Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '16

 
Kategori
Güncel
 

Bizim Çaresiz Yalnızlığımız

Bizim Çaresiz Yalnızlığımız
 

"Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı yeğlerim." Ulrike Meinhof


Odalarının sayısının kaç olduğunu bilmediğimiz korunaklı sarayını büyük bir iştahla inşa ettirdin ve yerleştin. Özel dizayn edilmiş uçağınla, helikopterlerinle, arabalarınla filo kurdun. En güzel tepelere camiler inşa ettirdin. Köprü ve duble yollarla, Türkiye'ye çağ atlatacağını, Türkiye tarihine altın harflerle yazılacağını sandın. Kendini bir kurtarıcı gibi lanse ederken, 'dindar gençlik yetiştireceğim' hezeyanları ile ön verilen vakıfları, Kur'an kurslarını yasalarla denetimden muaf tuttun. Kurmak istediğin yeni Türkiye'nin hamurunu kararken ülkenin imanı elden gitti anlamadın. Artık vakıflar cinsel suçların merkezi oldu. Özellikle din eksenli program yürüten kurumlar cinsel suçlarla anılıyorlar. Ensest ilişkiler, tecavüz, kadın cinayetleri alabildiğine arttı. Yeni Türkiye'den pis kokular çıkmaya başladı.
 
Sadece İslam değil, tüm semavi dinlerin ortak özelliği erkeğin baskın olduğu, korkunun hakim kılındığı insanlarla toplumu etkileyerek hakimiyet alanını genişletmek. Yasaklarla, günahlarla anlatılarak kötülenen cinsel yaşama ahirette  sınırsız bir özgürlük vadedilir. Bu tür dinsel baskılarla donanan, biat kültürüyle yetişmiş insanlar doyumsuz birer birey olarak tehlikeli sulara kulaç açarlar.
 
        'Türban' denerek kadının saçlarını tüm günahların sembolü yapıp türbana hapsettiler. Bu şekilde o kadını, cinselliğini, dinini oya tahvil ettiler. Ana evlat arasına cinselliği sokarak ana oğul sevgisini katlettiler. Her alana dini yasaklarla fetvalarla hükmedildi. Kadının eteğine, doğumuna fütursuzca el atıldı. 'Çocuk yaştaki kızlarla evlenilebilir' diyerek çocukları cinsel obje gibi gösterdiler. Anaokuluna ve ilkokula takke ve türbanı sokarak, kız çocuğu ayrımına gittiler. Laik eğitimin önünü kesmek için cinselliği ve dini kullanarak eğitimi de rayından çıkardılar.
 
        Bir değil iki değil, dört, beş, hatta onlarca kız veya oğlan çocuklarının, onları koruyup kollamakla mükellef kişilerce topluca cinsel istismara hedef olduğunu duyuyoruz. Yetiştirdiğiniz hastalıklı bireyler çocukların, kadınların hayatlarını çalıyor. Vakıf adı verilen kurumlardaki irin kokusu etrafı da kirletiyor. Bu kurumlarda fışkıran cinsel suçlara sesimiz çıkmıyor. Rezilliği kabullenmiş oturuyoruz.
 
        Öldür çocuğun geleceğini. Yasaklarla ördüğün yaşamına korkuyu hakim kıl. Yaradandan, öğretmeninden, ana babadan korkmayı öğret. Öğret ki bedenine uzanan elleri de görmesin, korkuyu büyüterek geleceğini sizinle beraber öldürsün. Öğrendiği din ona yetsin. Korkularına dualarla dayansın. Kendisine yapılanları doğal karşılayarak, geleceğine bu çirkinligi taşısın. Adalet bakanı yasak getirsin bu olayların  yayınlanmasına. Gerekirse savcıyı görevden alsınlar. Veya sus payı olarak ailelere ödenen paraları görmezden gelinsin ki kurguladıkları dini hükümranlık su kaçırmasın! 
 
        Vakıflar, Kur'an kursları amacından sapmış denetlenmeyen kurumlar. Bu kurumlardan iğrenç duyumlar alınmasına ses çıkaramayanlar kurumları korumak adına sola da çamur atmada çok başarılılar. Kimse boy boy çocukların resimleri yayınlansın, isimleri yazılarak rencide edilsin istemiyor. Hatta bu suçu işleyenin de ailesini korumak adına ismi geçmesin. Ama kurumu korumak adına yasaklar getirilmesinin, olayların üstünün kapatılmasının istenmesinin doğuracağı sonuçlar ve bunun sebeplerini sorgulamaktan kim bizi alıkoyabilir?  Ve bunu neresi suç.?
 
       Elinde Kur'an sallayanların laik sistemi hançerleyerek, eğitimi din odaklı hale getirmenin düzeni bozup, ahlaki yapıyı çökerttiğini, bizi biz olmaktan çıkardığını görmeleri  gerekmez mi? Ahlak elden giderken, imanın bir işe yaramadığını, ahlaksızların dini kullanarak, çocukların, kadınların hayatını kararttıklarını görmeleri niye onları yasaklar getirtecek kadar korkutur anlamak mümkün değil!
 
 
 
Toplam blog
: 5
: 150
Kayıt tarihi
: 30.03.16
 
 

İki çocuk annesi, hâlen çalışmaya devam eden bir sağlık emekçisi. ..