Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '14

 
Kategori
Güncel
 

2014 yılı son bulurken bu "son bakış"lar da son bulsun inşallah!

2014 yılı son bulurken bu "son bakış"lar da son bulsun inşallah!
 

Anadolu Ajansı'nın açtığı "yılın fotoğrafı" yarışmasında gördüm bu resmi. Filistin kamplarından birinde İsrail bombalarının öldürdüğü kardeşe son bakış!

Yürekler dayanmaz acıları yaşayan asrın mazlumu Filistin halkı bu acıyı en çok da çocukları üzerinden yaşadı, yaşıyor.

Ama, acıyı yaşayan sadece anneler, babalar değil... Kardeşler de küçük yüreklerinde büyük acılar yaşıyorlar.

Cebaliye kampında çekilmiş bu fotoğraf da işte böyle bir acının küçük kara kardeş gözüne yansıdığı anı yakalamış.

Bu tek kare bile Filistin'de yaşanan acıyı anlatmaya yeter insan olana... Ne var ki, Filistin ve öteki İslam memleketleri pek çok acı kareler yaşadılar, yaşıyorlar.

Hristiyan alemi yeni bir yıla girmenin "mutluluğunu" yaşarken, İslam dünyası kan, kargaşa ve gözyaşına boğulmuş bir yılı geride bırakıyor.; yeni yılı belirsizlikler içinde karşılarken.

Şu tüm İslam dünyasının acısını bir kareye sığdırmış fotoğrafa tekrar dönersek, koca koca adamların üç kuruşluk siyaset uğruna attıkları bombaların öldürdüğü kardeşe bakan bu kara kız ne olmuştur acaba?

Belki o da başka bir İsrail saldırısında şehadet şerbetini içmiştir. Belki başka bir kardeş ya da anne-baba onun ölmüş bedenine bakıp böyle sessiz çığlıklar atmışlardır.

Ne yazık ki, yıllar değişiyor ama dünyadaki zulüm değişmiyor. Özellikle de İsrail mahreçli zulüm gün geçtikçe pervasızlaşıyor, gün geçtikçe acımasızlaşıyor.

Yeni bir yılı "mutluluklar" içinde karşılıyan dünya insanına utanç olarak şu tek kare bile yeter aslında... Bu zulme dur diyememiş bir insanlığın yeni bir yılı coşkuyla karşılama hakkı var mıdır?

Ama hayat böyledir... Bu acımasız dünyada herkes kendi ölüsüne ağlar. Müslümanların ölüsüne ağlacak kimse yok...Kendi kardeşleri bile...

2014üncü Miladi yıl biterken geriye dönüp baktığımızda Memalik-i İslamiye'nin dört bir yandan saldırı altında olduğunu görüyoruz... Düşman tezgahı öyle sinsice kurmuş ki, saldırıların çoğu içerden.

Merhum Mehmet Akif'in geçen yüzyılın başlarında yaşadığımız Balkan felaketleri üzerine söylediği feryadı hatırlıyoruz;

Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı? 
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı! 

Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun! 
'Yandık! 'diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun! 

Esmezse eğer bir ezelî nefha, yakında 
Yâ Rab, o cehennemle bu tûfan arasında 

Toprak kesilip, kum kesilip Âlem-i İslâm; 
Hep fışkıracak yerlerin altındaki esnâm! 


İslâm ayak altında sürünsün mü nihâyet? 
Yâ Rab, bu ne hüsrandır, İlâhi, bu ne zillet? 

Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ? 
Zâlimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ 

Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm 
Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm? 

Lâ yüs'ele binlerce sual olsa da kurbân; 
İnsan bu muammalara dehşetle nigeh-bân! 



Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık; 
Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık 

Mâdâm ki, ey adl-i İlâhi yakacaktın... 
Yaksaydın a mel'unları... Tuttun bizi yaktın 

Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi: 
Binlerce cevâmi' yıkılıp hâke serildi 

Kalmışsa eğer bir iki mâbed, o da mürted: 
Göğsündeki haç, küfrüne fetvâ-yı müeyyed! 

Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar, 
Bir giryede bin ailenin mâtemi çağlar! 

En kanlı şenâatle kovulmuş vatanından 
Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan! 

İslâm'ı elinden tutacak, kaldıracak yok... 
Nâ-hak yere feryâd ediyor: Âcize hak yok! 

Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi? 
Ağzım kurusun... Yok musun ey adl-i İlâhî!
 (Antoloj.com'dan alındı)

 

Akif'i adeta isyan ettiren bu hal, İslam dünyası için bugün de geçerli... Küfür yine saldırıyor, yine İslamın izzeti çiğneniyor, yine milyonlar en kanlı rezilliklerle ülkesinden sürülüyor, yine İslam sahipsiz ve acizler, güçsüzler "haksız" sayılıyor....

Merhum Mehmet Akif'in Balkan felaketlerinin yaşandığı yıllarda Müslüman ahaliye yapılan bu zulümler karşısında manzumeye döktüğü bu feryat bugün Suriye'den, Filistin'den, Irak'tan yükseliyor.

Elbette "Adl-i ilahi" var...Elbette, Allah zalimlere haddini bildirir... Bütün mesele insanlığın bu manzaralarla "imtihan" ediliyor oluşudur. Allah isterse bir anda İsraili de Esed'i de İSIS'ı da yok eder ama o zaman bu zülme dur demesi gereken insanlar ne yapacak?

2014 yılı bütün dünyanın "insanlık dersinden" sınıfta kaldığı bir yıl oldu. İnşallah 2015 insanlık adına daha merhamet dolu bir yıl olur.

Allah, mazluma da mazlumun elinden tutana da yardım etsin. İslam dünyasının ayakta kalmış tek ülkesi, tek devleti Türkiye'ye de zeval vermesin.

Hakkın ve haklının zafer bulacağı, zalimlere ve hainlere hadlerinin bildirileceği yıllar görmek dileyiğle....

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..