“Sosyo-kenefsel” tahliller, pisuvar ve prostat

Şu pisuvar sökme işine biraz eğilip, sökülen yerlere (dikmek bahanesiyle)kalem batırmak istiyordum uzun zamandan beri. Lakin biraz tembellik, biraz hastalık asıl önemlisi eğilirken açıyı tutturamayıp, frikik verme korkumdan, eğilme eylemimi bi türlü gerçekleştiremedim. Şimdi bütün medeni cesaretimi önce topladım, sonra yaradana sığınıp iki kere çarptıktan sonra, size bu satırlar ulaşıyor. “Sosyo-kenefsel” tahlillere fazla girmeyeceğim. Üstün körü tahlille geçiştireceğim.

“Pisuvar dinen mekruhtur, tıbben de prostat yapar.” O kadar. Eğer sürçü lisan edersem, affola diyorum baştan.

Bilindiği üzre ilk olay Ordu´da meydana geldi. (Yalnız bu „Ordu“ Silahlı Kuvvetler olarak anlaşılabilir, bu Ordu, o Ordu değil. Karadeniz Bölgesinde bi il) Bizim hunharca görev aşkıyla cayır cayır yanan Sayın Válimiz Ali Kaban, erkeklerin ayakta işemesi ‘mekruh’ olduğundan „yani kötü“ bu kararı almadan önce gidip Ìl Müftülüğünden icazet almayı uygun görmüş. Ordu İl Müftü vekili Veysel Çakı, camilerdeki pisuvarları nasıl söküp attıklarını şöyle anlatıyor: “Sayın valimizin böyle bir talebi oldu, biz de uygun bulduk. Yani sağlık açısından, hijyen açısından ayakta su dökmek, prostat kanseri gibi hastalıklara yol açıyor. Din açısından da mekruh sayılıyor. Vali beyin de bir talimatı oldu. Biz de değerlendirdik. Toplantıda görüştük ve bize ait, bizim denetimimizde olan camilerdeki pisuvuarların kaldırılmasını talep ettik. Belediyeye ait, umuma ait tuvaletlere biz karışmıyoruz.” Şimdi Pisuvar ne demek bir bakalım. TDK´nın Türkçe sözlüğünde aynen söyle yazıyor. (Bu arada Türkçeleşmiş bir yabancı kelime daha yakaladım, hemde Fransız )

Pisuvar= isim- Fransızca – pissoir; Genel tuvaletlerde erkeklerin kullandığı, duvar kenarına yerleştirilmiş sidiklik. Ne imiş efendim Türkçesi „ sidiklik“. Pisuvar sözcüğü sanki kulağa pis-su-var gibi geldiğinden sökülmüş olma ihtimali yüksek gibi geliyor bana.

Birde ne demiş sayın Müftü vekili! Yani sağlık açısından, hijyen açısından ayakta su dökmek, prostat kanseri gibi hastalıklara yol açıyor. Hmmmmm hijyen çok mühim. Yani hacet giderilirken insanın üzerine sıçrama olasılığı tümsek. Sıçramaması için uzaklaşmak gerekir. Bu seferde hedefe isabet sorunu var. Dürbünlü olmadığı için ( neyin dürbünlü olmadığını siz anladınııızz) karavanaya su sıkma olasılığı % 50. Prostat kanseri riski, hacet ayakta giderilince artıyormuş. Bilimsel ve Ìlimsel açıklaması da mantığa uygun. Ki alaturka tuvaletlerde (hela) oturmak şart. Oturulduğu zaman bir nevi ilaç vazifezi görüp prostat kanserini önlüyormuş.

Efendiiiimm, ikinci pisuvar (sidiklik) vakası bilindiği üzre Muğla İl Eğitim Müdürlügünde patlak verdi. (yalnız bu patlağın ebatı konusunda bi bilgi elimize ulaşmadığı için, patlağın niteliğini, niceliğini ve ebatını veremiyoruz) Milli Eğitim Müdürlüğü’nün binasındaki 2 erkek tuvaletinde bulunan 1’er pisuvar hiçbir gerekçe gösterilmeden sökülmüş.

MUĞLA İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 4 katlı hizmet binasındaki 2 erkek tuvaletinde bulunan 1’er pisuvar, bir süre önce hiçbir gerekçe gösterilmeden söküldü. Tuvaletlerin sadece birinde bulunan alafranga tuvalet ise temizlik malzemeleri deposuna dönüştürüldü. Tuvalet kağıtları da kaldırılırken, 3’er alaturka tuvalete su kapları konuldu. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne evrak getirenler ve öğretmenler, “Bu çağda bu kafa. Milli Eğitim Müdürlüğü bunu yaparsa vay okulların haline” diyerek tepki gösterdi. Haber 03.10.2009 Cumartesi günü Vatan gezetesinde böyle yer aldı.

Benim nacizane fikrim; sökülen bu pisuvarların arkasında çağdaşlık yada çağdışılık gibi nedenler aranmasının yanlış olduğu. İbrik-i şerifini buz gibi su ile doldurduktan sonra, eline alıp, alaturka tuvalete oturup, kimse nostalji yapamayacak mı? Nostaljik mıçma istekleri çok feci bi şekilde kabarmış olamaz mı?

Benim çalıştığım işyerinde de önceleri çok Türk çalıştığından, bir adet alaturka tuvaletimiz mevcut. Bende alafranga mıçmaktan usanınca, biraz nostaljik takılmak için ara ara ziyaret ediyorum, ilk göz ağrım alaturka helayı. Yalnız uzun süre ziyaret etmemişsem, ilk başlarda epey eziyetli oluyor. Nasıl mı? Ayaklarım ağrıyor, rahatlarken işkence ediliyorum sanki. Yalnız ben bir faydasını saptamış durumdayım. Çömelerek oturulduğundan ayaklar karına basınç yapıyor(hatta küçük yuvarlak bir yastık kullanılması durumunda, basınç daha da artırılabilir) Bi kere ıkınma işine gerek kalmıyor. Eğer basınç seviyesini en mümkün mertebe artırabilirseniz otuduğunuzla kalktığınız bir olabilir. Bu ne demek? Zaman tasarrufu. Sözüm helada çok zaman geçirip, helada ihtiyarlayanlar için geçerlidir. Lakin dikkat edilmesi gereken husus, basınç iyi ayarlanmalı, allah esirgesin bağırsakları bile püskürtme ihtimali doğabilir. Sonra bağırsaklarınız elinizde yada belnizde dolanmış biçimde, kendinizi bir hastanenin acil servisinde bulabilirsiniz. Benden uyarması. Benim olaya bakışım bu yönde, işinize gelir yada gelmez, o da beni ilgilendirmez. Bütün alafranga tuvaletler sökülmeli (pisuvarlar dahil) Yaşasın nostaljik mıçma ve sidikleme özgürlüğü. (Türkiye´de son dönemde özellikle neoliberal çılgınlığın idolojik alanı kuşatıp, seçeneksiz tek düşünce olarak sunulduğu günümüz koşullarında, zaten büyük olan kafa karışılığı malesef daha da büyüdü. Galiba bende Türkiyede ki bu liberal çılgınlıktan payıma düşeni bu şekilde aldım)