Maç kazanmanın ingilizcesi

Ligde kötü günler geçiren Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi ilk maçında Avrupa devi Manchester United’a 1-0 kaybetti.

Güçlü rakibi karşısında çok güzel futbol oynayan Kara Kartallar, maçın sonlarına doğru yediği gole teslim oldu. Ligdeki kötü seyre rağmen ideal bir onbir ve dizlişle sahaya çıkan takımımız beklenenin aksine İngiliz ekibine karşı pes etmedi. Ortaya koyduğu mücadeleci futbolun yanı sıra maçın bazı bölümlerinde rakibine üstünlük de sağladı.

Aradığı golü bir türlü bulamayan Beşiktaş, zorlu maçlardaki makus talihimize bir örnek daha yazarak yediği tek golle evinde mağlup oldu.

Maçın en iyisi olarak göze çarpan ve adına methiyeler yazmaya hazırlandığımız Serdar Özkan, Mustafa Denizli’nin tercihiyle bir anda kendini kulübede buldu. Yorgunluk dışında bu değişikliği açıklayabilecek hiçbir neden olamaz. Galatasaray maçında kendini hissettiren Serdar, bugün de çok çalıştı. Türkiye’nin ikinci Arda’sı olmaya namzet genç futbolcu, yeteneklerine rağmen kendini futbola verememesi ile eleştiriliyordu. Bu sezon daha iyi bir grafik çizen Serdar, Denizli’nin vazgeçilmezleri arasına girebilir. Yerine giren Yusuf ise yüksek tekniğine rağmen fizik olarak zayıf kaldı.

Fabian Ernst de sahanın en çalışkan isimleri arasındaydı. Sivok çok çalıştı, Nobre fena değildi.

Gecenin en iyisi yine şüphesiz Beşiktaş taraftarıydı. Çok güzel görüntüler veren siyah beyazlı tribünler takımına da itici güç olmaya devam ediyor.

Gruba, evinde sıfır puanla başlamak her halükarda dezavantaj olsa da, kayıp puanların Manchester’a karşı olması ve sergilenen iyi futbol diğer maçlar için umut verdi. Dirençli futbol Süper Lig’deki aciz takıma hiç benzemiyordu.