12 Dev Adam 12'de 12 yapamadı

Evet Eurobasket finallerinde 5’te 5 yapmıştık. Hepimizce malum, bu büyük başarı. Altıncısına çıktık, ramak kaldı. Olmadı yapamadık.

Dikkatlerden kaçan bu hikayenin başlangıcıydı aslında. Hepimiz mililerin 5’te 5’lik serisini konuşuyorduk. Kimse eleme gruplarından bahsetmiyordu. Evet, dev adamların devleştiği Eurobasket’in 2008 Eylül’ünde oynanan elemelerden bahsediyorum. 6’da 6 yaptığımız o şanlı eleme grubu. Bugün diğer grubu lider kapatan, finallerin en sükseli takımı Fransa’nın 3 galibiyet 3 mağlubiyetle ikinci tamamladığı grubun açık ara lideriydik 1 yıl önce. Ardından alınan 5 galibiyet daha.

Bu yazıyı yazmak için bugünü bekledim hep.

“12 Dev Adam 12’de 12 yaptı” diyecektim, olmadı. Buruk kaldı o 11 galibiyet.

Bu akşamki maç çok enterasan oldu aslında. Çok tutuk başladığımız -daha doğrusu Slovenler’in bile kendine inanamadığı- inanaılmaz yüzdeli atışları bir anda maçı allak bullak etti takımımız adına. 19 sayı fark yediğimizde attığımız sadece 18 idi.

Bizi zaferlere alıştıran Coach Tanjeviç’in de farklı tercihleri, zaten attıkça atan Sloven Milliler’in ekmeğine yağ sürdü sanki. Bekir Yarangüme’ler, Engin Atsür’ler bu maçın isimleri değildi sanki.

İnancını kaybetmeyen dev adamlar toparlanmayı bildi. İlk peryodu 9 fark geride tamamlayan milliler, yarıyı 7, üçüncü çeyreği de 5 farklı yenik tamamladılar. Bir an öne bile geçtik. Son peryotta maça asılan oyuncularımız bitime birkaç saniye kalan atışı değerlendiremeyince onikinci maçında 2 farkla da olsa mağlubiyetle tanışarak liderliği kaybettiler.

Maçın genel gidişatındaki taktik hatalar bir yana maçın son 10 saniyesinde elimize geçen galibiyet fırsatını –muhtemelen- Bogdan Tanjeviç’in tarihi tercih hatasıyla değerlendiremedik. İki farklı geriden girdiğimiz son saniyelerde şut tercihini az dakika alan daha az iddialı Engin Atsür’ün 3’lük atışından yana kullanınca bir anda yerimizde kalakaldık. Öncelikle tartışılması gereken son tercihin 3’lük atıp maçı kazanmak ya da 2 sayı bulup maçı uzatmaya götürmek arasındaki tercihti. Tabi ki ikincisi daha doğru bir tercihti. Kaldı ki tarih, maçı uzatmalara götüren takımın kazanma şansının –moral/motivasyon avantajı sayesinde- kazandığını gösteriyor, genelde. Hele bir de kadronuzda NBA finalinde bile son şut için tercih edilen bir dünya starı “Hedo’nuz” varsa.

Neyse, sonuç itibariyle maçı kaybettik. Ya bundan sonrası?

Bundan sonrası daha da dramatik. Bu akşama kadar turnuvanın en iyisi olarak görülen, Eurobasket resmi sitesinin “Tur-fect*” diye nitelendirdiği takımımız aldığı bu mağlubiyetle, diğer grubun üçüncüsü Yunanistan’ın rakibi oldu. Yunanistan ise karşı grubun tartışmasız en iyi takımı. Son iki maçını aynı trajedi ile 3 ve 2 sayı farkla kaybedip bir anda kendini üçüncü sırada bulmuştu Yunanistan. Slovenya ise nispeten zayıf Hırvatistan ile eşleşti.

Yunanistan’ı geçmemiz halinde bile İspanya-Fransa maçının galibiyle yarı final oynayacağız ki, onlarda turnuvanın diğer güçlü takımları ve favorileri.

Tablo karamsar olsa da 12 Dev Adam’a olan inancımız devam ediyor. Bir şut tercihiyle düştüğümüz Yunanistan, İspanya, Fransa çıkmazından sıyrılıp final oynayabilmek en büyük umudumuz. Kendini bir anda final adayı haline getiren Slovenler’le bir daha karşılaşabilmek ise en büyük isteğimiz.

Tebrikler dev adamlar. Şans ve başarı yanınızda olsun.

*Tur-fect: İngilizce "perfect: mükemmel" kelimesine atıf yapılarak

İlk 5 maçın anatomisi;

Devlerden Süper Start, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=201834

Dev Adamların Dev Adımları, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=202033

Kim Tutar Sizi, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=202272

Boğalar da Az Geldi, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=202836

12 Çılgın Adam, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=203318