Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '15

 
Kategori
Öykü
 

Sana mektuplar

Sana mektuplar
 

Biliyorum yazmak için doğru zaman değil, ancak; asla doğru zaman değildir zaten.

Delice yağan yağmur henüz dindi, kafamın içindeki çığlıklar ise ne yazık ki susmak nedir bilmiyor. Adeta yalnızlığımı haykırıyorlar. Dün yaptığım resme bakıyorum da, o da bunu söylüyor. Her şey, ama her şey sensizliği haykırıyor. Sanki, sensiz bütün bir şehir boş. Hani o korku filmlerindeki terk edilmiş kasabalar gibi.

Biliyor musun, bazen sen buradaymışsın gibi davrandığım oluyor. Dün, o çok sevdiğin çiçeklerden topladım ve porselen bir vazo içerisinde mutfak masasının üzerine koydum. Bunun senin ne kadar hoşuna gittiğini bildiğim için gün batımını izledim, sanki seninle izler gibi. Gittiğinden beri düşünüyorum da, onca yıl sensiz nasıl yaşamışım. Nasıl katlanmışım bu dünyaya ve insanlara.

Yanındayken, nasıl da çocuklar gibi mutlu oluyorum. Öyle ki, yeniden çocukmuşum gibi hissediyorum. İçimde, önüm boyunca uzanan şu kırlarda koşma ve aşağıdaki gölde yüzme isteğini uyandıran da seninleyken duyduğum o coşkun neşe değil mi? Ancak küçük bir çocukken duyduğum masum, coşkulu, dünyadan habersiz, sevinç dolu, o tarifsiz duyguları bende yeniden uyandıran; o çocuğu yeniden yaşama döndüren, yine sen, sadece ve sadece sen değil misin? Halbuki, o çocuğun, tarifi kabil olmayan o duygularla birlikte, uzun zaman önce kaybolduğundan bütünüyle emindim diyebilirim.

Sen benim için, Allah’ın bir armağanı, bir mucizesinden başka ne olabilirsin. Seni ilk gördüğüm günü anımsıyorum da, bir melek kadar güzeldin. Öyle güzeldin ki, Allah’ın varlığının ete kemiğe bürünmüş kanıtı gibiydin adeta. Ne olur, daha fazla gecikmeden gel artık!

Bizim kediden, bahçedeki sümbüllerden ve tüm vadiden selamlar.    

 
Toplam blog
: 37
: 271
Kayıt tarihi
: 19.02.15
 
 

Cihan Serdaroğlu, Samsun doğumludur. Serdaroğlu, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerini An..