"Statükonun kibirli mensupları"

Eşi türbanlı olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç 18/10/2010 tarihli yemin töreni açılış konuşmasında şöyle diyor:

Tüm toplumlarda özgürlük, demokrasi ve daha çok hukuk isteklerine ilişkin güçlü sesler yükselmekte, buna cevap veremeyenler ise yıkılıp gitmektedir. Değişime karşı çıkan çağın nabzını tutamayan Statükonun kibirli mensupları artık halkı ikna edememektedir.Anayasaların ve Anayasa mahkemeleri üyelerinin toplumun bu istekleri karşısında kayıtsız kalması düşünülemez.

Haşim Kılıç'ın bu benim gördüğüm ilk siyasallaşması değildir. Daha önce de AYM'nin 48. kuruluş yılı nedeniyle Nisan 2010'da bir konuşma yapmıştı. Orada da, bir siyasal hareketin söylem dilini ve argümalarını kullanıyordu. Orada bunu nasl yaptığına bakmak isterseniz:

Bir sütçünün süte su katması ne ise, bir yargıcın yaptığı işe siyaset karıştırması aynı erdem düzeyindedir.

Durum o noktaya gelmiş ki, bir yargıç açık ve seçik olarak siyaset yapıyor. Biri buna itiraz ediyor ve buna karşılık, yaptığı siyaseti daha da somut hale getirecek şekilde cevap veriyor; bir partinin temsilcisi hakkında siyasal tespit yapıyor.

Haşim Kılıç'ın eşinin türbanlı olup olmadığ hiç önemli değil, ama bu olanı biteni görünce, özel bir anlam kazanıyor. Bu siyasallaşmanın bir rastlantı değil bir hareketin parçası olduğuna işaret ediyor.

Olanlar, nasıl bir ülke geleceği ile karşı karşıya olduğumuzun resmidir.

Hukuk sistemi değişiyor, baz değerler değişiyor, daha doğrusu değiştirilmek isteniyor, Kılıç'ın tabiriyle pervasızca.