28 Şubat’ın özeti “irtica bahane, rant şahane”

28 Şubat gözaltıları başladı, postmodern darbe suçunu işleyenler sorgulanıyor…kaçınılmazdı, bekleniyordu ve nihayet hukuki süreç başlayacak.

İntikam almak veya değil, bunun hiçbir önemi yok. Sonuçta 28 Şubat sonrasında 300 milyar dolar birilerinin rant hanesine yazılırken, pek çok siyasi ve sosyal sorunla birlikte Türkiye’nin zarar hanesine yazılmıştır.

Bu siyasal, sosyal ve de ekonomik zararların hesabı sorulmalıdır. Kimler sebep olduysa, asker, sivil, medya, bu sürecin hesabını vermelidir. Geç bile kalındı.   

Bu hukuki süreçte;  postmodern darbe sonrasında meydana gelen bankaların hortumlanması olayları ile bir gecede zenginleşen sermaye grupları ve kişiler düşünüldüğünde, 28 Şubat’ın  asker, sivil ve medya kartelleri işbirliği ile nasıl bir rant paylaşımına çanak tutmuş olduğunu da göz ardı etmemek gerekiyor.

İrtica geliyor diyerek, ülkede kaos ortamı yaratıp, bu belirsizlik ortamından alınan cesaretle bankaların içi boşaltıldı. Hortumlanarak batırılan bazı bankaların yönetiminde emekli generaller de vardı. Ancak o zamanlar kimse onlara dokunamadı.

Etibank, Inter Bank ve Sümerbank’ın danışmanlarının hep paşalardan oluşması sizce bir tesadüf müydü?

TOBB, TÜSİAD gibi rantiyeci çevrenin bayrak isimleri, "Bu hükümeti yıkın, ne kadar para lazımsa verelim" demedi mi? Çünkü yıllardık alıştıkları kolay yoldan para kazanma dönemi bitmek üzereydi.

“İrtica bahane, rant şahane”…bu süreçte bazılarının  cebine bir gecede 50 milyar dolar girdi!

Ya bu sürece çanak tutan dönemin medya kartellerine ne demeli?

28 Şubat darbesi, asker-sivil bürokrasi, rantçı sermaye ve işbirlikçi siyasetçiler tarafından tasarlandı ancak medya aracığı ile yani kalemler ve ekranlar silah gibi kullanılarak yapıldı.  

Hala o dönemde yaşanan krizin faturasını ödemeye devam ediyoruz. Ceplerimizden çıkan vergilerle...

28 Şubat sürecinin bütün müsebbipleri çoktan yargılanıyor olmalıydı, bu anlamda başlatılan hukuki süreç son derece önemli.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu  “28 Şubat süreci bin yıl sürecek” demişti, neyse ki 15 yıl sonra bitecek umarım! Tabii ki bu hukuki süreç de Ergenekon ve Balyoz yargılamaları gibi sulandırılmaz ise.