7040 yazı bulundu
Sıralama :
Hz. Mevlana "Ölüm günüm, düğün günümdür" diyerek ölümün ayrılık değil, kavuşmak olduğuna dikkat çekmiştir. Onun düşüncesinde ve fikirlerinde ölüm hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmemektedir. Allah'a, yani özüne döndürülen bir ruh iç...
34 Sene kadar önceydi onu tanıdığımda. Büyük kızım İlkokul 2. sınıfa gidiyordu. O zamanlar İlk Okullarda Aralık ayının ilk haftası Yerli Mallar Haftası olarak kutlanıyordu. Biz de o gün bir kaç veli çocuklaımızın okulunda buluşmuş ve bugünü kutla...
Adana 5 Ocak Stadı’nın hemen karşısında Hıfzıssıhha Enstitüsü vardır. Arabayla önünden geçerken, Hıfzıssıhha'nın kapısına ilişti gözüm. Kapının girişindeki “Sıtma” yazan tabelayı okudum. Bir anda daldım gittim... Yıllar öncesine, çocukluğuma döndüm. ...
(Sevilmek, hatırlanmak ve bazen de şımartılmak isteği, yüreğimizin bir yerinde gizlidir hep. Turgut Erbek) Karakışın soğuk bir günüydü... Cemal Öğretmen, sildiği karatahtadan uçuşan tebeşir tozları arasında bir şeyler anlatıyordu. Üşüyen ayak parma...
Eve girene kadar annem bileğimi bırakmadı. Parmaklarının yeri mosmor olmuştu. Kendi kendine söylenerek başımı sıcak su ve sabunla yıkamaya koyuldu. “Başım ağrıyor, yaram acıyor, ” diyemedim. Sesimi çıkarmıyordum. Gözlerimden süzülen yaşları engelleme...
DEDEMDEN BANA KALANLAR -1- Yetmişli yaşlarının sonuna doğru, dedemde, sağlık problemleri oldukça artış göstermişti. Zaten yıllar içerisinde geçirmiş olduğu ameliyatların sayısı tamı tamına sekizdi. Ve her biri de ciddi cerrahi müdahalelerdi. Midesi...
Takvim yapraklarındaki sayılar önce bir bir büyüyorlar. Bir süreliğine böyle devam ediyor...Sonra tekrar başlıyorlar döngü...Silbaştan yine, yeniden küçükten büyüğe... Böylelikle süreğen biçimde yaşanıyor zaman...Günler, aylar ve yıllar...Hepsi bir b...
Bazen tanıştığımız bir insan veya dersine girdiğimiz bir hoca, yalnızca birkaç saat içinde öyle şeyler paylaşırlar ki bizimle, sanki yıllardır aradığımız bir hastalığın şifasını sunarlar. Hani ağzından bal akıyor dediğimiz insanlar vardır ya... Sad...
Bir araya gelmeye çalışırken birbirlerini sonsuza dek kaybetme riskiyle yüz yüze gelen iki aşığın hikayesini anlatan (The Lake House) ‘Göl Evi’ni Ağustos 2006’da vizyona girmesine rağmen ben ancak Şubat 2007’de izleyebildim. Çok şey mi kaçırmışım –ha...
50’li yılların endüstri atıklarıyla kirlenmemiş doğasında, damıtılmış ısı ve ışığın düştüğü tozlu yollarda yalın ayak çember çevirdiğimizde gülümseyen güneş, annelerimizin ağız kavgası başladığında kaybolurdu. Ya da ben, dikkatimi endişeyle kavgay...