Açlık sınırı, yoksulluk sınırı ve asgari ücret

Türk-İş dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 745 TL ve yoksulluk sınırını da 2426 TL olarak açıklamış. Bu ülkede asgari ücret ise 527 TL.

Türk-İş’in araştırmasında açlık sınırına esas olan kriter, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için gerekli olan gıda harcamasının minimum maliyeti. Yoksulluk sınırı da bu ailenin gıda dışında, zorunlu konut, ulaşım, giyim, eğitim benzeri harcamalarının da hesaba eklenmiş hali. Yani bu ülkede “çok şükür, aç değil, açıkta değilim” diyebilmenin maliyeti Mart 2009 itibariyle 2426 TL. Yani asgari ücretin tam 4, 6 katı. Açlıktan ölmemek için de asgari ücretin %41 fazlasına ihtiyaç var.

Bu rakamları yumuşatarak açıklanabilir hale getirmek için “küresel kriz” bahanesi yeterli olmuyor. Zira bu klişe sınırlar arasındaki komik farklılıklar, bu cennet mekân, bu yaşanılası ülkemizde her zaman böyleydi ve biz milletçe bir mucizenin birer kahramanı olduk hep.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bu ücretin tespiti aşamasında karar verirken içinde bulunulan sosyal durum ve geçim şartlarının göz önüne alındığını ifade etse de yukarıdaki rakamlar yaman çelişkinin tercümanı oluyor. Özetle; ya Türk-İş ya da Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu ülkede yaşamıyor.

Mevcut konjonktürde hiçbir komisyondan ya da hiçbir hükümetten 2426 TL gibi bir asgari ücret isteme lüksümüz ya da vicdansızlığımız yok. Fakat insanca yaşama adına bu ülkedeki asgari ücret seviyesi minimum “açlık sınırı” olmalıdır.

Asgari ücret ile açlık ve yoksulluk sınırları arasındaki bu uçurumun sebebi, asgari ücretin düşük olduğu oran da yaşamanın ise pahalı olduğu gerçeğidir. İçerisinde bulunduğumuz küresel kriz tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de derinden etkilemiştir şüphesiz. Bu zorlu dönemin atlatılmasının ardından bu düşüncelerimizin gerçekleşmesi en büyük temennimizdir.

Asgari ücretin, bir şekilde çalışanın işverene maliyetini de direkt olarak etkilediği gerçeğini de göze alırsak, çarkın dönmesi için her zaman optimum bir noktada buluşulması gerekliliği en büyük gerçektir.

Açlıktan ölünmeyecek bir asgari yaşam dileklerimizle…