2009 Fenerbahçe ve trans-fer modeli

Yazıma başlamadan önce ufak bir açıklama

Trans: Değişik derinlik derecelerindeki bilinçsizlik hali.

Fer: Farsçada ışık, parıltı anlamına gelmektedir.

Evet 2009 sezonu transferlerin ardı ardına patladığı, takımların yanlış inovasyon başlattığı bir yıl olarak gözüme çarpıyor. Galatasaray’ın güzel teknik direktör bulması oyuncularını hocasının istediği gibi alması ve kullanması. Fenerin Mehmet Topuz starıyla transferiyle başlaması ve onu henüz nerde kullanabileceğini bilmemesi. Beşiktaş’ın Mehmet Topuz acısını dindiremeyip Nihat Kahveci transferini kendisi için gereksiz olduğu halde alması gözüme ilk çarpan transferler 3 büyüklerin transfer sezonunda.

Soruyorum arkadaşlar; Fenere Nihat, Beşiktaş’a Mehmet gelseydi daha iyi olmaz mıydı ?

Bence çok güzel olurdu. Fenerin o kanatta oynatacağı 2 lüx isim var zaten sözüm onlara Deivid ve Collin Kazım, Beşiktaş'ta ise Bobo, Nobre, Higuain çevresinde gerçekleştirilen Nihat Kahveci transferi. Feneri irdelemek istersek adı futbol otoriterleri kapsamında duyulmamış Cristian şimdilik Allaha emanet oynuyor. Santos’a sözümüz yok gerçekten yeteneklerini gösteriyor. Bilica ise geçen UEFA maçında ne kadar yetebileceğini gösterdi. Bana göre Fener'e 3 transfer daha şart; bir adet forvet, iki adet defans. Adet hesabına göre istediğim için kızanlar olabilir . Ama ne yapayım zaten bilinçsiz giden transferlerin ardından bende adet hesabı yapsam çok mu kötü olur ?

Anlaşılan trans-fer bağıntısı ile bağdaştırırsak bilinçsizlik hali gerçekleştirilen parıltılı transferler. Bu parıltı kime ne kadar faydası olacak sezon sonu bütün spor kamuoyu ile birlikten an an yaşayarak göreceğiz.

İsmail Dağlı