!

Ki bana göre 'Feodalite' ortadan kaldırılmadıkça ne terör biter ne köyler boşalır ne berdel durur ne yoksulluk önlenir ne de Doğuluların Batı illerine aş, iş, nakit, eğitim, sağlık, istikbal ve topraksızlıktan dolayı zorunlu göçü durdurulabilir. Terör Örgütünün dağıtılması ve silahlarını bırakması için de gerekli son çağrıların da bu kapsamlarda yapılması gerekir. Yoksa uluslararası olduğu da vurgulanan terör örgütünün düzenlemesine göre bir 'geri çekilme' ya da 'ateş kes durumuna geçmesi' gibi durumların içerisinde başka hinlikler aramak geremez mi? Son gelişmelere göre 'aciliyet kesbeden' Suriye İç savaşı için Terör Örgütü bu kez de Suriye'ye konuşlanmıış olmayacak mıı?

Aşağıdaki haber için (ates.a) adında bir okuyucu tarafından yazılan yoruma göre, ‘PKK her türlü bir zafer kazandı. Hem Ortadoğu Kürdistan'ının kurulması yönünde başarı sağladılar hem de dağıtılmak yerine çekilmelerine izin verildiği için nefes alacak, silahlanacak ve örgüte yeni insan alacak vakti kazandılar. PKK isterse daha büyük bir güç ile daha çok kan dökerek geri dönebilecektir’ deniliyor.

Eli Kanlı Terör Örgütü için uzlaşılan yeni konuşlanma alanları ile ilgili son haberi dilerseniz, diğer yorumları ile birlikte okuyalım...

http://gundem.milliyet.com.tr/pkk-bu-iki-ulkeye-cekilecek-/gundem/gundemdetay/25.03.2013/1684786/default.htm