7 aylık Bebeğe Baba şiddeti

Bu haberleri okudukça çıldırıyorum ve yine diyorum ki, bu ülkeye idam cezası gelmeli, yedi aylık bebeğine şiddet uygulayan bu canavar baba olamaz, bunların kökü kurutulmalı, ancak bu toplum düzelebilir. Yoksa ya birkaç ay yatıp çıkar veya affedilir. Ruhunda şiddet olan yaratık yedisinde neyse 70 inde odur, düzelmez, düzelmez. Ego zayıflığı olan bu tip kişiler anti-sosyal kişilik bozukluğunun örneğidir, duygudaşlık yapamazlar. Uzmanlar: “Bu tipler kendisini başkasının yerine koyamaz ve karşısındakinin çektiği acıyı içinde hissedemez. Zamanı geldiğinde kendi amaçlarına ulaşmak için şiddet uygularlar.” Diyorlar. Ruh sağlığı bozuk olan bu tip insanlara Allah çocuk vermesin, çocuk sevgisinden mahrum kalsınlar diyorum.

Gücünü ispatlarsın

Yedi aylık çocuğuna şiddetle,

Herkes anıyor seni nefretle.

Sen insan değil bir canavarsın,

Bu toplumda yerin yok senin,

Dürsün Azrail tez günde kefenin.

Aşağıda Yozgat’ta yaşanan haberi aktarıyorum. Allah ıslah etsin, selam ve sevgiler.

NAHİDE ÇELEBİ

Yozgat'ta babası tarafından şiddete maruz kaldığı iddia edilen 7 aylık Ayşenur bebek, kaldırıldığı hastanenin yoğun bakımında yaşam mücadelesi veriyor.

Yaklaşık bir buçuk yıl önce O.G (27) ile evlenen M.G (22), evliliklerinin 2. ayından itibaren eşi tarafından şiddete maruz kaldığını öne sürdü. Eşinin kendisiyle birlikte 7 aylık kızı Ayşenur bebeğe de sürekli şiddet uyguladığını ifade eden acılı anne, "Eşimle yaklaşık bir buçuk yıldır evliyiz. Evliliğimizin ikinci ayında burnumu kırdı. O zamandan beri her hafta mutlaka tartışmamız, kavgamız oluyor, beni sürekli dövüyordu. Sebebi ise bebeği ondan kıskanmama bağlıyordu. Hiç bir anne bebeğini babasından kıskanmaz. Ayşenur bebekbenim kucağımdayken güler, kendince bir şeyler yapar, eşim alınca korkardı. O da 'sende neden gülüyor da benden korkuyor' diyerek boğazından tutar, kafasına vurarak şiddet uygulardı" dedi. Eşiyle en son 2 gün önce tartıştıklarını belirten anne M.G., "O gün bebek benim kucağımdaydı, elimden alarak sevmek istedi. Fakat yavrum onun kucağındayken çok korkuyordu ve korktuğunu da ayaklarıyla, elleriyle sıçrayarak belli ediyordu. Ben de iyi niyetle  çocuk korkuyor bana ver deyince çocuğu tokatlamaya başladı. Elinden alamadım, döverek 4 defa bayılttı" diye konuştu. Bebeğin eşinden koktuğunu, ani titremelerle bunu belli ettiğini söyleyen anne G., "Bebeği yere yatırdım, mamasını yediriyordum, çocuk onun gözüne bakarken korktu. O sırada eşim kucağına alarak çenesinden tuttu, kendi kucağına aldı ve şamarladı. Sonra diğer soba yanmayan soğuk odaya attı. Kızım orada ağlayarak bayıldı. Gün içerisinde iki defa bayıldı. O gün akşama kadar kavgamız devam etti. Akşam da yine iki defa bayıldı. Ertesi sabah yine aynı kavgamız oldu. Çocuğumuzu ve beni hastaneye eşim getirdi. Hastanede çocuğumu yoğun bakıma aldılar. Doktorlar hayati tehlikesinin olduğunu söylediler. Ben, kendim için şikayetçi olmuyorum, Allah'a havale ettim. Ama çocuğumu bu hale getirdiği için cezasını çekmesini istiyorum ve eşimden şikayetçi oldum. Fakat bugün eşim çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmış. Ben cezasını çekmesini istiyorum. Ben burada bu haldeyken onun serbest kalmasını anlayamadım. Buraya da gelmiş. Benim annemden başka kimsem yok. Başbakanımızdan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızdan, devletimizden yavruma ve bize sahip çıkılmasını istiyorum" şeklinde konuştu.