565 otobüsü :)

Sabah işe metroyla gidiyorum, malum :)

Bornova'da inince evde süslenmek için fazla oyalanmışsam, işyerine kadar yürüyecek vaktim kalmıyor, otobüse binmek zorunda kalıyorum :)

Metronun önü sabah saati çok kalabalık haliyle :)

Metrodan inenleri, binenleri, aktarma yapanlari, öğrencisi, öğretmeni, hastası, yaşlısı falanı filanı çok civcivli oluyor ortalık sabah sabah :)

Oradaki otobüsler de o tempoya ayak uydurmuş, vızır vızırlar :)

Biri geliyor biri gidiyor :)

Gerçi metronun önü yayalar için izmir'in en tehlikeli yeri.

Metrodan inip otobüse binme telaşıyla durağa bakarken, yandan gelen araçları görmüyorsunuz. Otobüs neyse de özel araç ve taksiler tam yandan hızla geliyor.

Neyse, bu konuyu bir sonraki hafta işleriz bilahare.

Otobüsleri anlatıyordum:

Metrodan inip bizim güzergahtan geçen otobüslerden birine biniyorum.

Tercihim 565 :)

''Neden?'' diyacahsan...

İzah edeyim:

Otobüsün biri kalkmadan öteki yanaşıyor durağa.

Durakta otobüs yok diyelim, ''bir diğerine bineyim'' dersen, yerine yerleşesiye kadar 565 geliyor, yolcusu varsa alıyor hoop uçup gidiyor :)

Kaç kere başıma geldi, beklemedim diye kızdım kendime :)

Hepsinden sonra geliyor, hepsinden önce varıyor :)

O kalabalıkta, o trafikte sekiyor mübarek :)

Otobüslerin bir ruhu ve karakteri varsa eğer, mahallenin ''bitirim'' abisi 565 olurdu bence :)

Tabiri caizse ''hastasıyım'' :)

''Neden?'' diye soracahsan yine...

Ne biliiimmm...

Ele işte :)