Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '14

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

5.Ay: Renkli Ultrason görüntüleri

5.Ay: Renkli Ultrason görüntüleri
 

Artık bebeğinizin cinsiyetini öğrenmiş olmalısınız. Sıra geldi 3 boyutlu doppler ultrason ile onu renkli olarak görmeye. Uzman perinatologlar tarafından 21. Haftada yapılacak bu incelemede bebeğinizin sağlıklı gelişimi detaylı olarak incelenecek. Sizin de göreceğiniz, hatta bir CD kaydını alabileceğiniz bu incelemede bebeğinizin parmaklarından tutun da kalbine, kemiklerine, hatta beynine varıncaya kadar her şeyini görebileceksiniz. Onu ilk kez bu kadar yakından ve renkli olarak göreceksiniz... Ufaklık eğer güzel pozlar verirse belki kime benzediğini bile anlayabilirsiniz.

Umarım bebişiniz her şekilde sağlıkla gelişmeye devam ediyordur... Bu arada yavaş yavaş isim konusunda araştırma yapmaya ve hatta bir kaç alternatife indirmeye başlayın. Karar sizin kararınız tabiiki ama seçtiğiniz alternatifleri çevrenizle paylaşarak ufak bir kamuoyu araştırması yapmak da faydalı olabilir. İsim seçmek çok zor bir iş gerçekten. Bazen anlamı güzel olsun diye telaffuzu çok zor isimler tercih edilebiliyor. Ya da çok basite indirgenebiliyor. Çevrenizin tepkisi sizin duygusal kararınıza biraz ışık tutabilir. Ama bebek sizin bebeğiniz, en doğrusunu yine siz bileceksiniz...

Bu aydan itibaren bebeğinizin sizi duyabildiği söyleniyor. Onunla bol bol konuşun ki sizi tanısın. Ayrıca anne karnındaki bebeğe klasik müzik dinletmenin de faydası varmış. Onu sakinleştiriyormuş. Hatta seçtiğiniz bir parçayı sürekli dinletin ona. Bu sese kazandığı aşinalık doğum sonrasında işe yarayabilir. Bende çok işe yaramadı ama bir arkadaşım gaz sancıları sırasında hamilelik boyunca dinlettiği müziği açarak bebeğini sakinleştirebiliyordu. Belli mi olur belki sizde işe yarar. Ben sırf bunun için onlarca albüm indirdim internetten. Klasik müziklerin bebeklere uyarlanmış versiyonları çok güzel. Detaylarını ‘Bebeklere Müzikler’ adlı yazımda bulabilirsiniz. Ama iş yerinde dinlerken dikkatli olun, bu müzikler o kadar dinlendirici ki uykunuz gelebilirJ.

Ayrıca hamileliğinizin yarısını geride bıraktınız, kendinizi yavaş yavaş bebekli yaşama hazırlayın hem psikolojik hem de fiziksel olarak. Bebek bakımı konusunda bilgilenmeye başlayın derim ben. Hatta bebek bakımı, eğitimi ve psikolojisi ve de hamilelik ile ilgili çok güzel kitaplar var. Hazır hala vaktiniz varken bunları okuyarak bilgi edinebilir ve kendinizi hazırlayabilirsiniz. Benim önerebileceğim kitap listesini ‘En Güzel Anne ve Bebek Kitapları’ adlı yazımda bulabilirsiniz. Ayrıca hamlielik boyunca yaptığım tüm internet ve kitap araştırmalarını derlediğim ‘Hamilelik’, ‘Emzirme’ , ‘Doğuma Hazırlık’, ‘Doğum’, ‘Doğum Sonrası ve Lohusalık’, ‘Bebek Bakımı’, ‘Yenidoğan’, ‘Aylara Göre Gelişim’, ‘Aşı ve Kontroller’, ‘Beslenme’, ‘Problemli Dönemler’, ‘Bebek Psikolojisi’, ‘Bebek Gelişimi’, ‘Bebek Eğitimi’, ‘Bebekli Yaşam’, ‘Bebek Sağlığı’, ‘Çocuk Sağlığı’, ‘Bebek ve Çocuklarda İlk Yardım’ ve ‘Bebekler İçin Tarifler’ olmak üzere 19 kitapçık şeklinde derledim. Benim çok işime yaradı. Size de yardımcı olması adına bloguma ekliyorum. Çalışmaları buradan edinebilirsiniz.

Biliyorum... Biliyorum... Biraz psikopat bir anneyim:)

Annedeki Fizyolojik Değişimler;

Bazı gebeler bu ayın ilk haftalarında bebeği hissettiklerini söylerler. Bebeğin hareketleri 22. Gebelik haftasına kadar hissedilemeyebilir. Özellikle ilk gebelikte bebeğin hareklerinin duyulması daha geç, sonraki gebeliklerde erken dönemde olabilir. Bunun nedeni annenin önceki gebeliklerini hatırlayıp bebek hareketlerini tanımasıdır.

Bu aydan itibaren güneşe maruz kalan bölgelerde lekelenmeler oluşmaya başlayabilir. Özellikle yüz bölgesinde açık kahverengi noktalarşeklinde lekelenmeler olabilir. Damarlar belirginleşir. Saçlar incelip kırılarak cansız görülebilir. Kuru saçlar daha kuru, yağlı saçlar daha yağlı görülebilir.

Büyüyen bebeği taşıyan rahim artık göbek deliği ile leğen kemiği arasındaki yolu yarılamıştır. Aysonunda ise göbek deliğine ulaşacak kadar büyüyecektir. Rahimin göbeğe doğru yaklaşıyor olması bel çukurunda kalınlaşmaya yol açmaktadır. Yine büyüyen karnın yarattığı gerilmeler sonucu ciltte kaşınmalar yaşanabilir. Bu nedenle nemlendirme önemlidir.

Büyüyen rahim mideye baskı yaparak reflüye neden olabilir. Reflüyü azaltmak için az miktarlarda ve sık sık yemek yemek, yatmadan hemen önce fazla yememek, uyurken gövdenin üst kısmını hafifçe yükseltmek önerilir.

Minyon yapıda, kısa boylu ya da fazla kilolu annelerde nefes darlığı yaşanabilir. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında görülen nefes problemlerinden doktorunuzun haberdar olması gerekmektedir. Çünkü her 100 kadından birinin hamilelik sırasında astım problemi olduğu bilinmektedir. 20 haftadaya ulaşıldığında yaklaşık olarak 4-5 kilogram alınmalıdır.

Karında şişkinlik, kabızlık ve midede ekşime hissi görülebilir. Kullanılan vitaminler ve demir hapı mide problemlerini arttırabilir. Özellikle multivitaminler bu nedenle tok karınla alınmalıdır. Demir hapı ile multivitaminler aynı öğünde kullanılmamalıdır. İdrara sık çıkma görünebilir.

Kaynak: e-gebelik.net

Annedeki Psikolojik Değişimler;

Annenin geceleri uyku pozisyonu bulmakta sıklıkla güçlük çektiği süreç başlamıştır. Sırtüstü yatmak rahatsız olduğu gibi büyüyen rahmin ana damarlara baskı yapması sonucu kan akımı da bozulmaktadır. Yüz üstü yatmak ise artık mümkün değildir. En ideal yatış pozisyonu sol yan tarafa yatmaktır. Özellikle yan yatarken karnın alt kısmına ve her iki diz arasına ince yumuşak yastık konulması önerilmektedir. Rahimin kan dolaşımının büyük kısmı sol rahim damarından sağlandığı için sol yanına yatış önerilir.

Anne adayı ay sonuna doğru kendini yavaş yavaş yorgun ve halsiz hissetmeye başlayabilir. Hafif egzersizlere başlama zamanı gelmiştir. Düzenli yürüyüş yapmak, şartlar izin veriyorsa yürümek önemlidir. Bu egzersizler bebeğe giden kan akımını da arttırdığından sağlıklı gelişimine destek olur.

Doğum şekli ve süreci ile ilgili karar vermek için henüz erken olsa da bilgi edinmeye başlanmalıdır. Doğumun fizyolojik bir süreç oluduğunu, eşinin gebeliğin başından sonuna kadar yardımı gerektiğini, iyi bir beslenmenin iyi bir gebelik süreci sağladığını, sakin, cesur ve rahat olmanın önemli olduğunu, doktoruna inanmanın ve güvenmenin gerektiğini ve doğumdan sonra mutlaka süt vermenin faydalarını UNUTMAYIN!

Kaynak: e-gebelik.net

Bebek Gelişimi;

- Ay başında bebeğinizin boyu yaklaşık 13 cm ve 140 gr ağırlığında iken; ay sonunda yaklaşık 16,5 cm ve 300 gr ağırlığında olacaktır.

- Yağ depolamaya devam ediyor. Doğduğunda kilosunun neredeyse %70’i yağlardan oluşacak.

- Artık insana daha çok benziyor.

- Gözleri daha hareketlidir.

- Bağırsaklarda dışkı (mekonyum) yapılmaya başlandı. Böbrekleri gelişir ve idrar yapmaya başlar.

- Göbek kordonu daha kalın ve daha güçlüdür.

- Kıkırdaktan kemik dokusuna dönüşüm devam etmektedir.

- Hayret vericidir ama bebeğe ait ayak izi bile oluşmuştur.

- Saç ve tırnakları hızla uzamaktadır. Kaş ve kirpikler çıkmaya başlar.

-Hıçkırmaya başlar, siz duymasanız da hissedebilirsiniz.

-Plesenta hızla gelişmektedir.

- Kalbin iç bölümlerini ultrasonografide görmek mümkündür ancak kalp henüz gelişimini tamamlamamıştır. Kalbi daha güçlü çalışmaktadır.Tüm kasları güçlenmektedir.

- Bebeğin tüm vücudunu beyaz yağlı bir madde olan Verniks hızla kaplamaktadır. Verniks amniotik kese içinde büyüyen bebek için koruyucu bir maddedir.

- İç kulak kemikleri gelişen bebeğiniz artık sizi duymaya başlar. Bebeğiniz sizin kalp atışınızı, mide ve bağırsak seslerini ve göbek bağındaki kan akışını duyabilir.

- Bebeğin yutma fonksiyonları gelişir ve her gün bir miktar amnion sıvısı yutabilir.

- Ay sonunda sinir uçları ve işitme duyusu tamamen gelişir. Diyologlarınızı ve ona söylediğiniz şarkıları duyabilir.

-Uyuma düzeni oluşmaya başlar.

-Damak yapısı ve süt dişi taslakları oluşur.

-Kız çocuğu ise vajina, uterus ve tüpler; Erkek çocuğu ise dış genital organlar hızla tamamlanır.

- Beyindeki duyu merkezi hızla gelişmektedir (tat, koku, işitme, görme).

Kaynak: e-gebelik.net; saglikkutuphanesi.net

Doktor Ziyareti;

Bu ayki doktor ziyaretinizde yapılacak olan ultrasonografik incelemenin yanı sıra uzman perinatalog incelemesi yapılarak bebeğin gelişimi detaylı olarak incelenecektir.

Ayrıca bu ay sağlık ocağı da sizi görmek, hem sizin kilo ve tansiyon kontrolünüzü yapmak hem de bebeğin gelişimi hakkında bilgi almak isteyeceklerdir.

İlaçlar – Testler;

Multivitamin ve Demir ilaçlarına ek olarak Omega-3 (balık yağı) hapları da kullanılabilir.

Son 5 sene içerisinde yaptırılmadı ise doktorunuz ve/veya sağlık ocağı anne ve bebek için koruyucu kızamıkçık aşısı yaptırmanızı isteyebilir.

Amniosentez; gebeliğin 16-18. haftaları arasında bebeğin içinde bulunduğu amniotik sıvıdan örnek alınmasıdır. Ultrasonografide anomaliye raslanması, üçlü/dörlü test taraması sonucunda yüksek down sendromu riski taşıması, ileri anne yaşı, anomalili doğum öyküsü veya genetik aile hastalıkları durumunda önerilir. 

Beslenme – Bakım;

Uykusuzluk problemi yaşayan gebelerin yatmadan önce ılık süt içmeleri, B vitaminden zengin besinler tüketmeleri, günlük düzenli egzersiz yapmaları, papatya veya limon çayını denemeleri önerilmektedir. Ayrıca yatmadan önce kan şekerini yükseltmeleri için hafif bir ara öğün yemeleri tavsiye edilir. Ancak mide yanması gibi problemleri varsa bu öğün atlanabilir. Akşam yemeğinden sonra sıvı alımının kısıtlanması da gece tuvalet ihtiyacını kısıtlayacaktır.

Gebelikte sık yaşanan kabızlık problemini düzenli bir beslenme ile engelleyebilirsiniz. En önemli kural bol miktarda sıvı ve su tüketmektir. Özellikle kayısı suyu ve erik kompostosu sizi rahatlatacaktır. Ayrıca lifli yiyecekleri tercih etmelisiniz. Tüm sebze ve meyveler, özellikle kayısı, incir, lahana, üzüm ve baklagiller bağırsak hareketlerinizi arttıracaktır.

Kaynak: e-gebelik.net

Benim Hamileliğim;

Hamileliğin en rahat aylarından biriydi. Artık bünyem alışmıştı içimdeki minik pıtırcığa. Ama hala karnım çıkmamıştı, hatta gelişiminde gerilik mi var neden benim karnım hiç çıkmıyor diye endişelendiğim de oldu. Bir de hala bebeğimi hissedememenin verdiği korku vardı. Hala küçük hanımın hiç bir hareketini hissetmemiştim. Annem de sürekli neden hareket etmiyor, neden karnın büyümüyor diye sordukça endişelerim iyice arttı. Bu ayki muayenemde bu endişelerimi doktorumla paylaştığımda korkumun yersiz olduğunu belirtti. Bünyeden bünyeye değişiyormuş bu gelişimler. Ben zaten hamilelik öncesi dönemde aldığım kilolardan dolayı toplu bir bayan olarak hamile kaldım yani karnım şişmeden bebeğin büyüyeceği yeterli hacim vardı vücudumda. (Bu kilolar nasıl verilecek bilmiyorum?) Üstelik kiloyu dengeli alıyordum. Yani sadece karnım şişmiyor kalçam, göbeğim, göğüslerim ve vücudum orantılı gidiyordu. (Kız bebeklerde genelde böyle olduğu konusunda yaygın bir inanış var, erkek bebeklerde karın sivrilirmiş) Hatta göğüslerim karnımdan daha büyüktü bu aralar doktoruma ‘benimki karnımdan değil göğüslerimden çıkacak galiba’ demiştim bir seferinde J Neyse sonuç olarak neden göbeğim çıkmıyor diye endişelenmem yersizmiş çünkü bebeğimin gelişimi oldukça iyi gidiyormuş. Hareketlerini hissetmem içinse biraz daha beklemem gerekebilirmiş. Hatta büyük ihtimalle o hareket ediyordur da senin ilk hamileliğin olduğu için sen anlam veremiyorsundur demişti bana.

Bu ay benim hamileliğimde Haziran ayına denk geliyordu, hem tatil için hamileliğin en tavsiye edilen dönemi olduğu için, hem bebek öncesi kaçamakta son fırsatımız olacağından hem de ilerleyen aylarda sıcaklıktan dolayı çok sıkıntı yaşayabileceğimi düşünerek bu ay tatile çıkmaya karar verdik. Aslında daha önceden planlanmış bir tatildi bu. Hamile kaldığımı öğrenmeden önce Italya turu yapmayı planlıyorduk daha sonra turu aldığımız firmanın bu yıl yeni bir Cruise gemisi aldığını ve kampanya olarak çok uygun fiyatlarla Yunan Adaları turu yapacağını öğrenince Ağustos ayına abimlerle beraber bu tura rezervasyon yaptırmıştık. Ancak daha sonra hamile kaldığımı öğrenince tatil tarihini öne çekmek zorunda kaldık çünkü Ağustos ayında 8 aylık olacaktım, hem Cruise gemisi kabul etmiyordu hem de ben o sıcakta çok sıkıntı çekerim diye düşündük. Bu nedenle Haziran ayına planladık tatilimizi.

İyi de öyle yapmışız. Karnım fazla şişmeden dolu dolu bir tatil geçirdim. Hala gezip tozacak enerjim vardı ve ayaklarıma dolanacak bir çocuk yoktu. Bu bizim ‘Babymoon’umuz oldu. Eşimle birlikte İzmir çıkışlı Cruise Gemisi ile ‘Rodos-Mykonos ve Santorini’ adalarını doyasıya gezdiğimiz, üzerine de Çeşme’de bir kaç gün sakinlik içinde dinlenerek geçirdiğimiz romantik bir ‘Babymoon’ tatili oldu. Gemide midemin bulanacağından çok korkmuştum ama o büyüklükteki gemiler sizi rahatsız edecek kadar sallanmıyorlarmış. Bebek öncesinde inanılmaz iyi geldi, size de tavsiye ederim. Eğer şansınız varsa mutlaka böyle bir kaçamakla enerji toplayın... 

 

 

 
 
Toplam blog
: 74
: 8561
Kayıt tarihi
: 30.04.14
 
 

İsmim Emel, İstanbul doğumluyum. 29 yaşında, evli ve çocuklu bir satış yöneticisiyim. 8 senedir T..