Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bu bir mektuptur, savaşa, barışa, anneye...

Bu bir mektuptur, savaşa, barışa, anneye...
 

Ölen Kürt, Ölen Türk... Yaptığıma söyleyinki "yakarış" ama bir güvercin istiyorum ismi "barış"


Bu bir mektuptur.

Eski ismi ile “name”dir ama eskiden de şimdi de aynı amaçla yazılır. <ı>(Ne fark etti sanki, aynısı değil mi bra aynısı değil mi kardeşim?) Bu mektup, ne askere ne de gerillaya yazılmıştır. Bu mektubun benzerini Yılmaz Erdoğan “Barış Mektubu” diye yazmış, bu mektubunun içeriğinin benzerini Recep Tayyip Erdoğan da şu şekilde söylemiştir: “Ölen gençlerin Hakkarideki anneside Yozgattaki anneside, ölen çocuklarının ardından aynı Fatiha’yı aynı Yasin’i okumaktadır.” Mektubu yazan Kürt, sözü söyleyen Türk. Aynı sözler aynı dilekler. <ı>(Ne fark etti sanki, aynısı değil mi bra aynısı değil mi kardeşim?) Hakkari’deki Kürt, Yozgat’taki Türk. Yakarış iki dilde de aynı anlama geliiyor. Yahu insan dili değil mi zaten, İNSAN dili. Tabiki aynı anlam.

OY HAVAR !!!

Kürt olmayan bir anneden doğdum. Kürt olmayan bir annenin parçasıyım ben. Türk olmayan bir babanın oğluyum. Türk olmayan bir babanın parçasıyım ben. <ı>(Ne fark etti sanki, aynısı değil mi bra aynısı değil mi kardeşim?) Ama biliyorum bu savaşın bitmesi yine bir Kürt yine bir Türk sayesinde olacak. Açtım elimi yalvarıyorum, heyhat!!! Hem o Kürt İNSANLARI hemde o Türk İNSANLARI yaradana açtım ellerimi yalvarıyorum, bu kan akmasın. Doğudaki çocuklara “kırmızı” denildiğinde akıllarına kan gelmesin, Batıdaki çocuklara “doğu” denildiğinde akıllarına ölüm gelmesin. Ben öleyim, Yılmaz ölsün, Tayyip ölsün ama bu kan dursun. Amaç insanın ölmesi ise "e biz ölelim" tamam. Üç farklı fikir, üç farklı beden, üç farklı insan.

Bu bir mektuptur.

Eski ismi ile “name”dir ama eskiden de şimdi de aynı amaçla yazılır. <ı>(Ne fark etti sanki, aynısı değil mi bra aynısı değil mi kardeşim?)Kimin yazdığı kime yazıldığı ve ne yazıldığı önemlidir. Ama bu öyle bir mektupta değilki, çünkü kimin yazdığı önemli değil, merak edenler için Türk bir annenin Kürt bir babanın çocuğuyum. İNSANdan bir parça başka bir İNSANım ben. Kime yazdığımı da bilmiyorum ama ne yazdığımı gayet iyi biliyorum. Evet, bu bir mektuptur. Ölüme mektup, savaşa mektup, barışa mektup, askere mektup, gerillaya mektup, anneye mektup bu, İNSANlara mektup, İNSANlığa mektup. Yine söylüyorum; heyhat! Öleni, öldüreni, barışı sağlayanı, askeri, gerillayı, anneyi, İNSANı yaradana açtım ellerimi yalvarıyorum.

Bu bir mektuptur.

Eski ismi ile “name”dir ama eskiden de şimdi de aynı amaçla yazılır. <ı>(Ne fark etti sanki, aynısı değil mi bra aynısı değil mi kardeşim?) Ama son bir sözüm var, bu mektup kime giderse bilsin ve unutmasın; Türk olan annem beni bir Türk’ün öldürmesini istemez, açar elini Fatiha okur, açar elini Yasin okur, Kürt olan babam beni bir Kürt’ün öldürmesini istemez, açar elini Fatiha okur, açar elini Yasin okur... İNSAN OLAN ANNE VE BABAM BENİ BİR İNSANIN ÖLDÜRMESİNİ İSTEMEZ, BİRİ TÜRK BİRİ KÜRT !!!

Evet, bu bir mektuptur. Nevşehirli bir annenin, Hakkarili bir babanın, Konyada doğmuş, Adanada büyümüş bir çocuğuyum. "SÜREMİZ DOLDU, öldürmek için süre bitti ve artık SAVAŞ YASAKLANDI !, hem Kürtçe hemde Türkçe olan gözyaşları aynı duyguları anlatırken, artık barış için aynı duygularda aksın, ya da hiç akmasın.

Bitimsiz Saygılarımla

İnş.Müh. Hikmet Aydemir

 
Toplam blog
: 5
: 2542
Kayıt tarihi
: 03.04.08
 
 

Sıfırımda Konya'da doğdum Onumda Adana, önümde uzun yol. Omzumda şiir, ömrüm biraz zor ..