Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '11

 
Kategori
Seçim
 

12 Haziran

12 Haziran
 

Karar anı...


12 Haziran seçimlerinde İstanbul’un siyasi parti adayları hemen her gün medyaya İstanbul’a yapacakları yatırımları anlatıyorlar. Olur olmaz vaatlerde bulunuyorlar. Şaşıyorum. 

Ne kadar basite indirgiyorlar bu seçimleri anlamıyorum. 

Televizyon kanallarını dolaşıp İstanbul’u gelecekte nasıl kalkındıracaklarını ve ne gibi projelere imza atacaklarını anlatıyorlar. Açıkçası hiçbir adayın projesini beğenmiyorum ve anlattıklarının hiç biri bana inandırıcı gelmiyor. Bol keseden atıyorlar. 

Bazı adaylar da İstanbul’un ulaşım problemini nasıl çözeceğini anlatıyorlar. Bazıları işsizlik problemini nasıl çözeceğini anlatıyor. Sanki işsize iş bulmak çok basitmiş gibi. Bazısı depreme çözüm bulacakmış. 

Hem de öyle şeyler vaat ediyorlar ki ağzınız açık kalır. Kimse kalkıp da “İstanbul’u yeşerteceğiz” demiyor. "Su kaynaklarını temizleyeceğiz, çocukluğunuzda olduğu gibi suyunuzu çeşmeden içececeksiniz" demiyor. İşleri güçleri doğayı talan edip binalar dikmek. Sonra "neden yağmur yağmıyor" diye düşünmek. İşleri güçleri doğayı mahvedip binalar dikip millete keyif çattırmak. 

Geçen akşam dışarı çıktığımda, kendimi karnavalda sandım. Etrafımda bir tek dans eden kızlar eksik. “Olmaz bu kadar da, ” dedim kendi kendime. Yolun 300 - 400 metre ötelerinden görünen boydan boya bayraklar, pankartlarla donatılmış. Caddenin bir yakasından öteki yakası görünmüyor. 

Sayılı günler çabuk geçse de şu 12 Haziran curcunasından kurtulsak. Kurtulsak şu sokaklarımızda asılı bayraklardan... Ve balkondan balkona bağlamış iplerde asılı afişlerden, pankartlardan. 

Bunlar yetmiyormuş gibi beş dakikada bir geçen ve çıkardıkları gürültü ile bizi canımızdan bezdiren şu otomobiller otobüsler var. Sesi sonuna kadar açıp tuttukları siyasi partinin reklamını yapıyorlar. 

Acaba bu gürültüye ve şaşaalı bayraklara bakarak oy veren var mıdır? Yeri geldi mi yöneticiler parasızlıktan yakınırlar. Şimdilerde etrafa gani gani para dağıtıyorlar. Ne diyebiliriz ki? Onları oraya biz getiriyoruz. 

Konuşmaya hakkımız yok. Eğer bu seçimde de onlara oy verirsek, gelecek seçimlerde yine karşımıza böyle bir tabloyla gelecekler. Allah’tan herkese akıl fikir vermesini diliyorum. 12 Haziran’da herkesin akıllıca oy kullanmasını diliyorum. 

Bazı siyasi partilrden iki günde iki mektup aldım. İki mektupta da benim oy atacağım yerin adresi ve oyumu kullanacağım sandık numarası gösteriliyor. 

Bu masrafı yapıp da evime özel mektup göndermenize ne gerek var, arkadaşlar? Benim seçmen kağıdım muhtarlık tarafında bana zaten ulaştırıldı. Siz bana “Oy kullanmaya nasıl geleceksin, bunun için yardıma ihtiyacın var mı?’ diye sorsanıza. 

Bilirim, onu sormazsınız. Çünkü o insanca olur. Siz insanın peşinde değilsiniz ki. Siz insanın oyunun peşindesiniz. Vatandaşın oyu sandığa düşsün de, vatandaşın kendisi isterse denize düşsün, bu sizi ilgilendirmiyor. 

Öyle değil mi? 

Vekillikte nasıl bir rant var ki, adaylar yüzlerce bin dolar harcayarak seçilmeye çalışıyorlar. Bunlar vekil olduklarında harcadıkları parayı maaş olarak geri alabileceklerini sanacak kadar saf değiller her halde. 

Bunlar kaşıkla verdiklerini kepçe ile geri alacaklar. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Biri yiyor, biri bakıyor ama, her ne hikmetse kıyamet de kopmuyor. 

 
Toplam blog
: 120
: 522
Kayıt tarihi
: 15.12.10
 
 

His kaybı olmayan, sol tarafı felç, tekerlekli sandalyeli bir bedensel engelliyim... 1996 yılında..