2010’ da Neler Yaşadım! ( 2010 Sezonu Değerlendirmesi Bölüm II )

Maalesef bu yıl finansal sebeplerden dolayı çok fazla yarışmaya katılma şansım olmadı. Katıldığım birkaç yarışmadan İkisi yüzme maratonu, biri de 10 K koşusuydu. Triatlonda ise tüm sezon boyunca ancak Kuşadası Sprint Triatlonu ile Alanya Uluslararası Olimpik Triatlonu ‘na katılabildim. Olsun varsın gene de güzel bir yıl oldu benim için... Performansımı bir basamak yukarı taşımayı başardım. Henüz kürsü görmedim ama bu işler bir günde olmuyor tabi ki. Merdiven basamak basamak...

Her neyse dün Kuşadası Triatlonu'nu anlatmıştık. Bugün de kaldığımı yerden devam...

Kuşadası Triatlonu'nda yaklaşık 3 hafta sonra da Uluslararası Alanya Olimpik Triatlonu koşuldu. Son yıllarda triatlona gönül vermiş birisi olarak daha önce hiç olimpik mesafe koşmamıştım ne yazık ki... Bilindiği gibi olimpik mesafe, sprint mesafenin tam iki katıdır. Yani 1500m yüzme, 40km bisiklet, 10k koşu.

Güzel bir Alanya son yaz sabahı erkenden kalkıp yarışma için hazırlanmaya başladım. Sindirim sistemim biraz yavaş çalıştığı için daha önceki yarışlarda yaptığım hatayı yapmamak adına ağır kahvaltı etmek yerine sadece bal ekmek yemeyi tercih ettim. Nitekim bu bilinçli davranışım, yarışma esnasında kendimi midesi dolu bir fil gibi hissetmeme ve rahat bir yarışma çıkarabilmeme yardımcı oldu.

Start, Alanya limanının yanındaki kumsaldan verilecekti. Denizdeki dubaların etrafında 2 tur attıktan sonra sudan çıkıp, belediye binasının önündeki değişim alanındaki bisikletlere binilecek, doğuya doğru deniz kenarı boyunca uzanan yolda 4 tur bisiklet çevirip, tekrar belediye binasının önüne gelip, değişim alanından başlamak kaydıyla limandaki mendireğe kadar uzanan yolda 4 tur koşularak yarışma son bulacaktı. Yarışılacak olan tüm coğrafya yokuşsuz ve düz bir zemin olduğu için yarışma çok zor görünmüyordu!

Start’dan hemen önce, her zaman olduğu gibi kumsalda heyecanlı bir bekleyiş vardı. Nihayet yüzme etabını startı verilmesi ile birlikte Alanya’nın güzel kumsalından denize doğru onlarca testesteron yüklü yarışmacı koşmaya başladı. Bu türden kumsal startlarını çok severim biraz vahşi ve hayvanice çıkışlar olur. Sadece start almak değil, seyretmek de çok keyiflidir. Bir gün fırsatınız olursa mutlaka bir triatlon yarışmasına, fotoğraf makinanızı da alarak gitmelisiniz.

Deniz hemen derinleşmediği için ilk 50m çılgınca bir koşu ile başladık yarışa. Sığ suda koşmak bir süre sonra quadricepslerime (üst bacak kasları) aşırı yük bindirmeye başlayınca inadı bırakıp yüzmeye başladım. Yarışmaya başlamadan önce “Alpay, sen yüzmede çok efor sarf edip kendini yoruyorsun, çok zorlama!” diye taktik veren sevgili dostum Özden YAŞAR'ın tavsiyesine uyup mesafenin de uzunluğunu dikkate alarak yüklenmeden tıpkı Kuşadası’ nda ki gibi orta sıralarda bir yerlerde sudan çıkmayı tercih ettim. Bu sefer, bu yarışma için yardımcı antrenörümüz Alper’den ödünç aldığım triatlon mayosu sayesinde transation alanında çok vakit kaybetmedim neyse ki… Yüzme için Özden’den taktik almanın yanında, bisiklet için de çok sevgili dostum Hakan KOÇ’dan taktik almıştım. Hakan; “bisiklette etabında önümde giden bisiklet gurubunu kaçırmamamı, eğer kaçırırsam arkadan gelen diğer guruba takılmamı!” öğütlemişti. Nitekim onun sözünü dinleyip bisiklet etabını iyi bir tempoda tamamlayarak koşuya geçtim. Koşuya başladığımda sanırım yorgunluk kaynaklı sağ üst baldırımda bir ağrı hasıl oldu. Gerçi yarışmama engel değildi fakat biraz olsun hızımı kesmişti bu ağrı. Yine Kuşadası’nda olduğu gibi pozisyonumu kaybetmeden koşmaya devam etmeyi planlarken sürpriz faktörü ile karşılaştım. Sonradan bacağının çektiğini öğrendiğim Abdülselam ÇALKAN hoca ile koşuda yorulan Selami AKSOY geçme fırsatım oldu böylece ve kendime göre iyi bir derece olan 2:34:12 ile finiş gördüm. +40’da Türk sporcular arasında 5. yabancılar arasında ise 22. oldum. İlk olimpik yarışmam olmasına rağmen kendime göre gayet iyi bir derece olmuştu.

Şöyle bir geri dönüp 2010’a baktığımda yılın 9. ayına kadar bir takım şansızlıklar yaşadığımı ama 9. aydan sonra ise sezon sonunu güzel yarış anıları ile kapattığımı söyleyebilirim. Bu yıl, bir önceki yıl en iyi sıralama derecem olan 7. likten, 2 sıra üste tırmanarak istikrarlı bir şekilde 5. liğe oturmayı başardım. Geçmiş yıllara göre nispeten daha iyi bir sezon geçirdiğime ve daha fazla bilinçlendiğime inanıyorum. Alanya’dan sonra dizimde aşırı yorgunluğa bağlı hafif sakatlık yaşadım. Bu sakatlığın geçmesi için 3 hafta kadar dinlendikten sonra yeni sezona hazırlamaya başladım. 2011 planım; 7 Mart Runtalya Yarı Maratonu ile başlayan yarışma sezonu ile birlikte, yüzme maratonları ve triatlon yarışlarına katılarak iyi dereceler yaparak, 2011 yılında performans çıtamı bir üst seviyeye taşımak ve ardından gelen 2012 sezonunda Avuturya Ironman 70.3'ü bitirebilecek aşamaya gelmek...

2010 Yılı Genel Muhasebesi

Toplam koşu ant. mesafesi :870 km
Toplam yüzme ant. mesafesi :265 km
Toplam bisiklet ant. mesafesi :1750 km
Katıldığım yarışmalar:
27 Haziran Meis-Kaş Yüzme Maratonu :DNF (Terk)
30 Ağustos Çanakkale Yüzme Maratonu:DNF (Finişi kaçırdığım için diskalifye edildim)
5 Eylül (9 Eylül Koşusu) 12K :1:04:00
2 Ekim Kuşadası Triatlonu (Ulusal Sprint):1:35:39 +40 yaş gurubunda 5.
23 Ekim Alanya Triatlonu (U.arasıOlimpik):2:34:12 +40 yaş gurubunda Türkler arasında 5. yabancılar arasında 22.
Bu yıl bir önceki yıl önceki en derecem olan 7. likten 2 sıra üste tırmanarak istikrarlı bir şekilde 5. liğe oturmayı başardım. Geçmiş yıllara göre nispeten daha iyi bir sezon geçirdiğime ve daha fazla bilinçlendiğime inanıyorum. Amacım; 2011 yılında performans ve hedeflerimi olabildiğince arttırarak çıtayı bir üst seviyeye taşımak ardından 2012'de Ironman 70.3'ü bitirebilecek aşamaya gelmek.

Bu arada bu sezon beni maddi ve manevi olarak destekleyen aile ve dostlarımın isimlerini tek tek söylemeden geçmem mümkün değil. Başta eşim Arzu, ardında annem ve daha sonra Dr. Feridun Özdamar ile Diş Hekimi Hakan Koç’ a 2010’ da verdikleri maddi ve manevi desteklerden dolayı teşekkürlerimi borç bilirim. İyi ki varsınız dostlar…

Yazarın notu: Dünkü yazımın ilk tanıtım ve giriş paragrafı bir şekilde teknik aksaklık kurbanı olduğu için bugün, dünden eksik kalan giriş yazısını bu yazımın başına koymak zorunda kaldım. ( 2010 Sezonu Değerlendirmesi Bölüm I ) http://blog.milliyet.com.tr/2010__da_Neler_Yasadim_____2010_Sezonu_Degerlendirmesi_Bolum_I__/Blog/?BlogNo=282110