Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '06

 
Kategori
Dilbilim
 

Benim dilim

Benim dilim
 

Bilindiği gibi bugün İngilizce dünyada en çok konuşulan ve en fazla kelime hazinesine sahip olan bir dildir. Kuşkusuz bunun bir çok siyasal ve sosyal neden sayılabilir. Önemli olan nokta, İngilizce'nin diğer diller karşısındaki durumudur. Gayet normal olarak dünyadaki tüm dilleri etkisi altına almıştır ve kelime alış verişinde bulunmaktadır. Kabul etmek gerekir ki Türkçe'mizde bugün İngilizce'nin boyunduruğu altındadır. Her geçen gün yeni yabancı kelimeler dilimize girmektedir.

Benim dikkat etmek istediğim nokta ise dilimize giren bu yabancı kelimeleri durdurmak, çıkarmak, yeni karşılıklar bulmak değildir. Gelişen dünyamızda bu söylediklerimi uygulamak elbetteki imkansızdır. Zaten bir dile yabancı kelime girmesi, o dili küçük düşürmez, aşağılamaz, kullanımını engellemez.

Tarihimize baktığımızda da, Arapça'nın belirli bir dönem Türkçe'yi boyunduruğu altına aldığı görülebiilir. Arapça'nın dilimiz için tehlikeli olduğu dönem giren kelimelerin yoğun olduğu dönem değil, tamlamaların da artık Arapça ile söylenmeye başlandığı dönemdir. Bu tamlamalar da "aşk-ı memnu" "adab-ı muhaşeret" "sürç-ü lisan" vb. daha bir çok Türkçe tamlamalar şeklindeki yapılardır. Bu dönemin dilimiz için tehlikesi de artık yapısının değişmeye başlamış olmasıdır.

Bir dil için dile giren yeni kelimeler, çok olmamak kaydı ile, kelime hazinesi bakımından zenginliktir, kazançtır. Bugün dilimize giren kelimelere de çoğu aydının bakış açısı budur. Ancak dilin "yapısı" üzerinde artık değişmeler başlamış ise işte tehlike de başlamış demektir. Bizim diliizin tüm Avrupa dilleri ile farkı bize özgü sesler ve harflerdir. Bu harfler de "ç, ş, ğ, i, ü, ö" gibi, bir çok teknolojik iletişim aracında kullanılmamasını istedikleri "Türkçe Karakterlerdir".

Bugün artık "ş" yerine "sh", "ç" yerine "ch" gibi uydurma(!), İngilizce özentisi harfler kullanılmaktadır. (Örnek olarak Gülshen, Saatchi vb) Eğer bir tehlike aranıyorsa işte en büyük tehlike budur. Yine "v" harfini yazamayan ellerimiz onun yerine sesi bizim harfimizden farklı olan "w" harfini yazmaktadır.
Son olarak belirtmek isterim ki; bir dil kelimeleri ile değil yapısı ile kaybedilir. Bugün dünyada 600'e yakın dil İngilizce yüzünden yok olma tehlikesi içindedir. Tüm gayretim birgün Türkçe'yi de bu diller içinde görmemek içindir.

Kendilerine İngilizce isimler alanlar, kurdukları her cümlede -Türkçe karşılığı mevcut iken- İngilizce kelime kullanmayı üstünlük sayanlar, harflerimizin bize özgü olduğunu göremeyip hiçbir baskı atında kalmadan İngilizce harfleri kullananlar lütfen yazdıklarımı daha dikkatli okuyunuz.

Tek amacım Türkçe'ye biraz daha saygı gösterilmesini sağlamaktır. Tabii buna bağlı olarak başta M. Kemal Atatürk olmak üzere dilime, ülkeme, milletime ve şahsıma saygılı olunmasını istiyorum.

Ben çevremde beni kuşatan küresel dünyayayı hergün gördüğümde bu topraklar için canını hiçe sayan şehitlerin ağırlığı ve sorumluluğu altında eziliyorum. Daha dün, güç ile kuvvet ile yapamadıklarını bugün hiç bir kuvvet kullanmadan yapıyor olmarı beni derinden üzüyor ve sırtıma büyük bir sorumluluk yüklüyor. Bu yazıyı yazıyor olmamın yegane amacı bu sorumluğu taşıyor olmam ve "Sen rahat uyu ATAM" diyebilmek içindir.

 
Toplam blog
: 2
: 713
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Önce doğdum ve yaşamaya çalıştım. Sonra ise uzun yıllar 'okuma'ya çalıştım. En son bitti dediklerind..