Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '12

 
Kategori
Tarih
 

12 Eylül yargılanıyor

Bunu hayal bile edemezdik. Rüyada görsek hayra yormazdık. Bugünleri de gördük.

Ben 1960 Darbesinde 14 yaşındaydım. O zamanın aydınları hepsi değilse bile büyük çoğunluğu darbecileri alkışladı, kalanları da sessiz kaldı. Koca koca hukuk profesörleri, anayasa profesörleri, ordinaryüs profesörler darbecilere gidip tebrik ettiler, ellerini sıktılar vatanı kolladınız diye. Darbeciler de aldıkları gazla milletin seçmiş olduğu milletvekillerine, bakanlara ana avrat küfür, tekme, tokat giriştiler. İşkenceler, intiharlar gırla. Milletin hür, serbest, hilesiz, dürüst seçimlerde seçtikleri sonunda Yassıada Mahkemelerinde yargılandılar. Bir sanığın Yüksek Adalet Divanı Başkanına sorduğu, ”niçin böyle yapıyorsunuz” mealindeki soruyu, mahkeme başkanı, “çünkü sizi buraya tıkan kuvvet öyle istiyor” diye cevapladı. Varın gerisini siz hesaplayın. Sonunda iki bakan bir başbakan asıldı. Memleketteki aydınların, okumuşların, kültürlülerin, profesörlerin gıkı çıkmadı, hepsi değilse çok büyük bir çoğunluğu zımnen de olsa ya onayladılar ya da korkularından seslerini çıkaramadılar.

Sonra 28 Şubat Darbesi oldu. Talat Aydemir isimli bir kurmay albay harbiye öğrencilerini de kandırdı, vatanı kolluyoruz diye darbe yaptılar. O zaman Başbakan İsmet İnönü idi. Darbecilerle anlaştı, onlar da darbeden vazgeçti. Sonra aynı Talat Aydemir bir daha vatanı kollamaya karar verdi. Bu defa galiba 21 Mayısdı. Yine harbiye öğrencilerini kandırdı, yine darbe yaptılar. Yine İnönü Başbakandı ama bu sefer affetmedi, Talat Aydemir ve iki subay arkadaşı asılarak idam edildi. Daha sonra da “iç tüzük bize vatanı kollama görevi veriyor” diyen TSK veya bazı mensupları değişik zamanlarda muhtıralar verdiler darbeler yaptılar. Onlara göre söz konusu vatansa gerisi teferruattı. Bunlar, bu darbe yapanlar, aslında çok büyük bir ihtimalle vatansever insanlardı, belki vatan sevgisinden, belki vatanı kollama aşkından darbeler yapıyor, muhtıralar veriyorlardı. Bu tabii ki vahim bir durumdu ama daha vahim olanı aydınların, kültürlülerin, koca koca profesörlerin, avukatların, doktorların, yurtdışında eğitim görmüşlerin hatta yurtdışında profesör olmuşların, profesörlük yapmış olanların dahi bu darbeleri ya desteklemeleri, ya sessiz kalmaları ya da “istemem ama yan cebime koy” misali bir tavır sergilemeleri idi.

İşte 12 Eylül 1980 Darbesi de bu cümleden vatanı kolluyoruz diye yapılan darbelerden biridir. 12 Eylül dönemi tabii ki yüzlerce, binlerce işkence, tehdit, faili meçhul cinayet, doğal olmayan ölümlere verilmiş doğal ölüm raporları, yıllarca boş yere yatılmış hapis hayatları, baskılar, işten atılmalar, yasaklar vs’ nin yer aldığı Cumhuriyet Tarihimizin yüz karası olan dönemlerinden biridir. Bu tabii ki vahimdir ama daha vahim olanı koca koca hukukçuların, Anayasa Mahkemesi üyelerinin, hukuk profesörlerinin, doktorların, aydınların, kültürlülerin bu darbeyi ve darbecileri alkışlamış ve desteklemiş olmalarıdır. Darbeyi yapanlar da, onları destekleyen, alkışlayan veya sessiz kalanlar da veya “istemem ama hoşuma da gitmiyor değil hani, oh oldu” gibisinden tavır sergileyenler de hepsi aslında vatansever insanlardı. Onlar sadece vatanı kolladıklarını zannediyorlardı ve her halde “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diye düşünüyorlardı.  

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..