3 soruda Girne seyahati...

Kuzey Kıbrıs beklentimin üzerinde bir destinasyon oldu benim için. Bitki örtüsü az da olsa, sonuçta insan eliyle mahvedilmiş bir doğaya sahip değil. Hem bizden hem başka bir coğrafya… En güzel kısmı da Kuzey Kıbrıs’a giderken Türk vatandaşlarından pasaport istememeleri.  Dış hatlardan  uçağa biniyorsunuz ve pasaport kontrolünden sadece kimliğinizle birlikte KKTC ile ilgili bir doldurduğunuz bir form ile geçiyorsunuz. Bu kağıdı dönüşte de istiyorlar bu yüzden kaybetmeyin. Yaklaşık bir buçuk saat sonra Ercan Havaalanı’a iniş yapıyorsunuz. KKTC Ercan Havaalanı başkent Lefkoşa'ya 23, Girne'ye 44, Magosa'ya 50 kilometre (km) uzaklıkta. Buradan araç kiralayabilir, ya da taksiye binebilirsiniz. Ya da bizdeki Havaşlar gibi olan ama 2 saatte bir kalkan KIBHAS otobüslerine binebilirsiniz. Bu arada Kuzey Kıbrıs’ta TL geçerli. Döviz almanıza gerek yok.

 

Girne’de Nerede Konaklasak?
 

Kuzey Kıbrıs seyahatiniz için Girne’de konaklamanızı tavsiye ediyorum. Hem çok daha fazla seçenek var hem de deniz kıyısı. Ama bir kez daha gidersem Magosa’da konaklamayı düşünebilirim tabii.  Tam bir ortaçağ kenti. Girne’de konaklama için Kyrenia Palace Boutique Hotel’i şiddetle öneriyorum. Hem Girne’nin kalbinde hem de fazlasıyla ruhu olan bir butik otel. Bahçesinde yediğimiz akşam yemeklerinin tadını unutamadım.
 

Girne’de Nereleri Gezsek?
 

Elbette öncelikle Antik Limanı gezin. Liman kıyısı boyunca pek çok balık restoranı, kafeler barlar ve casino’lar var. Tekne turlarına katılabilirsiniz. Balıkçıların sandalları, motorları, yelkenliler, tur botları… Girne demek deniz demek… Denizin tadını ister yüzerek ister mavisini seyredip, kokusunu içinize çekerek çıkarın. Girne’de denize nerede girelim dediğinizi duyar gibiyim. Biz tekne ile Kıbrıs çıkartmasının yapıldığı Escape Beach Club veya orijinal adıyla 'Yavuz Çıkarma Plajı'nda (Escape Beach)  denize girdik. Bu plaj dışında Bunun dışında Denizkızı plajı, Camelot plajı, Karaoğlanoğlu plajı, Lapta plajı, Dome otel plajı, Diana plajı gibi pek çok plaj sizi bekliyor. Girne’ye gelmişken görkemli Girne Kalesi’ni de görmeyi unutmayın. Tarihi Helenistik Roma dönemlerine kadar giden kale, 570 yılında Osmanlı’ya geçmiş. İngiliz sömürge döneminde hapishane ve polis okulu olarak kullanılmış. Kıbrıs çıkartmasından beri ise müze olarak kullanılıyor. Gelmişken mutlaka Girne’nin biraz dışında kalan Bellapais Manastırı ve Beyaz Giymiş Meryem Ana Kilisesi’ni de görün derim. Kıbrıs'ta Disneyland yoksa da o meşhur Disneyland şatosunun St. Hilarion Kalesi'nden esinlenildiği söyleniyor.
 

Girne’de Ne Yesek?
 

Antik Liman ve kale manzarasına karşı bir akşam keyifli bir yemek yemek isterseniz Girne Limanı’ndaki Glory Days Restaurant'tı tercih edebilirsiniz. Kıbrıs’a özel mezeler bulabileceğiniz Glory Days Restaurant dışında Kıbrıs Evi’ni de mutlaka deneyin. Whiskey Joe’s Bar’da içkinizi yudumlayıp, Cuma akşamları düzenlenen karakoke partisine katılın. Belki sonra da casinolara geçersiniz. Dönerken eve kilolarca hellim peyniri almayı da ihmal etmeyin. Çatoz marka olanları pek güzel.

 

Daha fazla Kıbrıs yazısı www.kesfettik.com   'da...