- Kategori
- Gündelik Yaşam
Ama Haksızlık Bu
‘’Bir gün herkes hak ettiğini yaşar.’’ Öyle mi gerçekten? Zaman zaman bu sözün doğruluğuna inanmak ihtiyacımız öyle artar ki… Haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz anlarda en çok…
''Beddua etme'' derdi, annem. Gelir seni bulur, aman ha! Beddua etme, küfür etme, intikam zaten kötü bir duygu… Nasıl rahatlayacağız peki?
‘’İlahi adalete sığınarak’’ diyenleriniz vardır. ‘’Pes etme, savaş, hakkını al.’’ diyenleriniz… Hangisi doğru? Bunun cevabı da değer yargılarımıza göre değişiyor, inanç dayanağımıza, kültürel alt yapımıza…
Ama hepimizde, ‘’Canımı yakanın canı da benimki kadar yansın.’’ duygusu vardır. Bu, bazılarımız için temenniden öteye geçmez. Bazılarımız harekete geçeriz. Bazılarımız, ’’Hak yerini bulacak muhakkak.’’a sığınır, bekleriz o anı görmeyi. Öyle ya da böyle, nasıl adlandırırsak adlandıralım… Haksızlığa uğramışlık duygusu; insanı en çok yaralayan, öfkelendiren, çileden çıkaran duygulardan biri. Ruhsal sağlığımıza ağır bir darbe…
Ancak önemli bir nokta var ki… Gerçekten haksızlığa mı uğradık, bu duygu karakterimize özgü, çocukluğumuzdan beslenen ruhsal bir algı mı? Teşhis doğru konulmalı…
Gerçekten haksızlığa uğradığımı düşündüğüm şu günlerde, adaletin yerini bulması temennisiyle diyorum. Şimdilik...