Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '11

 
Kategori
Anılar
 

'Yaşamak istemiyorum!'

İsmi Saska, 27 yaşında genç bir Alman. İki hafta yardım etsin diye, çalıştığı taşeron firması tarafından bizim çalıştığımız firmaya gönderildi...

Çok sevecen, saygılı, paylaşımcı ve içten bir genc Saska... İlk etapta pek farkına varmadım ama sonra anormal bir şekilde, hiç durmadan sigara ictiginin fark edince, ister istemez neden bu şekilde şuursuzca sigara içtiğini sordum. Bana ne desin iyi mi?: "Çünkü artık yaşamak istemiyorum ..."

Çok şaşırdım tabii. Sonra şaşkınlığım geçince “Öyle düşünme Saska, yaşamak güzel. Hem bu yaşta neden yaşamak istemiyorsun ki daha çok gençsin" dedim. "Olsun" dedi. "Ne yapayım böyle geleceği olmayan bir yaşamı. İnsanların ikiyüzlülüğünü, yalanla dolanla yoğrulmuş bir dünyada yaşamak istemiyorum. Bir an önce ölümcül bir hastalığa yakalansam da gitsem bu dünyadan“ diye diretince fazla bir şey demeden bir süre sustum.

Sonra yine kendisi konuşmaya devam etti ben de dinledim: “Ilk kız arkadaşım Türkiyeliydi. Onu cok sevdim, o da beni... Sonra ailesi kızlarıyla arkadaşlık etmem için evlenmemi, evleneceksem önce Müslüman olmamı, sonra da sünnet olmami isteyince baglarımız koptu. Tabii sonraki bir kac yıl bunalıma düştüm. Sonra tedavi ve terapilerle bu durumdan kurtuldum. Şimdi bir Alman arkadaşım var ama o da para diyor baska bir şey demiyor. Babam da evdeki paramı çaldın diye iftira ederek benimle ilişkisini kesti. Çok haksızlığa uğradım. Ama ben yine de insan oluşumdan taviz vermedim, insan olarak kaldım. Fakat artık insanlık para etmez olmuş işte gördüğünüz gibi..."

Bana dert yanan Saska´nin dediklerinde haklı olmasına rağmen, daha fazla bunalıma düşmesin diye yüzüne karşı 'haklısın' diyemedim.

Tüm bu yaşadıklarından dolayı, yaşamdan umudunu kesmiş Saska. Onun için de aşırı derecede sigara ve alkol tüketiyormuş, Kötü bir hastalığa tez elden yakalanıp ölmek icin!

Saska´nın aslında başka bir dünya isteği ve güzel yarınlara özleminin olduğu belli. Ama elinden bir şey gelmiyor. Böyle bir dünya için birşeyler yapabileceğini bilse ve anlayabilse belki bu yaptıklarından vazgeçer. Saska bu vaziyetiyle sistemin istediği kanala düşecek ve bir süre sonra da ona tamamen  teslim olup yok olacak. Burası hiç tartışma götürmez...

Şimdilik çalıştığı taşeron firması, kendisine garantili bir iş de vermiyor. Yani 1 yıl yapılan geçici iş sözlesmesinin bitmesine de iki ay kalmış. Şimdilik tamamen şaşkın ve umutsuz. Sadece bildiği, sabahın köründe işe gelmek ve akşam da çekip gitmek.

Saska, bir gün sonra ne olacağını bilmiyor. Diğer milyonlarca genç gibi...

 
Toplam blog
: 9
: 218
Kayıt tarihi
: 08.05.11
 
 

1960 Kahraman Maraş Elbistan doğumluyum. Eskişehir Anadolu Üniverrsitesi Halkla İlişkiler Batı Avrup..