19.Milli Eğitim Şurası toplandı

Milli Eğitim Şurası, Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim ve öğretimle ilgili konularını incelemek ve öneri niteliğinde kararlar almakla görevli en yüksek danışma kuruludur. Dört yılda bir toplanır ve Milli eğitime ilişkin güncel sorunlara göre gündem oluşturarak; Talim ve Terbiye Kurulu'nca hazırlanan tüzük, yönetmelik, program ve ilkeleri inceleyerek karara bağlar. Bu kararlar Milli Eğitim Bakanının onayıyla kesinlik kazanır

 

Bilindiği gibi, 18. Milli Eğitim Şurası, 01-05 Kasım 2010 tarihleri arasında Kızrlcahamam Asya Termal Tesislerinde gerçekleşmişti.

 

Milli Eğitim Bakanlığı'nca düzenlenen 19'uncu Milli Eğitim Şurası da Antalya'nın Manavgat İlçesi'ndeki Lykia World Hotel'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açış konuşmasıyla (2.12.14) Salı günü başladı.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'da katıldığı 19. Milli Eğitim Şurası'nda Erdoğan, Şura Programıyla ilgili düşündüklerini anlattıktan sonra, Peyami Safa'dan bir örnek verdi: ''Peyami Safa’nın güzel bir sözü vardır. Kitap yüklü merkeplere değil, kitabın içindekini sindiren insanlara ihtiyacımız var.''

 

Şura’da tartışılacak konular:

 

1.‘Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri’,

2 ‘Öğretmen Niteliğinin Arttırılması’, 

3.‘Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması’  

4.‘Okul Güvenliği’ olarak belirlendi.

 

Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında, Türk eğitimine ve AKP döneminde eğitimdeki başarılara değindi; aynı zamanda Şura’nın konusuna giren sorunlara ilişkin ön bilgiler verdi. Özetle çok tartışılacak şu noktalara değindi.: 

 

“Eğitim, öğretim hayat boyunca devam eden yaşayan canlı bir süreçtir.

 

Türkiye’de şu an da 31 milyon öğrenci eğitim görüyor. 

 

852 bin öğretmenimiz var. Bunların 459 bini geçtiğimiz 12 yıl içinde göreve başladı. 

 

Kendimize hedef belirledik. (Sınıf sayıları) azami 30 olacak.

 

Dershaneleri ben öğretmenlerimize saygısızlık olarak gördüm. 

 

Annesi bileziklerini satıyordu oğlunu dershaneye göndermek için. 

 

Bundan böyle MEB hafta sonlarında isteyen öğrencilere okullarda ücretsiz takviye kursları verecek .

 

Eğitim kalitesinin artırılması için çalışacağız. 

 

Öğrencileri at yarışındaki gibi birbiriyle yarıştıran sistemi biz kabul etmeyiz. 

 

Eğitim - Öğretim bilgiye ve hikmete ulaşabilmek için olmalıdır. Tüm reformlar buna yöneliktir. 

 

Eğitimin insan formatlama aracı olarak kullanılmasına bizim tahammülümüz olamaz. Öğrencileri at yarışındaki gibi birbiriyle yarıştıran sistemi biz kabul etmeyiz.

 

Eğitim - Öğretim bilgiye ve hikmete ulaşabilmek için olmalıdır. Tüm reformlar buna yöneliktir. 

 

İstediğiniz kadar müfredatı kaliteli, güçlü yapın, nitelikli öğretmeniniz olmadıktan sonra buradan netice almanız mümkün değildir. 

 

Eğitim sistemimiz öğrenciye en başta özgüven vermek zorundadır.

 

Eğer gençlerimiz eğitim gördükçe, diline, ecdadına yabancılaşıyorsa çok ciddi problem var demektir. 

 

Okullar kendi dilinden, kendi toplumundan utanan ve uzaklaştıran bireyler yetiştiriyorsa talim ve terbiyede ciddi arıza var demektir.

 

Einstein kimdir deseniz her gencin diyecek bir sözü vardır. İbni Sina kimdir deseniz çoğu bundan habersiz.

 

Atalarının kelimelerinde mahcubiyet duyan gençlerimiz var.

 

Başka kültürleri ait giyim kuşamı, yaşantıya özenen gençlerimiz var.

 

Öğrencilerimizde eziklik değil, özgüven aşılayan bir müfredatı eğitim sistemine kazandırmamız gerekiyor.

 

Bizim gençlerimizi ırkçılık hastalığından koruyacak olan eğitim - öğretimdir.,

 

Demokrasi ve milli iradeyi hayat tarzı haline dönüştürecek olan öğretmenlerimizdir..

 

Kendisini akıllı sanan, kendinden başka olan yaşam tarzını aşağılayan kişi insani bir tavır içerisinde değildir.

 

Değerlere saygılı olmayı da eğitim öğretim sağlayacaktır. Sınıfta ayrımcılığı, din ırk ayrımını önce öğretmen yapmamalı.

 

Kendisi dışındaki herkesin düşüncesini aşağılayan insanlar var.

 

Türkiye'nin kitap ve kuru bilgi yüklenmiş dogmatik zihinlere değil, özgür yöneticilere ihtiyacı var.

 

Alim olabilirsin ama arif olamazsın, asıl olan hem arif ham alim olmaktır.

 

-- . Kitap yüklü merkeplere değil, kitabın içindekini sindiren insanlara ihtiyacımız var. (Peyami Safa)

 

 12 yıl önce Türkiye´de 11 bin anaokulu vardı, 12 yılda biz 15 bin yeni anaokulu açtık. Çok açık, net ortada. Üniversite sayımız 76´ydı ve biz ona 99 yeni üniversite ilave ettik, şu anda 175 üniversitemiz var. İlk ve ortaöğretimde 79 yılda yapılan yurt ve pansiyon sayısı bin 450. Geçtiğimiz 12 yıl içinde Türkiye´de biz bunun üzerine bin 162 yurt ve pansiyon açtık. Türkiye genelinde 19 bin laboratuvar vardı, biz 12 yılda buna 15 bin laboratuvar ilave ettik. Kütüphane sayısı 12 bin adetti, 12 yılda biz buna 5 bin kütüphane ilave ettik.

 

Okullarımızda tek tük bilgisayar vardı, bizim 12 yıl içinde gönderdiğimiz bilgisayar sayısı bir milyon civarında. Fatih Projesi kapsamında şu ana kadar okullarımıza 3 bin 657 etkileşimli tahta, çok fonksiyonlu yazıcı ve kamera kazandırdık. Öğrencilerimize dağıttığımız tablet bilgisayar sayısı 737 bin rakamına ulaştı. Tabii şimdi buna ilave aslında 10 milyon tablet bilgisayar, onun şu anda hazırlıkları yapılıyor.

 

“Eğitimi en öncelikli alan ilan ettiklerini belirterek, bütçenin yaklaşık yarısını, kadroların yarısını eğitime tahsis ettiklerini söyledi. Erdoğan, "Çünkü 4 temel taş önemliydi. Bir eğitim, iki sağlık, üç adalet, dört emniyet" dedi.

 

…………………..

 

Kamuajansı tarafından kamuoyuna , 19.Şuranın gizli içeriğiyle ilgili açıklamalar yapıldı. Buna göre:

 

Şura hazırlıkları belli ki büyük bir gizlilik içinde yürütülmüş, bütün şura hazırlıkları kamuoyundan gizlenmiştir.

 

Şuraya  600 katılımcı çağrılmıştır. Bu AKP’li MEB’nın özel olarak seçtiği AKP yanlısı kişilerdir.

 

Muhtemeldir ki Şura’dan,  daha önce Eğitim Bir Sen tarafından alınmış, 19. Milli Eğitim Şurası öncesi gerçekleştirdiği Eğitim ve Ahlak Şurasından “karma eğitim kaldırılsın” tavsiyesi çıkacaktır.

 

(Değerler eğitimi bahane edilerek zorunlu dini eğitimin okul öncesini de kapsayacak şekilde genişletilmesi, seçmeli ders havuzlarında daha fazla yer bulması, zorunlu eğitim kapsamındaki eğitim kurumlarının kız, erkek, karma kurumlar şeklinde düzenlenmesi, devlet okulları talebi karşılamıyor bahanesiyle özel imam hatip ortaokulları ve liselerinin açılması tavsiyesi, demokratik açılım beklentileri olanları heyecanlandıracak şekilde Alevilik başlığında müfredat güncellemesi, anadilde eğitim tavsiyeleri)

 

Öğretmen Niteliğinin arttırılması ( Öğretmenlerin eğitim fakültesi mezunu olmaları yerine her lisans mezununun öğretmen olacağı sistemine geçiş, atanmış öğretmenlerin de “nitelikleri” üzerinden ayrımcılığa tabi tutulmalarını sağlayacak düzenlemeler, yandaş olanı tarafsız olandan ayırma çabalarına tavsiye kılıfı.)

 

Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin arttırılması (eğitimci olmayanların da eğitim kurumu yöneticisi olabilmesini sağlamak, söyleşi  temelli görevlendirmelerine yandaşlık zemininde meşruiyet kazandırmak, verilen emri sorgusuz uygulayan kukla idarecilerle öğretmen üzerindeki baskıyı arttırmak.)

 

Okul Güvenliği  (Başlıkla uyumsuz olsa da, disiplin, okullarda şiddet ve akademik başarı noktasında karma eğitimin olumsuz sonuçları, kız öğrencilerin okullaşma oranlarına olumsuz etkisini ispat çabaları ile, “veli talepleri doğrultusunda” kız-erkek okullarının açılması, uygulanması şüpheli “öğretmen okul nöbeti ücretlendirilsin” temennisi.)

 

Bu konularda 19.Şuranın öncül  kararlar alacağı; bunların gerçekleştirilmesi için de MEB kadrolarının önümüzdeki dönemde seferber olacağı  bellidir.

 

Bir öğretmen AKP’nin Milli eğitim uygulamaları ile ilgili olarak düşüncesini şu şekilde açıklamaktadır: 

 

19.Milli Eğitim Şurası, Ankara’da bu amaçla yapılmış, ŞURA Salonu’ndan çok uzak bir yerde; Antalya’da bir yeme içme ve önceden belirlenen kararlara kılıf uydurma çabası olarak toplanmıştır.

 

Milyonlar harcanarak yapılan bu toplantı her şeyden önce haramdır ve büyük bir israftır. Bu toplantıya  Türkiye’nin hiçbir gerçek eğitimcisi katılmamıştır.

 

Ali Keser – “12 yıldır eğitimi mahvettiniz . Bide utanmadan geçmişle kıyaslama yapıyorsunuz. Sizin yüzünüzden yaptığım meslekten utanıyorum.”