Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '07

 
Kategori
Siyaset
 

46 Yıl hapis yattı ve hapishanede öldü.

46 Yıl hapis yattı ve hapishanede öldü.
 

İşte ömür boyu ceza bu!
46 yıl hapishanede yatan bu adam kim ve Öcalan'a benzer tarafları nelerdir?
46 yılın 21 yılını tek başına bir hapishanede geçiren nazi subayı, RUDOLF HESS.
Hapishane tek bir mahkum için 21 yıl hizmet verdi.

RUDOLF HESS,
Alman Nazi lideri HİTLER'in sağ koluydu.
2. Dünya Harbi ortalarında 10 Mayıs 1941'de kendi kullandığı küçük bir savaş uçağıyla Birleşik Krallığa (İngiltere) gitti. Uçağının silah mekanizmalarını işlemez hale getirdi. Silahsızdı yani.

Maksadı Churchill ile görüşüp savaşın gidişatını değiştirecek kararlar alınmasını sağlamaktı.
O sırada Almanlar Ruslarla çarpışmaktaydılar. Söylenti çok...
Hitler'in kendisini gönderdiği de iddia ediliyor, Hitler'den habersiz gittiği de.

Churchill ile barış görüşmesi yapamadı.
İskoçya'nın Glasgow şehrinde Maryhill kışlasında tevkif edildi ve savaş bitimine kadar (1945)
İngiltere'de tutuklu kaldı.
1946 yılında da Almanya'ya Berlin'deki Spandau hapishanesine gönderildi.


ABDULLAH ÖCALAN
ile RUDOLF HESS ARASINDAKİ BENZERLİKLER ve FARKLAR

İmralı'daki elleri kanlı katil hakkında fazla bir şey yazmama gerek yok.
Ülkesini seven, şartlandırılmamış herkes onun bir kanlı terörist,
yabancı devletlerin maşası olduğunu bilir.
1999 yılından beri İmralı'da tek başına ömür boyu hapis cezasını çekmektedir.
8 yıldır hapishanededir yani.

Öcalan'ın Rudolf Hess ile benzerlikleri var ama
Rudolf Hess'den çok daha iyi şartlarda çekiyor cezasını.
Avukatları sık sık kendisini ziyaret ettiği gibi dışarıya talimat niteliğinde haberler de getiriyorlar.

Rudolf Hess Hitler'in yardımcısı bir nazi subayıydı. Ama kendi ülkesinin insanlarını direkt olarak öldürtmedi, ülkesinde terör estirmedi. Askerlerinin kahpece ölmesine sebep olmadı.
Yani Öcalan kadar kötü bir vatandaş değildi.

Öcalan'ın mahkumiyet şartlarını fazla anlatmayayım isterseniz. Biliyorsunuz.
İkide bir affedilmesi için girişimlerde bulunuluyor, birçok Avrupa ülkesinde kendisinin terörist olduğu ve PKK'nın terör örgütü olduğu bile kabul edilmiyor.
Zaten bu belayı başımıza saran onlar ya, dolaylı olarak destekliyorlar PKK'yı.
Neticede hâlâ 40 bine yakın insanımızın ölümüne sebep olan,
ülkemizi yıllardır içte ve dışta sıkıntıya sokan bu terör liderinin affedilmesini bekleyenler ve
bunun için çaba sarfedenler var.

Rudolf Hess'in mahkumiyet şartlarını anlatıyorum şimdi.
Almanya'da yaşadığım yıllarda da iyice izledim ve içime sindirdim.
Yani bir web sitesinden derleme değil bu yazacaklarım.

Berlin Spandau Hapishanesi'nde Nürnberg Mahkemesi'nde mahkum olan diğer harp suçlularından üç, beşi ile birlikte kalıyordu. 1966 yılından sonra tek başına kaldı bu koca hapishanede.
1987 yılında, 93 yaşında intihar mı etti, öldürüldü mü belli değil.
O yıla kadar tam 21 yıl yalnız, hapishanenin tek mahkumu olarak kaldı.
En azından 10-15 görevli 1 kişiyi beklediler yıllarca.

Cezasını, ölünceye kadar hapishanede çekti.
Hiçbir Allah'ın kulu kendisinin affedilmesi ile ilgili düşünce belirtemedi.
En yakınları haricinde (Eş, çocuk anne, baba) hiçbir kimse ile görüştürülmedi.
Bu en yakın aile fertleri ile görüşürken de 2 asker başlarında bekledi.
Asla özel konuların dışına çıkması, tutukluluk halinden veya İngiltere'de niçin tutuklandığından bahsettirmediler.

Kendisiyle samimiyet kuran görevli askerler hemen hapishaneden uzaklaştırıldı,
disiplin cezası aldı. 1987 yılına kadar toplam 46 yıl (21 yılı tek başına) bir hapishanede kalan tek mahkum. Dünyada eşi benzeri yok. Avrupalı yaptı mı oluyor.
Biz Öcalan'ı en demokratik şekilde yargılıyoruz, dünyanın görebileceği şekilde, ama yine de yaygara koparıyorlar. Yok tekrar yargılansın vs.
Neredeyse ''beraat edinceye kadar yargılayın!'' diyecekler.


SPANDAU HAPİSHANESİ
NE OLDU BİLİYOR MUSUNUZ?
Rudolf Hess öldükten sonra yıkıldı. Yıkılmakla kalmadı, kimse hatıra olarak almasın,
Hess'i kahramanlaştırmasın, diye tüm taşları un ufak yapıldı.

Askerlerimizi acımasızca, kahpece öldüren bu kanlı terör örgütü PKK'nın
İmralı'da yatan eski lideri Öcalan'la ilgili her türlü görüşmeyi kısıtlamalı,
kendisi hakkında af talebinde bulunmayı veya onu methedici konuşmalar
yapmayı yasaklayan kanun çıkarılmalı. Tek başına da olsa ölünceye kadar İmralı'da cezasını çekmeli.

Kahraman askerlerimizi kahpece öldüren teröristlerin canları cehenneme diyorum.
Cehennemin dibinde yerleri hazırdır inşallah.

BU YAZIYI NİYE YAZDIM?
Rudolf Hess, vatanına ihanet etmedi. Başkalarına karşı vicdansızca davranan Hitler'in sağ koluydu.
Ama harpten sonra Almanya'yı işgal eden İngiltere, ABD, Rusya başta olmak üzere diğer müttefik ülkeler,
onun konuşmasını engellediler.

Belki de Hitler'den İngiltere'ye savaşın durması için bir teklif götürdü de İngiltere savaşı devam ettirdi.
Bu bilinmiyor, zira 46 yıl hapiste tuttukları insanı hiç konuşturmadılar.
Böyle hukuk, böyle adalet ve insan hakları olur mu?
Oluyor... Onlar yaptı mı oluyor, biz onda birini yaparsak kıyamet kopuyor.

İşte Avrupalı'nın, Amerikalı'nın insan hakları ve hukuk anlayışı.
Bizim ÖCALAN bülbül gibi şakıyor hapiste. Bazen de örgütü yönlendiriyor.
Ülkesine ihanet edenlar, askerlerimizi kahpece öldürenler, kendilerini Kürt insanına hizmet ediyor zannederek cinayet şebekelerine katılanlar, bu ülkeleri iyice tanımalılar.

İşleri bitince limon gibi sıkılıp atılırlar.
Olan; öldürdükleri insanlara, bu güzel ülkeye, en başta da dağlarda en sefil şartlarda yaşayan kendilerine oluyor. Sonra pişman olsalar da netice almaları zor.

Mustafa Mumcu 12. 10. 2007 / 07:50
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..