Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '07

 
Kategori
Edebiyat
 

"Yazar" ya da "Yazman"

"Yazar" ya da "Yazman"
 

Yazı yazmak kolay, okuyana yazı yazmak zor. Bekleyen okur, aradığını bulmakla yola çıkar, fakat sonra keşfetmek ister. Aranılan bulunduğunda, artık buluntudur; keşif ise daha kıymetlidir, yüceltir duyguları. ´Yazar´ ile ´yazman´ arasında bir ayırım yapmadan keşfetmek zordur.(1) Yazman, buluntu emekçisidir, saygı duyulur, minnet edilir. Yazar ise, kaba bir anoloji kullanmak gerekirse; mütevaziler için 'hayranlık', ahmaklar için aptallık, eleştirenler için ´değer´ taşır.

Seçim çoğu kez bilinçli yapılmaz elbet, kişisel bir süreçtir daha çok, bu sürecin belirlediği pespektif, seçimde ağırlıklı etkendir. Dostlar, arkadaşlar, hocaların sunduğu yazılar / kitaplar seçime avantajlı girer, bazıları tarafından akıllı bir şekilde kullanılır bu yöntem: kitap okunmuştur, beğenilmiştir ve size sunuluyordur. Eğer kişiyi geri plana itip söylediklerini objektif süzgeçten geçirerek, kitabı okumayla ilgili kararınızı netleştirebilirsiniz. Eğer bir kaç defa bu yöntemle okuduğunuz kitapları sevdiyseniz bile, kendince objektif süzgeçlerinizi kullanmaktan vazgeçmeyin.

Yüzlerce kitap var, listeler hazırlanıyor çeşitli kuruluşlar, kişiler tarafından. Zannedersem "Ölmeden Önce Okunması Gereken 1000 Kitap" adında bir liste daha var, ölümü hatırlatarak okumaya sevketmek pek yerinde olmamış, belirtmek isterim. Okumak, zihinsel bir sürece hitap eder, somut beklentiler hep bu zihinsel süreçlerin tetiklemesine terk edilir. Yazın tarihi boyunca bu tetikleme görevini en iyi şekilde yerine getirmiş bir kitap olarak Thomas Kuhn'un "Bilimsel Devrimlerin Yapısı" adlı kitabını bu yazımın sonunda bir okuma önerisi olarak sunuyorum.

(1) Roland Barthes'ın bir kitabında kendi lehine yapmış olduğu bir sınıflandırma.
 
Toplam blog
: 4
: 1569
Kayıt tarihi
: 03.05.07
 
 

Bir kaç gözlüğüm var, en sevdiğim fotoğraf gözlüğüm, sonra yakın görmek için fizikçi gözlüğüm geliyo..