Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '15

 
Kategori
Öykü
 

Ağabeyime mektup

Ağabeyime mektup
 

Gün henüz bitmişti. Ben balkonda güneşin son ışıklarının deniz üzerindeki güzel yansımalarını seyrediyordum. Hani, o beşinci kattaki dairenin, sahil tarafına bakan balkonunda. Bir yandan günün bitişiyle birlikte garip bir rahatlama hissi çökmüştü; zira, bu benim için odama çekilmek, ondan bir süreliğine de olsa kurtulabilmek demekti. Diğer taraftan, havanın kararrmasıyla birlikte içimi garip bir tedirginlik de kaplıyordu. Nedense çocukluğumdan beri pek sevmezdim geceleri. Çocukluğumda, her gün, akşam olduğu zaman garip bir kaygı kaplardı içimi. Tabii, bir de uyuyamama korkum vardı o dönemde. Hiç gece olmasını istemezdim. Uyku bozukluğum nedeniyle, geceler benim için adeta bir işkence halini alıyordu. İşte, o akşam da, böyle bir hâlet-i ruhiye içerisindeydim.

Yorgundum. Çok yorgun. Hem fiziksel olarak, hemde ruhsal açıdan inanılmaz bir çöküntü içerisindeydim. Yaklaşık bir buçuk yıl kadar bir süredir o evdeydim ve artık dayanamıyordum. Artık ne sabrım kalmıştı, ne de umudum. Belki saçma geliyor ama bazen, sanki bu işkence hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu. Sonsuza kadar o hayatı yaşayacakmışım gibi.

Öyle çaresizdim ki, kaçacak hiçbir yer yoktu. Kaçmak isteyip de kaçamamanın, nasıl bir şey olduğunu bilir misin? Ölesiye yalnız, ölesiye çaresiz olmanın ne demek olduğunu? Yoksulluk ve kimsesizlik, inanılmaz bir çaresizliği de beraberinde getiriyordu. Onun bitmek tükenmek bilmeyen serzenişleri, manevi işkenceleri, beni günbegün, yavaş yavaş öldürüyordu. Artık yaşamak da istemiyordum zaten. Ta ki, senin hayatta olduğunu öğrenene dek. O günden sonra, seni bulmak umudu beni yaşama bağladı.

 
Toplam blog
: 37
: 271
Kayıt tarihi
: 19.02.15
 
 

Cihan Serdaroğlu, Samsun doğumludur. Serdaroğlu, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerini An..