"YUVA" BELGESELİ!

İnsanoğlu ne kadar nankör olduğunu dünyanın bu hale gelmesini sağlayarak ve görmezlikten gelerek kanıtlamış bir durumda. Dünyamız muhteşem güzelliklerin yer aldığı 4 milyarlık bir geçmişi olan ve sadece bizlerin 200 bin yıllık bir geçmişimiz verken onu ne hale getirdiğimiz ürkütücü bir tablo.

NTV de yayınlanan Yuva Belgeseli, insanın tüylerinin ürpermesine neden oluyor. Buzulların yüzde kırkının eridiği ve belki de ısınmaya bağlı olarak zamanla (2015 ve 1030 yılları arasında) tamamen eriyip yok olacağını ki, bunun nelere neden olabileceğini tahmin bile edemezsiniz. Ya da şöyle devam edelim; bunların erimesi, toprakları deniz seviyesi altında olan bütün ülkelerin yok olması demek oluyor. Yani milyonlarca insanın hayatı demek oluyor. Sonra küresel ısınmanın getirdiği bir diğer sorun ise; sibirya ve benzeri yerlerde toğrağın soğuktan dolayı donmuş durumda olması ve sıcaklığa bağlı olarak bu donmuşluğun kalkması durumunda, dünyamıza korbonmonoksitten yirmi kat güçlü olan metan gazının yüzeye çıkarak, atmosfere zarar vereceği söyleniyor.

Daha yazılacak o kadar ürkütcü bir tablo söz konusuki, ben sadece görüşlerimi dile getirmek istedim. Kendimi aşmak yanlış bir bilgi vermekten kaçınarak sadece bu bloğu okuyacak olanların, buna duyarlı olacaklarına inandığım için yazma cesaretinde bulundu. Gerçekten herkesin seyretmesi gerekne bir belgesel olduğuna inanıyorum. Çünkü sorun odaklı olarak değil, soruna çözüm odaklı olarak yaklaşılmış ve üç yıl gibi bir sürede çekilen bu belgeselde görünenler, gerçekten bir çok insanın aydınlanmasına, bu konuda fikir sahibi olmasına neden olacaktır.

Bunun dışında NTV nin yeni açılımı olacak olan "yeşil ekran" adlı bölüm ise gerçekten izlenmeye değecek ve bizlerin alternatifleri görmemizi sağlayacak, güzel bir kuşak olduğuna inanarak herkesi birazda olsa yaşadağı, yaşamını sürdürdüğü ve sürdürmesine yardımcı olan bu muhteşem dünyaya saygı duymaya ve artık yapılması gerekenlerin bir an önce ön plana alınarak gerçekleştirilmesinden yanayım. İnsan ve dünya vatandaşı olarak ben üstüme düşüni yapmaya söz veriyorum. Tabi bu tek başına yapılabilecek bir olay değil, tamamı ile organize olunmuş bir biçimde hal edilmesi gereken bir sorun. Bazı ülkler bununla baş etmeye başladılar bile. Bazı ülkeler ağaç kesimini yasakladılar diyebiliriz bile. Ağacı kesmek yerine kullanılan kağıdı geri dönüşüm yolu ile, insanlığa kazandırmayı hedefliyorlar. Bazı ülkler ısınma ve bazı enerji giderlerini toprağın altında değil gökyüzünde buldular bile. Güneşten yararlananların dışında, Almanya gibi bazı ülkler rüzgarı bir enerji kaynağı olarak kullanıyor. Oysa bizim ülkemizde rüzgardan enerji üretmek, Almanya da olduğundan daha kolay.

Yeterince geç kalındı. Önümüzde fazlası ile karamsar bir tablo var. Ama çözülmesi imkansız değil. Gelin elele verip bize bütün güzellikleri ile verilmiş olan bu muhteşem dünyayı eski haline getirelim. Eskisi imkansız ama olsun, düşünclerimiz böyle olursa hedef her zaman en iyisi olur diye düşünüyorum.

yazdığım bilgilerde yanlışlık olmaması temennisiyle. Saygılarımı arz ederim.