1O milyon kamu çalışanı 4 MİT’çi etmiyor!

Kamu çalışanlarına toplu sözleşme düzenini getirecek yasa tasarısı bir türlü meclis genel kuruluna gelemiyor.

 Bu nedenle aileleriyle birlikte yaklaşık 10 milyonluk kamu çalışanı kitlesi, Ocak 2012’de “toplu sözleşme” üzerinden alacağı zamları alamadı.

Ama 10 milyon yerine 4 Mit’çiyi ilgilendiren “özel yasa maddesi” jet hızıyla meclisten geçebildi.

Çıkan sonuç şu:

Başbakan ve hükümet için 4 Mit’çi 10 milyondan daha değerliymiş.

Kamu çalışanları yaşadıkları ekonomik sıkıntılara bir nebze soluk aldıracak diye geçtiğimiz yılın Ağustos ayından beri bu yasayı bekliyor.

Hükümet kamuda örgütlü 3 büyük sendika konfederasyonuyla görüşmeler yapmış, pek çok ilke üzerinde de anlaşmaya varılmıştı.

Sözde Ocak 2012’de uygulanacak şekilde takvim ayarlanmıştı.

Hükümet cephesinden gecikmelere yanıt “ taraflarla görüşüyoruz, en iyisini yapmaya gayret ettiğimiz için biraz gecikebiliriz” şeklindeydi.

 2011 yılı sonuna kadar çıkması gereken yasa 2012’ye gelindiğinde yine yasalaşamadı.

Neden sonra bakanlar kurulunda kabul edilip meclise sunulan tasarı ise, sendikaları ve kamu çalışanlarını şok etti.

Yasa taslağı çağdaş ve adil bir toplu sözleşme yerine, “eski tas eski hamam” misali mevcut sistemin yeniden devamını öngörüyordu.

Sendikaların tepkileri nedeniyle Plan Bütçe Komisyonu tarafından alt komisyona havale edilen toplu sözleşme yasa taslağı tam 1 aydır burada bekliyor.

Niye, kimi bekliyor kimsenin bir yanıtı yok.

Aslında bu alt komisyon; uzmanları, sendikaları ve diğer tarafları dinleyerek elde edeceği sonuçları bir tutanakla esas komisyona bildirecekti.

Şubat ayında bu sürecin bitmesi, ardından Mart ayı içinde mecliste görüşmelerin yapılması ve yasanın çıkması gerekiyordu.

Ondan sonra teknik olarak bir aylık bir süreyi içeren toplu sözleşme sonunda da kamu çalışanlar Nisan ayında yeni zamlı maaşlarını alacaklardı.

Meclisin gündemine ve çalışma temposuna bakılırsa Nisan ayında zamlı maaş almak olanaksız.

4 Mit’çi için meclisi 2 hafta bloke eden hükümet, meclis iç tüzük düzenlemelerinde ısrar ederse en az 2 hafta da orada harcanacak demektir.

10 milyonluk bir kitleyi ilgilendiren bir yasanın neden öncelikler arasına girmediğini sorgulamak zorundadır kamu çalışanları.

Çağdaş ve adil bir toplu sözleşme düzeni yerine, hükümetin tek taraflı belirleyici olduğu bir toplu sözleşme “oyunu”  neden dayatılır kamu çalışanlarına?

Bütün politikaların “etki-tepki” fiziğine göre ayarlandığının farkında değil mi kamu çalışanları?

Sendikal hak ve yetkiler bütün dünyada alanlardan, işyerlerinden yükselen mücadeleyle kazanılmadı mı?

Sadece dilekçe yazarak ya da hükümetin vicdanına seslenerek hak kazanıldığı nerde görülmüş?

O zaman kamu çalışanları öncelikle muhalif, gerçek sendikaların öncülük ettiği eylemlere katılmak, gerçek taleplerini dillendirmek zorundadırlar

Bir kez daha test etmek gerekmiyor:

Sinmek, susmak, yapılan memur eylemlerini pencere arkasından izlemek, küçük kişisel çıkarlar için iktidarın arka bahçesi sendikalara üye olmakla hak kazanılmıyor.

BAŞŞAĞLIĞI:Trabzon’un sevilen, renkli kişiliklerinden değerli ağabeyimiz, hemşerim Eczacı Hasan Ali Genç trafik kazası sonucu aramızdan ayrıldı. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Allah rahmet etsin.