2014 Belediye Seçimleri - 2

Son bir haftada yaşananlar bir gerçeği bir kez daha ortaya net bir şekilde koymaktadır. Bildiğiniz üzere CHP nin İstanbul, Ankara ve İzmir ilçe belediye başkan adaylarının son grubu geçen Pazar günü açıklandı. CHP muhalefette olduğu ilçelerde adaylarını önceden açıklamıştı, son gruba halen başkanlığını yürüttüğü ilçeler kalmıştı. Bu son grup anlayacağınız gibi CHP nin güçlü ve favori olduğu ilçeler. Aday isimleri belli olmaya başladığında, itirazlar, protestolar, eleştiriler arka arkaya gelmeye başladı. Ve aradan geçen 3-4 güne rağmen birçok yerde bu protestolar devam ediyor.

Bu ne anlama geliyor? CHP de yaşanan kargaşa, karışıklık neden AKP de görülmüyor? Acaba o kanatta da var, biz mi görmüyoruz? Yoksa neden başka mı?

Olaylara genel olarak baktığımızda ve geçmiş yıllara dikkat ettiğimizde seçmenler arası bir fark görülüyor. Bu fark parti tabanına ve yönetimine de yansıyor. AP, ANAP ve AKP gibi partilerde liderlerinin dedikleri genelde kabul görür, tabandan seçmeninden fazla ses çıkmaz. Ama CHP ve SHP (kısmen MHP) gibi partilerde seçmen ve parti tabanı, parti liderine daha gür ses çıkarır, protesto eder hatta istifaya bile çağırır. Demokratik ortamlarda beklenen de budur.

Toplumlar, o toplumların halkları, demokrasinin işlediği yerlerde kendi anlayışlarının, kendi dünya görüşlerinin lideridirler. Kendilerini yönetecek lider seçmez, aramazlar. İçinde bulundukları görüşte yönetime aday olanları seçerler sadece. O yönetici, lider değil, geçici bir başkan olduğunu bilir, kendine verilen görevi layığı ile yerine getirmeye çalışır. Bilir ki yapacağı yanlış siyaset hayatının sonu demektir. İSKİ olayı, kaset olayı gibi birçok örneği gördük.

Liderliği içinde hissedemeyen, lider arayışı içinde yaşayan bireylerin seçtiği anlayışlar ve liderler ne yazık ki günümüzde daha çok prim alıyor. Öyle ki beni ve benim gibileri kendinden şüphe eder hale sokuyor. Doğruyu görmede zorluk çektiriyor.

Cumhuriyet mitinglerini, Gezi olaylarını ve benzeri protestoları bir siyasi anlayışa sokabiliyor musunuz? Neden siyasi partiler bu hareketleri sahiplenemiyorlar? Çünkü oradaki halk, seçmen kendini iyi tanıyor, lider aramıyor, ihtiyaç duymuyor. O kitlenin dünya görüşü oturmuş, ne istediğini iyi biliyor olması iyi değerlendirilmeli. CHP deki kavga görüntüleri, aday seçme sıkıntılarını bu çerçevede değerlendirmeliyiz. Normal karşılamalıyız. Buradaki sıkıntı, Türkiye’nin özlenen düzeye genelde hala çok uzak olması. Hala lider arayan kesimin fazla olması, dolayısıyla CHP deki son gelişmeler olumsuz etki yaratması mümkün. Bu da demokrasinin başka bir yönü, ne yapacaksınız?

Sizce CHP deki son bir haftadaki gelişmeler mi, yoksa AKP deki son iki aydaki gelişmeler mi daha tehlikeli ? Önümüzde 45 gün var, gelişmeleri takip ediyoruz.