Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çizgi

Acil servis, hastane koridorları insanın yaşamın neresinde olduğuna ya da nerede durduğuna ait bambaşka şeyler anlatıyor.

Bir yanda hastalar öte yanda doktorlar, hemşireler ve hastabakıcılar.

Sürekli bir trafik. Zamana karşı mücadele edilen bir yer.

Ve orada zamanın neresine düştüğünü bilemiyor, düşünemiyor insan.

Ancak içeride kimilerine göre zaman yürümüyor.

Gece yarısından öte bir saatte bir hemşire karşılıyor.

Zaman geçiyor aradan ilerleyen bir saatte:

"Size tahlil yapacaktık değil mi?” diyor.

Kızamıyorsunuz.

Zira perdenin ötesinde kendi aralarındaki konuşmalarına kulak kabartıyorsunuz.

Çalışma saatlerinin zorluklarından bahsediyorlar.

O an suçlamak işin en kolayı.

Hastaneyi ve sistemi kötülemek en popüler olanı ama yapmıyorsunuz.

Yapamıyorsunuz.

Zaten bu yazı bunları anlatmak için değil.

Bir başka pencereden uzanıp bakıyorsunuz. Belki de bakmaya çalışıyorsunuz.

Hızlı hızlı kalabalıklar içeriye giriyor.

Dalgın, yorgun başka kalabalıklar ayrılıyor.

Oraya gelen “can”, orada tek konu "can" başka bir konu yok.

Ötesine diyecek bir yok.

Bir polis memuru giriyor elinde evraklarla, elindeki telsizi masaya koyuyor. Görevliler alışmış yanındakini soruyorlar.

Polis memuru “hasta nerede?” sorusunu "rahatsız olan benim" diye cevaplıyor.

Bir yaşlı bayan getiriyorlar. O an için hali kötü.

İçinizden geçirmek istemediğiniz şeyler geçiyor.

Müdahelesi yapılıyor, yüzüne renk geliyor.

Saatler sonra hemşirelere teşekkür ederek ayrılıyor hastaneden.

Hastanenin içerisinden gözle görülemeyen ince bir çizgi geçiyor.

Sabahın ilk saatleri, hastanenin içine gün ışığıyla doluyor.

Hastaneden ayrılırken başka kalabalıklar çareleri için giriyor.

Çaresini bulan kalabalıklar ayrılıyor.

Bir çizgi dolaşıyor hastanenin içinde belki de yaşamın kendisinde...

 
Toplam blog
: 10
: 447
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1966. ..