Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

29 Ekim Geliyor!

29 Ekim Geliyor!
 

Yıllardır acılara gömülüyoruz.

Bazen şehrin ortasında patlayan bir bomba oluyor acılarımızın sebebi ve tam da o dakika o patlayan bombanın yanından geçmekte olan bir anne hayatını kaybediyor.
Ya da küçücük bir çocuk...
ya da yaşlı bir adam.

Siperinde toprağını onursuzlardan korumak için canını ortaya koymuş ve hayatının baharındayken hatta daha en ilk baharındayken gözünü kırpmadan çatışmanın en ortasına giriyor askerlerimiz.
Bu seferde onlardan gelen haberlerle acılara gömülüyoruz.

Bu ülke nice hainler gördü ve görmekte de.
Nice onursuzlar da gördü ve görüyor da.

Ne ilgisi var demeyin ama Çanakkale’yi hatırlayın bir.
O zamanlar İstanbul Tıp Fakültesi bir dönem öğrencilerinden hepsini kaybetti. O dönem mezun bile veremedi.
Hepsi cepheye gitmişti...fedakarlık değildi, adanmışlıktı.Şimdilerde yine birilerimiz hayatlarını en ortaya koyuyor.

Oysa kimi zaman günlük hayatta en basit şeylerde bile sırf menfaatimize uymadığı için yan çiziyor, vazgeçiyoruz kimi fedakarlık isteyen işlerden.

Geçen sene yine ekim ayında gelen bu kalleş saldırılar sonrası bir yazı yazmıştım. Umut ve cesaret üzerineydi... herkes çalışacak, herkes üzerine düşen görevi yapmalı demiştim. Sınırda askerimiz canını ortaya koyuyorsa, sınır içinde biz de bir şeyleri ortaya koymalıyız diye yazmıştım.

Ama sonrasında o ilk kızgınlıklar, öfkeler geçince tüm isyanlarımız bir sonraki acıya ertelendi.
Her acıdan bir sonraki acıya kadar erteleyip öyle yaşar olduk.

Acılar yaşandıkça kızıyorduk. O kadar...ötesi yoktu hiç.

Bakın 29 Ekim geliyor.

29 Ekimde birlik içinde olduğumuzu, yanımızdaki düşenin yanında her şeye rağmen ayakta kaldığımızı göstermenin zamanıdır.

Tıpkı kendi oğlunuz, babanız gibi düşünün...ve bu 29 Ekimde yakınınızdaki bir şehitliğe gidin sembolik olsa da gidin, elinizde bayraklar ile gidin.

Şehitliğe sadece hayatını veren askerlerimiz için gitmeyeceksiniz ki...tam da o sırada şehidini, canını ziyaret eden bir insanımızın da yanında olduğunuzu göstereceksiniz.

Onlar evlatlarını, kocalarını, babalarını bir daha hiç bir zaman görmemek üzere kaybetmişken...onların yanında olduğumuzu göstermenin zamanıdır.

“Böyle şeylerle bir şey olmaz” diyorsanız...o zaman "bir şey olacak" işleri ortaya koymak gerekiyor.

O zaman onu yapın artık o ne ise!

Mesela çok paranız mı var?...
O zaman bir araştırma projesine yatırım yapın.
Ülkeye direk yararı olacak, etki edecek bir şeyler yapmış olursunuz.

Mesela MB yazarları olarak ülkenin her yanından üye insanımız var.
Bu sefer de toplantıyı 29 Ekimde şehitliklerde buluşacak şekilde yapalım.

Yakınlarını kaybetmiş insanlarımızın yanında olduğumuzu gösterelim. Duamızı da okuyalım.

Çok zor olmasa gerek nasıl olsa her şehirde bir şehitlik var...yoksa yok mu?


Böyle böyle başlar iyi işler, her şeyi büyüklerden beklememeliyiz...sonra çok beklemiş olabiliriz. Tıpkı şimdilerde beklediğimiz gibi.

Kendi kendimize de hala yapabileceğimiz işler var.

Büyük bir silkinişi gerçekleştirecek adımlar hep var...her zaman var.
Ama bekleme zamanı değil artık.

Bu kadar hayat koşturmacasına kapılmayalım...sonra biz de bir gün tam yüreğimizden vurulduğunda çok geç olacaktır.

Belki de o zaman şehitlikte gözleriniz sizin de elinizden tutacak birilerini arıyor olacaktır.

Silkinmek gerekiyor.

(Bu yazı http://hayattanmasallardanbiraz.blogspot.com/ adresinde de yayınlanmaktadır.)

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..