‘Trene bakar gibi’ TV izleten ‘Türk Malı’…

Aynı adama âşık iki kız kardeşi anlatan ‘Unutulmaz’, izleyiciden yoğun tepki almıştı. Benzer konunun başka yapımlarda da işlenmesine rağmen Türk toplumunun bu eleştirisini dikkate alan ‘Unutulmaz’, senaryoda değişikliğe gitti! Yeni sezonda izleyici memnuniyetini artırmaya yönelik bu davranışı ne yazık ki, sezon açılışını yapan ‘Türk Malı’nda görmek mümkün olamadı.

Başladığı günden itibaren, kendince bir dil oluşturarak konuşan Abiye’nin yaratıcılığında değişime uğrayan atasözleri yeni bölümde de aynen varlığını korumuş. Türkçeyi katletmeye devam eden, üstelik bunu komedi kılıfıyla süsleyip hoş göstermeye çalışan ‘Türk Malı’, konu olarak da tam bir durağanlık içinde. Yeni sezonun ilk bölümünün başlangıcında, Abiye ve Erman Kuzu’yu şık kıyafetler içinde bir davette görünce, ‘Diziye can gelmiş’ diyerek bayağı sevinmiştim. Hele az konuşup hareketlerle anlaştıkları sahnelerde oldukça umutlanmıştım. Ama bu sevinç çok sürmedi! Güneşin dünyaya yaklaşmasından bahsedip ‘Küresel tırsınmadan dolayı Kuzey Kutbu’ndan Bakırköy büyüklüğünde buzul kopmuş’ diyen Abiye Kuzu’yu dinlemeye başlayınca her şeyin ‘Eski tas, eski hamam’ olduğunu anladım.

Normandiya düşkünü Yarcan’ın ‘Klarneti kontrbasa üstün görmesi’nin dışında, Türk malı olmakla uzak yakın ilişkisi bulunmayan dizinin, koltukta uykuya dalıp Angelina Jolie fantezisi gören, Erman’ın uyanışından sonraki dakikaları başlangıcı mumla aratacak cinstendi. İzleyene de kâbus yaşatan, bitmek tükenmek bilmeyen ‘kanepe konuşmaları’yla yürütülmeye çalışılan ‘Türk Malı’nda yenilik olarak, ‘pide arası pizza’ vardı! Seval’in yabancı uyruklu yardımcısıyla ikinci bir Abiye Kuzu yaratan senaryoda, ‘Pide dinletisi’ni dinleyip de bunalıma girmemek elde mi? Erman’la Abiye arasında ‘Elma sapkınlığı’ bitiyor, ‘Pide muhabbeti’ başlıyor! Pizza yemekten daralan Erman Kuzu, yeşil görmek, öküz olmak istiyor. Biz de, ‘Mizah arası garabet’ yiyip ‘Trene bakar gibi TV izlemek’ yerine, kaliteli bir ‘Türk Malı’ görmek istiyoruz!

Anibal Güleroğlu