30 Seneye rağmen hala şaşırabiliyoruz.

Küçük bir çocuktum "Anadolu'dan Görünüm" adlı programı izlerken tüylerim diken diken olur, korkudan karanlıklarda kalamazdım, programda sıralanmış ölü bedenler peşimden koşarlardı ben su içmeye giderken. Babamın arkadaşlarıyla konuştuklarını hazıfama kaydeder, hatırlayabildiğim ve muhtemelen mantıksal bir bütünlük olmaksızın okulda kendi arkadaşlarıma playback yapardım. O zaman da çok şaşırmıştı halk. 200 kişilik PKK güçleri karakolları basıyor ve onlarca ölüm haberleri ile ülke sarsılıyordu. 

O dönemden bu döneme çok şey değişti demek isterdim, bunları "üzüntüyle anılan" olay gibi aktarmayı çok isterdim. Ancak değişen pek de bişey yok. PKK hala saldırılarına devam ediyor ve asker de av oluyor kah avcı.

Söylemler de değişmedi; "toplumsal huzurumuzu bozmaya çalışan...", "terör ile mücadelemiz kararlılıkla sürecektir....." ve yazıp canınızı sıkmak istemediğim onlarca samimiyetsiz cümle. Ancak bu söylemler arasında bir tanesi var ki biraz üstünde düşünmeye sevk ediyor insanı; "terörle bir yere varılamayacağının bilmesi gerekir" .

Düşünelim, siz de terör ile bir yere varılamayacağını mı düşünüyorsunuz? Açıkcası ben artık bu fikrin çürümüş bir teori olduğunu düşünüyorum.  Daha 5-10 seneye kadar "kürt sorunu" terimini dile getirirken insanlar çekinir ve karşı argüman savunan sorunun "PKK sorunu" olarak tanımlayan kişi sayısı oldukça fazlayken şuan durum oldukça farklı.

Adı o veya bu, ortada büyük bir sorun var, PKK bu ülkenin içinde yönetim tanımayan ve silahlı direniş gösteren bir oluşum. Evet yurtdışı desteği de var ancak coğrafyanın da çok büyük bir kesimi tarafından benimsenmiş ve desteklenir durumda.

Gündem çok sıcak, acılar çok büyük.  30 yıldır Turgut Özal'ın meşhur "kart-kurt" larından bu güne kürt kelimesinin ifade ettiği şeyler çok değişti.Ancak ölüm-saldırı değişmiyor.  Bu sorumluluktan soyutlanmak mümkün değil hele ki 30 senelik bir konunun son 10 senesini tek başına yönetmiş bir hükümet asla soyutlanamaz.

"Bıçak kemiğe dayandı" sözlerini de duyduk, yukarda saydığım "klişe"leri de, ama hala şaşırıyoruz, hala hükümet bizi şaşırtacak cümleler kurabiliyor. Mecliste Öcalan'ın beraat etmesi gerektiğini savunan vekiller vergilerimizle maaş alır, tüm sülaleri sınırsız sağlık hizmetine ücretsiz ulaşabilirken, o Öcalan'ın "askerlerinin"  asker öldürmesi devam ediyor.

Ve Bülent Arınç sanki daha 1 hafta önce Türkiye'ye gelmiş, geçmişinden haberi yokmuş gibi şunu diyor;

"PKK'lıların silahları vardı"