Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '09

 
Kategori
Güncel
 

10 Kasım'ı anarken

Atatürk'ün ölümünün 71. yılında içim buruk bir acıyla doldu. Atatürk'ün işaret ettikleri ve günümüzde yaşananlar gözümün önüne geldi. İşte bunlardan bazıları;

Atatürk; bize aklımızı ve bilimi rehber edinmemizi tavsiye etti. Günümüzde ise şeyhler ve hoca efendiler çok moda, bilim adamları ise kaderlerine terk edilmiş durumda. Şeyhlerin cenazelerine devlet erkanı eksiksiz katılırken, Türkan Saylan'ın cenazesinde ortada yoktular.

Atatürk; devlete kurşun sıkanlarla hayatı boyunca mücadele etti. Onlarca ayaklanmayı başarıyla bastırdı. Şimdi ise teröristlerle mücadele değil müzakere ediliyor.

Atatürk; tam bağımsızlığı ilke edindi. Şimdi ise okyanus ötesinde hazırlanan ve Türkiye' ye biçilen rollerin figüranı olduk. Kukla gibi ipleri elinde bulunduranlar ülkeyi bir oraya bir buraya çekiyor.

Atatürk; yoktan var etmeyi, her alanda mücadeleyi seçti. Sadece Kurtuluş Savaşında değil, savaş sonrasında da önemli başarılara imza attı. Bozkırın ortaında adeta vaha yarattı, Atatürk Orman çiftliğini kurdu. Günümüzde ise, bırakın çölde vaha yaratmayı, vahayı çöl haline getirdik. Cumhuriyet dönemi kuruluşlarını satmaktan başka birşey yapmadık.

Atatürk; Türk ordusunu Cumhuriyetin yılmaz savunucusu, çiftçiyi milletin efendisi olarak gördü. Günümüzde ise, Türk ordusu suçlu ve darbeci insalar topluluğu olarak gösterilmek isteniyor. Çiftçi ise emperyalizmin çıkarlarına uymayan şekilde halen üretim yapmaktan vazgeçmeyen zamanın gerisinde kalmış insanlar grubu olarak görülüyor.

Atatürk; bağımsızlığımızın ve ulusal onurumuz olan günleri coşkuyla kutlamamıza ön ayak oldu. Günümüzde, Başbakalar A.B.D gezilerini 29 ekimlere denk getirir, okullar 29 ekimde domuz gribi bahanesi ile tatil edilir oldu. Sivil kuruluşlarda 23 nisan ve 29 ekimlere alternatif kutlamalar yapar oldu.

Kısacası Atam, bize bir şeyler oldu. Bizi biz yapan değerlerimize, ordumuza düşman olduk. "Türk" demek mutluluk değil utanç ve ırkçılık yapmak haline dönüştü. Başımıza çuval geçirenlerle "stratejik ortak" olduk.

Bize kurşun sıkan teröristlerin ülkeye dönüşleri "karnaval" havasında kutlanır, polis gözetiminde şov yapılırken, Cumhuriyet bayramı kutlamalarında korteje katılmak isteyen "Atatürkçü Düşünce Derneği" üyesi yaşlı kadınlar dahil polis tarafından Denizli' de yerlerde sürüklenip senin düşmanı Ege' de denize döktüğün gibi adeta denize döküldü.

Ağzına "Apo" kelimesini alanlar kahramanlar gibi karşılanıp güvenlik güçleri tarafından hoşgörüyle izlenirken, "Atatürk" kelimesini alanlar neredeyse en tehlikeli örgüt ve insan muamelesi görüyor.

İşte bu duygularla bir 10 Kasım' da daha Atatürk'ü saygıyla anarken, yüzüm kızarıyor.

Mezarında rahat uyuma Atam. Çünkü biz sana "layık" olamadık ama, emperyalizme "halayık" olduk.

Not: Halayık: Kadın köle, cariye

 
Toplam blog
: 41
: 431
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

1968 doğumluyum. Üniversite mezunuyum.  ..