Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '12

 
Kategori
Edebiyat
 

Bir Dinazoru hatırlamak

Bir Dinazoru hatırlamak
 

Mina Urgan, (d. 1 Mayıs 1915 - ö. 15 Haziran 2000)


Dün Dünya Kadınlar Günüydü. Bu konuda haberler yapıldı. Yazılar yazıldı. Pazarlama aracı olarak çokça kullanıldı... Sonuç; Dün yine bir kadının sevgilisi tarafından bıçaklandığı haberi yayınlandı. Ve işin kötüsü bu sadece duyulan bir haber.

Dün sizce kaç kadın eşinden dayak yedi? Kaç kadın metrobüste, otobüste, yolda ya da iş yerinde tacize uğradı? Dün kaç Kadın daha yaşadığına, kendisine yaşatılanlara beddua etti?

Kadın ya da erkek fark etmez aslında; önce kendimizi sevmeyi, güvenmeyi öğrenmemiz gerek. Sevgi ve Güven sorunları halledilmediği sürece, korku duygusu hep daha baskın olacaktır. Korkuyu gizlemek için ise şiddet ve öfke duyguları ön plana çıkmaya devam edecektir.

Ama ben bunları konuşmak için yazmıyorum bu yazıyı. Zaten herkes farklı kelimelerle aynı şeyleri söylüyor. Ben de fikrimi söylemiş oldum.  Kadınların bu kadar yoğun konuşulduğu bu günlerde harika bir kadının hayatını sizinle paylaşmak istiyorum;

-Mina URGAN-

1 Mayıs 1915 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ndeki öğreniminden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Filolojisi bölümünü bitirdi. Aynı fakültenin İngiliz filolojisi bölümünde doktorasını da yapan Urgan, "Elizabeth Devri Tiyatrosunda Soytarılar" isimli çalışmasıyla 1949'da doçent unvanını aldı. 1960 yılında ise profesör olarak öğretim üyeliği görevine devam eden yazar, 1977'de İstanbul Üniversitesi'nden emekli oldu.

Urgan, çevirmen ve yazar olarak vasıfları, geniş bakış açısı, Türkçe ve İngilizce ‘ye hakimiyeti, edebiyata kazandırdıkları ile duayen olarak görüldü. 1986'da kitap raflarındaki yerini alan İngiliz Edebiyatı Tarihi adlı çalışması başta olmak üzere, Thomas Moore, Shakspeare, Virginia Woolf üstüne yaptığı incelemelerle düşünce dünyasında çıtayı yükseltti. Türk edebiyatını birçok önemli başvuru kitabıyla tanıştıran yazar, özellikle "Edebiyatta Ütopya Kavramı ve Thomas Moore" adlı çalışmasıyla hayatı özgürlük ve barış teması çerçevesinde yorumladı ve bu çalışma büyük ses getirdi.

Yazarın 1995'te Virginia Woolf, 1997'de D. H. Lawrence İncelemesi isimli kitapları yayınlandı. Ancak Urgan'ın, eserlerinin ve Türkiye için öneminin geniş bir okuyucu kitlesi tarafından keşfedilmesi 1998 yılında gerçekleşti. Zira seksen üç yıllık bir ömrün anı ve tanıklıklarını bir araya getirdiği ve yakın tarihi anlattığı Bir Dinozorun Anıları 60 baskı yaparak çok satan romanlar arasına girdi. Ardından Urgan yeni romanı Bir Dinozorun Gezileri'ni kaleme aldı ve bu kitap da büyük ilgi gördü. İki kitabı da büyük satış rakamlarına ulaşmış olan yazar, bu durumu ironik biçimde şu şekilde açıklamıştı:                  

“Kitaplarımın nasıl bu kadar sattığını anlamadım, hala da anlamıyorum. Nasıl satar benim kitabım. O kadar aykırıyım ki bu topluma. Çok satıyorum, acaba çok mu bayağı yazıyorum. Acaba yanlış bir şey mi yaptım?”

-BİR DİNAZORUN ANILARI HAKKINDA-

Bu kitabı okuduğunuzda, bir insanın hayatına neler sığdırabileceğini, hayretle görüyor, gıpta etmekten kendinizi alamıyorsunuz. Bu kitapta Mina URGAN’ın hayatını daha doğrusu anılarını okumuyor, tarihten bir kesit okuyorsunuz sanki. Mine Urgan dinozorluğunu ise şöyle tanımlıyor kitabında :

“Çağımıza uymak zorundayız palavrasına da hiç mi hiç inanmıyorum. Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım? Tam tersine baş kaldırırım, direnirim böyle bir çağa karşı. Bu yüzden dinozorlukla suçlanmam da vız gelir bana. Çünkü ben dinozoru tarih öncesi çağların nesli tükenmiş bir hayvanı olarak değil; geçmişin doğruluğu kanıtlanmış ve yadsınamaz değerlerini yeni sentezler yaparak geleceğe taşımayı amaçlayan bir yaratık olarak tanımlıyor, dinozorluğumla övünüyorum.”

*******

Mina Urgan'ın tiyatrocu Cahit Irgat olan evliliğinden Mustafa Irgat ve Zeynep Irgat adında iki çocuğu oldu. Ancak Urgan daha sonra boşandı.

18 Nisan 1999 tarihli milletvekilliği seçimlerinde Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nden milletvekili adayı olan yazar, 1993 yılında Altın Kitap, 1996 yılında da Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü'nün sahibi oldu.

Türk edebiyatının bu büyük değeri 15 Haziran 2000 yılında ardında birçok önemli çalışma ve kitap bırakarak hayata gözlerini yumdu.

marka-marka.org

twitter.com/markamarka34

referans:edebiyatfakultesi.com,biyografi.info

 
Toplam blog
: 42
: 1562
Kayıt tarihi
: 13.01.12
 
 

Merhaba,  Hakkımda bilgi vereceğim bölümler  en zorlandığım bölümlerden birisidir her zaman. Oldu..