Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '12

 
Kategori
Tarih
 

90. Yılında Afgan- Türk Dostluğu

90. Yılında Afgan- Türk Dostluğu
 

Her 1 Mart’ta kutlanmak üzere…


Mayıs 1919… Osmanlı İmparatorluğu işgal altında… Mustafa Kemal önderliğindeki Kurtuluş Savaşı başlamak üzere... Aynı tarihte, Anadolu’dan çok uzakta, bir ülke daha kendi özgürlük mücadelesine başlıyor: Afganistan… Bu ortak kader, yalnızca bağımsızlık savaşlarının değil, bir dostluğun da başlangıcı oluyor… 21. yüzyılda hâlâ devam eden Türk-Afgan dostluğunun…

Afgan Şah’ı Amanullah Han Mayıs 1919’da İngiliz sömürgecilere karşı Cihad-ı Mukaddes ilan edip bağımsızlık savaşını başladı. Zorlu bir mücadeleden sonra, Ağustos 1919’da, Afganistan bağımsızlığını kazandı.

Anadolu’daki Kurtuluş Savaşı ise tüm hızıyla devam ediyordu.

Türk ulusunun destansı mücadelesi, tüm dünyada şaşkınlık yaratıyordu. Afgan halkı ise, işgalci güçlere karşı büyük bir direniş gösteren Türk milletinin savaşını yürekten destekliyor ve her türlü yardıma koşuyordu. Tarihi kaynaklarına göre, Afgan kadınları, Bağımsızlık mücadelesi veren Türk kardeşlerine, mücevherlerini göndermekte hiç tereddüt etmemişler. Çanakkale destanı yazılırken, bu ülkenin toprakları için çarpışmış, kanını dökmüş birçok Afgan gencin cansız bedenleri hala da o ‘geçilmez’ toprakta huzur içinde yatıyor. 

Afganistan’dan kısa bir süre sonra, Türkiye de bağımsızlık savaşını kazandı. Artık yeni bir cumhuriyetin temelleri atılıyordu.

Bu ortak mücadele, iki halk arasındaki manevi bağı ve Mustafa Kemal ile Afgan Kral Şah Amanullah Han’ın dostluğunu daha da güçlendirdi.

1 Mart 1921’de, iki ülke arasında bir dostluk anlaşması imzalandı. Türkiye’de daha cumhuriyet kurulmadan, yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetini tanıyan ilk ülke, Afganistan oldu. Türkiye ise, Rusya’dan sonra, Afganistan’ın bağımsızlığını tanıyan ikinci ülkeydi

Bu anlaşma, sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı bir ittifak oluşturan, bağımsızlığını yeni kazanmış iki ülke için de kazançtı. Anlaşmaya göre taraflar birbirinin bağımsızlığını tanıyor, birine yapılan saldırıyı diğer taraf kendine yapılmış saymayı kabul ediyordu. Ayrıca Türkiye, kültürel yardım çerçevesinde Afganistan’a öğretmen ve subaylar gönderecekti. Böylece iki kardeş millet arasında zaten var olan dostluk, resmi bir anlaşma ile daha da güçlendi.

Türkiye ve Afganistan, coğrafi olarak birbirinden uzak iki ülke olsa da, tarihi, siyasi ve kültürel olarak hep yakın oldu. Türkiye ve Afganistan arasındaki en güçlü bağlardan biri ise, ünlü şair ve düşünür Mevlana Celaleddin-i Rumi.

1207 yılında doğduğu tahmin edilen Mevlana, Afganistan’ın Belh kentinde dünyaya geldi ve burada büyüdü. 1228 yılında Anadolu’ya, en önemli eserlerini yazdığı Konya’ya geldi ve ölümüne dek burada yaşadı. Konya ve Belh kentleri arasında güçlü bir bağ oluşturan Mevlana, Afganistan ve Türkiye’nin ortak değeri olarak kabul edildi.

Türkiye’de büyükelçilik açan ve Ankara’ya ilk diplomatik temsilci gönderen ülke de Afganistan oldu. Afgan Büyükelçiliği, 10 Haziran 1921’de Ankara’da açıldı. Türkiye’nin Afganistan’a elçi sıfatıyla gönderdiği ilk diplomat ise, Fahreddin Türkkan Paşa’ydı. 1921 yılında Afganistan elçisi tayin edilen Fahreddin Paşa, Afganistan’a ulaşmak için uzun bir yolculuğa çıktı…

25 Haziran 1922’de Kabil’de Amanullah Han tarafından karşılanan Fahreddin Paşa, yeni Ankara hükümetinin ilk büyükelçiliğinde göreve başladı. 12 Ekim 1922’de Kabil’de düzenlenen imza töreninde, Amanullah Han, dostluk anlaşmasını onayladı.   

Amanullah Han, Ankara’ya resmi ziyaret düzenleyen ilk devlet başkanı olmasıyla da ayrı bir yere sahip. 20 Mayıs 1928’de Ankara’da görkemli bir törenle karşılanan Amanullah Han, bu ziyaret sırasında Mustafa Kemal ile yakın bir dostluk kurdu. Ankara’da bulunduğu süre içinde, dostluk anlaşması da yenilendi ve ittifak devam etti.

Sonraki yıllarda Türkiye’de devam eden reformlar, Amanullah Han’ın çabalarına karşın Afganistan’da aynı sonucu vermedi. Afganistan, mollaların isyanı ve yönetimdeki değişiklikler nedeniyle zor günler yaşadı.

Afganistan’da karışıklıklar, iç savaş ve komşu ülkelerle sorunlar devam etti. 1979 yılında Sovyetler Birliği, Afganistan topraklarını işgal etti. On yıl süren işgal, 1989’da sona erdi. Savaşın galibi, direnişçi mücahitler oldu.

11 Eylül 2001… Amerika Birleşik Devletleri topraklarına, New York’taki Dünya Ticaret Merkezi ve Washington’daki Pentagon’a düzenlenen saldırı tüm dünyayı değiştirdi.

Afganistan, 11 Eylül sonrası yaşananlardan en fazla etkilenen ülkelerden biri oldu. Terör saldırısının Afganistan topraklarında planlandığı söyleniyordu. 7 Ekim 2001’de, Amerika Birleşik Devletleri önderliğindeki NATO orduları, Taliban örgütü tarafından yönetilen Afganistan’a karşı bir askeri saldırı başlattı.

Türkiye, NATO ordularına 260 kişilik bir birlikle destek verdi. Afgan halkı, tarihten gelen dostluk ilişkilerine dayanarak, bu süreçte Türkiye’ye ve Türk askerlerine güven duydu. Bunun sonucunda, Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü ISAF’ın Kabil bölge komutanlığı iki kez Türkiye’ye verildi. Afganistan ve Türkiye arasındaki ilişkiler, 2001 yılından sonra da iyileşerek devam etti.

İki kardeş ülke arasındaki dostluk ve dayanışma, Afganistan’ın yaşadığı zorlu süreç içinde hiç bozulmadı. 1 Mart 1921’de imzalanan dostluk anlaşması, bugün hâlâ geçerli.

Türkiye ve Afganistan, 1 Mart 2011’de, anlaşmanın 90. yılını kutladı. Bu tarihten sonra da her 1 Mart gününün “Türk-Afgan Dostluk Günü” olarak kutlanmasına karar verildi.

On maddelik anlaşmaya göre, Türkiye yalnızca askeri alanda değil, eğitim, sağlık, kalkınma ve idari alanlarda modernleşme konusunda da Afganistan’a destek sağlamaya devam ediyor.

Türk–Afgan dostluğu bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güçlenmeye devam edecek…

Her 1 Mart’ta kutlanmak üzere…

NOT: Bu yazının birkaç bölümü, konuyla ilgili TRT belgeselinden alıntıdır

Sayed JALAL

 

 
Toplam blog
: 16
: 1326
Kayıt tarihi
: 16.06.11
 
 

1986 da Afganistan’da doğdum. Mart 2008’den beri TRT’de gazeteci olarak çalışıyorum. ..